ALLAH BİZE YETER

Pt, 20/08/2018 - 22:59

Hz İbrahim, Hz Hacer ve İsmail‘i beyti atikin yakınındaki Zemzem kuyusunun yanına üzerlerine küçük bir gölgelik yaparak tulumlarında azıcık bir suyla bırakır. Hiç bir hayat emaresinin olmadığı bu kurak bölgeye henüz emzikli olan İsmail ve eşi Haceri bırakıp gider. Madde gözüyle bakıldığında oldukça ürkütücü olan bu manzarada Hz Hacer, Hz İbrahim (a.s) arkasından bir kaç defa seslenir.: „Ey İbrahim bizi burada hiç bir insanın, hiç bir yoldaşın bulunmadığı bir yere bırakıp nereye gidiyorsun.“

Ancak İbrahim (a.s) ilahi emir gereği dönüp bakmaz, Hz İbrahim’e bir peygamber olarak iman eden Hacer onun nefsiyle hareket etmediğini bildiğinden üçüncü defa şöyle seslenir.:“Ey İbrahim bizi buraya bırakmanı Allah mı istedi“ öncesinde eşine cevap vermeyen Hz İbrahim cevap verir.:“ evet“ ve Hacer’in rahmanın övgüsüne mashar olan teslimiyet ve iman dolu sözleri gelir.“Öyleyse git rabbimiz bizi korur o bize yeter.“

Hiç şüphesiz bu Hz İbrahim içinde büyük bir sınayışdı, eşini ve yıllardır beklediği nübüvet nurunu taşıyan küçük çocuğunu hiç kimsenin olmadığı kurak bir beldeye bırakmak. İbahim (a.s) hiç bir şüpheye düşmeden Allah‘ın yolunda Allah‘ın istediği yere onları bırakıp onların onu göremiyeceği küçük bir tepeyi aşınca ellerine acıp rabbine onların akıbeti için dua eder. Hacer ve İsmail‘ini rabbine emanet ediyor o beldeyi güvenli kılmasını ve insanları onlara meyl ettirmesini diliyordu.

Rabbine tam bir teslimiyetle sevdiklerini rabbinin rızasına terk ediyordu ve haniflerin atasının bundan sonraki mertebesi imamlık olacaktı. Halil olan İbrahim bu imtihamın sonunda imam ilan edilecekti. Allah yolunda verdikce yücelenlere misal hesapsız rızık verilenlerin atası Ali İmran ve Ali Muhammedin ecdadları seçkin kuların sınamışlıkla kimliklerinin tespiti melekuti secdeye laik muhteşem kulların ameleri tüm beşeriyete örnek sunulacaktı

Siyahi bir köle olan Hacer‘in gerçekleştirecekleri ise muvahit bir cariyenin bir kullun yükseleceği en yüce makamı ve çevirdiği değeri, Hacerin bu teslimiyetine karşın beyti atik mübarek Kabbe‘yi ziyaret eden herkesin konumu ve makamı ne olursa olsun Hacer gibi say edip hicri ismail‘deki Hacer‘in habrini içine alacak şekilde tavaf etmeleri emr edilecekti, hem de ahir zaman Peygamberinin gerçekleştirdiği hac‘la farz kılınan hac‘ın şartı olacaktı.

Hacer cennet annelerin ayakları altındadır diyen dinin Hacer gibi bir anneyi tavafa dahil etmesidir, bu sırtını Allah‘a dayıyanların en güzel misalidir. O dilediğini yüceltir muttaki kullarına yol güsterir, Hacer‘le ,İbrahim’le ve İsmail‘e benim evime koşun Hacer, ismail ve de İbrahim olarak onlar gibi yönelin. Nefsin garizelerinden temizlenin afıma merhametime nail olun diye Hacer olun o kul olmayı öğrenmiş olan kuldan, Haceri taklidi bize farz kılar .

İbrahim, Hacer ve de İsmail olma ve İsmail‘er yetiştirmek aile olma ondanda öte bir olanın safında bir olana güvenip dayanma. Allah‘ın haliline laik bir eş olduğunu ispatlayan Hacer her durumda kul nasıl rabbine güvenir dersini Hacer kulluyla kullarına öğretir Rab.

Acaba bir insan Hacer‘in konumunda nasıl Hacer olabilir, onun kadar zor şartlarda nasıl rabbim bana yeter diye bilir? Hacer bunu tefekkür edebilmemiz için seçilen nefsi razıyeye olaşmış kuldur. İtibarlı güzel varlık sahibi bir kumanın cememezliğine karşın eşi tarafından küçüçük çocuğuyla haşaratlarla dolu hayat ibaresi oldukça zayıf bir beldeye terk edilir.

Bir cariye olan Hacer nasıl bir iradeye sahipti ki hürler ondaki iradeye sahip değildir? Hacer isminin anlamı taş imtihamı taşları eritecek kader zor Firavun sarayından Sara“ya hediye edilen onunda ahlakını beğenip İbrahim‘e bağışladığı cariye hakikateyse bir yitik hazine üzerine rabbinin tevecühüyle merhamet yağan muhteşem kul Allah‘ın haliline Allah bize yeter diyen güzel kul

Allah‘ın meleklerine gıbtayla gösterdiği kullu safayla merve arasında öyle bir say gerçekleştirir ki Hacer rabbim dedikce yücelir. Rahman‘a sen bana yetersin dedikce merhamet yağar sağnak sağnak bir aşk olup yanar Hacer rabbim deyip say eder koşar Hacer tüm bağlardan azade İbrahimin‘dende rabbinin rızası için vaz geçer Hacer. Ölüm kokan vadide hayata kalmak için rıza yolunda çırpınır Hacer, küçücük İsmail‘ine hayat ister Hacerin adımları sarsar zemini gökte ise teslimiyet ve kuluğun adı olur Hacer.

Hacer aşk meydanında say eder rabbim diye diye melekler bilmez ki ahir zaman Peygamberinin büyük annesidir Hacer, ateşin yakmadığı suya selametliğe döndüğü İbrahim‘in eşidir Hacer. Rabbin melekleri gıbta eder Hacer‘e bu ne azametli kuldur diye rab şahit kılmak istiyordu meleklerini Allah bana yeter diyen bu güzel kulunun imanına. Böyle bir kulu yanlız bırakabilirmiydi rabbi kurak bir çölde, terk edilmiş bir kul rabbim var diyordu o bana yeter diyordu umutla aşkla rabbinin yolunda say ederek

Hacer‘in dökülen gözyaşları öylesine mahçup eder ki arzı cenneten bir kaynak arzdan fışkırmaya başladı Allahı rabbi bilene cevap verildi gökten müjde kuşlarıyla .“Sen benim kulumsun ey Hacer.“

Bir endişeyle koştu Hacer İsmail‘inin olduğu yere, birde ne görsün bir mucize pak bir rahmet suyu Hacer‘e verilen cennet suyu rıza suyu, öyle kanaatkardı ki Hacer dur dedi. Zemzem Hacerin etrafını elleriyle küçük bir gület yaptığı su Allah bize yeter diyen Hacere rabbinin cevabı. Ruhundaki esalet tıpkı Zemzem misali bu imtihanla aşikar kıllınan muhteşem insan itaatkar İsmail‘in itaatkar annesi tek dayanağı rabbi olan kulun rabini kuluğuna razı edişi ve Peygamberi ekremin büyük annesinden inananlara kalan kuluk Hac dersi .

Rahmanın yolunda her şeyinden ve kendinden geçmek Allah bize yeter, İbrahim’ini Hacerin ve ismail‘in kuluklarıyla teslimiyeti. Onların gerçekleştirdikleri amelerin İslamın büyük bir farizası olarak bizdende istenmesi. Bunu başaracaklarınsa annelerinden doğdukları gündeki gibi tertemiz olmalarının müjdesini veren Hz Peygamber. Kuran onaların hayatından bir sünneti, bir yolu kurtuluşu rızaya susayanlara sunar, hacı canlandıran Anne eş kul kimliğinde Hacerdir. İbrahimi hacın ruhudur adeta Hacer, bir semboldür hacılar binlerce yıldır tıpkı İbrahim gibi Haceride taklit etmekteler. Hacer semboldür Şeytana atılabilinen ve ona isabet eden, her taşta eğer Hacer olunabilinirse hiç bir taş boşa gitmez.

Şeytan tüm oyunlarını Hacer‘e oynar ama öyle bir irade sergiler ki Hacer eline şeytanı rusva edip kaçırak taşları almadan önce şeytanı kahr edip tüm hilelerini ona çevirir. Hac amelerini gerçekleştirmekte olan tüm hacılara Hacer‘in kuluk ruhunda Rahmana teslim olup tüm şeytanlaşmışları teşir edip tağuti canlı put ve sistemleri al aşağı edecek İbrahim‘i bir hac  temenisiyle.   

           

Kevser Şimşek



Yeni yorum ekle