ESARET İPLERİ

Pt, 06/03/2017 - 17:11

Yüce islam peygamberinin gönderilişinin hikmet ve felsefesi insanların sırtlarına yüklenmiş ağır yükleri indirmek ve boyunlarına vurulmuş kölelik bağını çözmek içindir...

ESARET İPLERİ

Yüce islam peygamberinin gönderilişinin hikmet ve felsefesi insanların sırtlarına yüklenmiş ağır yükleri indirmek ve boyunlarına vurulmuş kölelik bağını çözmek içindir. Yüce Resul, insanın fıtratındaki varolan gerçeğine şöyle hitab eder ve kimliğini ona şöyle tanıtır: ‘’Ey İnsan! İnsanın insani değerlerine zarar verecek kölelik iplerine boynunu eğme; zira Allah seni hür yaratmıştır.’’ Gurelül Hikem

Enbiyayi ilahinin mektebinde, insanların fert ve toplumuna hür ve özgür yaşamanın tadını tattırarak sırtlarına yüklenmiş kölelik yüküyle boyunlarına takılmış kölelik zincirini kaldırmak vardır. Yukardaki hadisin metninde islam peygamberi Hz. Muhammedin (s.a.a) davet ve çağrısında insanın fıtratında yazılı olan üstün değerlerinin Amerika ve Avrupa pazarında pazarlanamıyacak kadar giran baha olduğunun uyarısını ve ikazını yaparak Allah’ın insanı hür yarattığının haberini verir. İnsanlığın sinesine derin yaralar açan kölelik ipleri, insanı siyasi arenada pazarlıyarak asrın modern köleliğine mahküm eder. Bazen modernleşme  veya modernizme özenti duyarak kendini pazara çıkararak batılılaşma uğruna satar. Bazende batı demokrasisi ve laik anlayışın kurbanı olur ve kölelik ipini kendisi kendine layık görür kendini ve mahiyetindekileri ucuz bir fiyata satar. Zan ederki kurtuluş, hür yaşama, izzetli bir duruşla kendi varlığını kanıtlamayı elde etmiş olur; Bu nedenden dolayıdır ki Türkeyi idare edenler batıya olan özentileri onların boynuna köle ipini taktığı gibi yetmiş altı milyonluk Türkiyeli halkların da boynuna ip takarak batıya satmışlardır. Artık batı hayranlığı yediden yetmişe kadar tesir ederek kansere dönüşmüştür.

Bu iddianın kanıtı olan geçen mayıs ayında sayın Erdoğan’ın ve onun bakanı olan Bozdağın yapmış oldukları talihsiz konuşmalarıdır. Bu konuşmalarıyla batı dünyasını kendilerinden razı etmek  istemişlerdir. Sayın Erdoğan’ın islam ümmetinin beyni, gözü, kulağı ve kalbi olan velayet makamındaki Ayetullahul uzma Ağayi Seyyid Ali Hamenei’yi zalimden yana olduğunu söyleyerek suçlama yapmıştır. Bu söylemiyle genelde batıyı özelde İsrail’i memnun etmek istemiştir. Bu talihsiz konuşmayı duyan yetmişaltı milyonluk Türkiye halkının sessizliği batı hayranlığının kanserine yakalandıklarının en açık delilidir. Zira batı hayranlığı insanın hakkı görmemesi için gözünü kör ve hakkı duymaması içinde kulağını sağır ettiği gibi kölelik ipinide kendi eliyle boynuna takarak ve  kendine bir iftihar madalyesi olarakta kabul eder. Ayrıca Bozdağın Hizbullah hakkında ki söylemi  insani değerlere, şahsiyet ve kimliğine, edep ve ahlakına, haya ve adabına uymayan konuşması iman etmiş müminlerin kalbine kan damlatmış ve hançerle yaralamıştır. Türkiyedeki müslümanların halen bunlardan yana olmaları imanlı ve akıllı insanlar için bir soru işaretidir. Cidden köleliğin bukadarınada pes!.. Öylesine bir kölelik ki körlüğü, sağırlığı ve katı kalbliliği de beraberinde getirmiştir. Vampir gibi insanlığın kanını emen ve işlemiş oldukları cinayetlerle dökmüş oldukları kanlarla insanlık tarihine bırakmış oldukları kara leke ile tanınan Amerika ve İsraille iş birliği yapan zalim ve diktatör hükümetle beraber olma gururunu yaşamakta olan müslümanlar Mevlayizülcelala nasıl hesap verecekler?Bu kimliğe sahip olanları, yüce Allah onların nasıl bir cezaya çarptırılacaklarının haberini şöyle verir:

‘’Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim peygamber’e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir.’’ 4/115

Bu ayetin  metninde billhassa müminlere uyarı yaparak bir kaç meseleye parmak basar. Önce yol haritasına işaret eder ve harita üzerindeki yolu işaretliyerek doğru, hak ve gerçek olan yolu gösterir ve şöyle der: (Muhakka ki bu (Kur’ani mecid) benim dosdoğru yolumdur; ona tabi olun) der ve yolun güzergahını belirler ( ve başka yollarada tabi olmamayı emreder.) Ve bu yolun davetçisini, öncüsünü ve Kur’anı mecidin taşıyıcısını beyan ederek akıl sahiplerini uyarır. Ve tayin edilmiş ve ataması ilahi olan öncüye karşı çıkılmamasının uyarısını yapar ve itaatı emreder; ayrıca takip edeceği öncünün şahsiyetini, kimliğini ve kim olduğunu  ve kimin tarafından tayini yapıldığı açık bir ifade ile beyan eder ve tabi olunmasını emreder. ve takip edeceği ve gideceği yolun adresini de müminlerin gittiği yol onun yolu olacağının uyarısını yapar. İlahi çizginin sağından ve solundan çizilmiş munherif yollara tabi olunmaması emr olunmuştur. İlahi çizginin sağındaki çizgiler şirke dayalı sömürgeci batılıların çizmiş oldukları batıl çizgidir. İlahi çizginin soluna çizilen çizgiler ise ataist doğu blokunun batıl çizgileridir. İlahi çizgide hareket edenler kurtuluşa ermiş muminlerdir.

Evet! Yıllar ve asırlardır insanlardan gizlenmiş, gözlerden uzak tutulmuş ve unutulmaya mahküm edilmiş Kur’an ve Ehl-i Beyt yolu ki Kur’anın çizdiği ve peygamberin uyguladığı ilahi cizgidir. Bu çizgiyi yeniden insanlığın gündemine getiren İmam Humeyni (r.a) İngiliz, İsrail ve Amerikan’ın putunu kırarak unutturulmuş ve üzerine perde çekilmiş ilahi ve hak çizgiyi yeniden hayata alarak müminlerin yol güzergahını belirlenmiştir. Otuzdört yıldır dişleriyle tırnaklarıyle can pahasına korumuş oldukları ilahi şeriatı ve Muhammedi (s.a.a) çizgiyi  korumakta olan islam ümmetinin aziz rehberi korumuş olduğu çizgiyi bırakıpta başta Amerika olmak üzere şirk ve küfre dayalı çizgileri benimeseyenler ve onları takip edenler islamdan nasibini almamış insanlardır. Bunlara ilahi hüccet tamamlanmasına rağmen hala insanlığın kanını dökmekten zevk alan İsrail ve Amerka ile dost olan ve Amerika çizgisinde gitmeyi kendine izzet bilenler için hazırlanmış azabın kendilerini yakacağını haberini yukardaki ayet açık bir şekilde verir. Sonucu çok acı olan bir yolun tercihini yapan Erdoğan ve Bozdağ Peygamber evladı olan islam inkilabının rehberi ve onun sadık yaranlarından olan Hizbullaha karşı çıkarak çirkin ifadeler kullanmalarıyle kendi elleriyle benzeri olmayan bir azabı kendileri için hazırladıklarını yüce Rabbimiz şöyle buyurur:

‘Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez. Onun vuracağı bağı kimse vuramaz.’ 89/25-26

Evet! Ne acı bir sahne! Tüyleri ürperten kalpleri titreten oldukca acı  ve dram dolu bir sahne! Bu sahneye talip olup başkalarının dünyası için ahiretini satanlara İslam peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a) şöyle bir uyarıda bulunur: ‘’ İnsanların en şerlisini size haber vereyim mi? Sahabeler buyurun ya Resulallah!  Buyurdular ki ahiretini dünyasına satanlardır. Bundan daha şerli olanı size haber vereyim mi?  Evet ya Resulallah! Allah Resulu şöyle buyurdu: Başkalarının dünyası için ahiretini satanlardır.’’

Şimdi hadisi şerifi sahneye koyalım: Oyuncular Erdoğan, Bozdağ ve bunları alkışlayan  ve bravo! diyenleri sahnede göreceksiniz; sayın Erdoğan makamını korumak ve halkın teveccühünü kazanmak için gerile gerile bir şeyhulislam edeasıyla edepsiz ve hayasızca; Ceddi Muhammedin (s.a.a) yolunu takip eden  ve tüm hayatını islam için ortaya koyan müminlerin emiri  Seyid Ali Hameyniye dil uzatmasıyla ayaklarındaki Amerika’nın kölelik zincirlerini biraz daha fazılalaştırarak kölelik iplerinden boynuna takma şerefini de kazanmıştır. Arkasından bakanı Bozdağ, yine peygamber evladı islamın izzetli evladı olan hizbullahın liderine dil uzatarak erdoğanın boynundaki kölelik ipine ortak olma şerefine kavuşmak ister. Sahnede bulunan diğer üçüncü şahıslar ise bunların bu çirkin sözlerine alkış tutarak can bahasına onları savunanlarda savunduklarının dünyası için ahiretlerini satarak cehennemi kendileri için hazırlamış olurlar.

Okyucular, yukardaki ayet ve hadisi şerifi iyice mutaala edecek olurlarsa şu yukardaki söylemleri çok net ve açık bir şekilde ayet ve hadisin metninde göreceklerdir. Göre bilmek içinde Allah’dan korkan bir kalp ve hakikatı gören bir göze sahip olmak gerekir. Zira adil bir karar verile bilmesi için takva şarttır.

ESARET İPLERİ

İnsanın özgürlüğünü elinden alan iki çeşit esaret ipi vardır. Bu ipler insanın yaradılış ve hilkatında var olan güçlü  kabiliyetlerini üstün ve azim iradesini esaret ipine çekerek kemalete giden ve özgür olabilmenin yoluna barikat kurarak keser ve insanın elinden insani değerlerin tümünü alır ve zillete doğru gitmesinin yol güzergahını belirler. Buna bina’en iki çeşit  esaret zinciri olduğu hayatın seyri içinde görülmektedir. Bu ipler iki yolla insanı kölelik zicirine mahkum ederek zillet içinde yaşamayı onurlu bir yaşam olduğunu piskolojik olarak kendine kabul ettirir ve kendini aldatır.

Bu iki ipten biri dahili diğeri ise harici iplerdirki insanın gözünü kör, kulağını sağır ve kalbini taş gibi katı yapar. Dahili  zincirler, hava ve hevesler meşru olmayan istek ve arzular, bitmek bilmeyen uzun emeller insan iradesini ipe çekerek kemalet ve fazilet bağının bülbülünü hayvani temayulatların zindanına mahkum eder. Artık boynuna, kol ve bacaklarına vurulmuş kibir, gurur, kıskançlık, uzun emel, zenginliğin verdiği gurur, makam ve mevkisinin ilah edinenler kendilerini dış dünyadaki sömürgeci zalim güçlerin kölelik ipine hazırlar. Cahilane yapılan taasuplar, ırki ve milliyetçi duygular, üstünlük ve kendini beğenme hastalıkları şerrar ve zalim güçlere köle olma hazırlığını yapar.

Batı dünyasının ve bilhassa Amerikanın islam ülkeleri üzerinde ki hegemonyasını kolaylaştıran  ve rahatça kölelik ipinin boyunlarına takılmasına yardımcı olan  müslümanların kendi aralarında varolan sorunlardır; zira dahili hastalıklar, dıştaki salgın mikroplara davetiye çıkarır  ve tüm kapılarını sonuna kadar açar ve kardeşini öldürmek için düşmanından yardım ister ve acımasızca kardeşini öldürür. Bu fırsatın çok güzel değerlendirmesini bilen İngilizler tefrika ateşini yakarak, nefret ve düşmanlık tohumlarını ırk ve mezhep ayrımcılığı adı altında, eker ve düşmanlığı tırmandırır ve öyle bir hale getirir ki müminlerden beraber olmaktansa Amerika ve İsrailin kölesi olmayı tercih ederler. Bunun en açık delili dünya medyasına boyboy fotoğraflarıyla Yusuf El Kardavi ve diğer selefi ulaması peygamberin yolunda Kur’ani mecidin korunmasını yapan ve ondan asla ve asla ayrılmayan Ehl-i Beyt mesuplarının öldürülmesi için fetva vermekteler. Bu zatlar Amerika ve İsrailin yanıda yer almaya islam ümmetini davet ederler; ve Amerkanın, İsrailin, Türkiyenin yanında yer almalarını ve Amerika ve İsraile karşı olan  iman ehlile savaşmalarını emrederler. Bunlara uyanlar şunu bilsinler yarın Amerika ve İsrail bayrağının altında mahşer yerine gelecekler; o zaman utanmadan nasıl duracaklar ve nasıl hesap verecekler?

Allah’ın vahdaniyetine, Resulun risaletine, Ahirete ve meleklere Kur’ani mecide iman eden ve bu yolda canla başla çalışan, zalim ve diktatörlere karşı Hz. Muhammedin (s.a.) getirmiş olduğu şeri’atı koruma ile kendini görevli bilen Ehl-i Beyt mesuplarının öldürülmesini vacip bilen ve fetva veren ve bu fetvayı kabul eden ve uygulayanlar hiç mi Allah’tan korkmiyorlar ve peygamberden utanmıyorlar ve islam dünyası bu satılmış köle ruhlu  sözüm ona alimleri ilim adamları olarak kabul ederek onları dinliyorlar; yazıklar olsun Amerika ve İsrailin yanında yer alan ve Rabbim Allah’tır diyenlerin katline fetva verenlere ve onları dileyenlere ve sessiz kalanlara!.

Ne kötüymüş bu kölelik ipleri insanın dünyada izzetini, şerefini ve tüm manevi değerlerini aldığı gibi ahirette’de kölesi olduğu Amerika bayrağıyla Amerika ve İsrailin saffında Mevlay’i zülcelalın huzuruna çağırılacaklar. ‘’Yevme nedu kulle unasi biimamihim’’ ayetinin metninde yazılı olan hakikat o gün her insan bağlı bulunduğu önderi, rehberi ve  imamiyle huzuri hakka çağırılacaklar.

Yukardaki ayet açık ve net olarak, Amerika ve İsrailden yana olanları ve onları mümin ve muvahhit müslumanlara tercih edenleri, Amerika ve İsrail bayrağı altında Obama ile birlikte mahşere geleceklerini açıklar ve haberini verir; ne kötü bir geliş!. Amerika bayrağı altında gidecekleri yol belli ve son duraklarıda: saker!.

Amerika bayrağı altında kendilerini kötü hisedenler pişmanlıklarını beyan ederek şöyle diyecekler.

‘’O gün, zalim kimse (pışmanlıktan) ellerinin parmaklarını ısırıp şöyle der: Ey vah! Keşke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydım. Eyvah! Yazık bana! Keşke falancayı (batıl yolcusunu) dost edinmeseydim!  Vallahi bana gelen öğütten ( Kur’andan) beni uzaklaştırdı! Zaten şeytan, insanı (işte böyle uçuruma sürüklyip sonra da) yüz üstü yalınız bırakır.’’ 25/ 27-29

Yukardaki ayetler Ukbe bin Ebi Muayt hakkında nazil olduğu bilinmektedir . Rivayete göre Ukbe, verdiği bir ziyafete Resul-i Ekrem’i de davet etmiştir. Hz. Peygamber, şehadet getirmedikçe yemeğinde yemeyeceğini söyleyince kelime-i şehadeti söylemiş; fakat müşriklerin ileri gelenlerinden  Ubey b. Halefin gönlünü hoş etmek için bilahere sözünden dönmüş ve gidip Hz. Peygambere hakaretlerde bulunmuştu.

Oldukca ilginç bir olay! Sahneye konulduğunda günümüzü ne güzel anlatıyor; Ubey b. Halefi temsil eden  Büyük şeytan Amerika Ukbeler ise sayısız; Amerika ve İsrailin gönlünü hoş etmek için medya ve televizyon ekranlarında çirkin fotoğraflarıyla islam ümmetinin beyni olan velayet makamına ve Amerika ve İsrailin korkusu olan Hizbullaha insanlığa yakışmayan çirkin ve çirkef sözler sarf ederek Amerikayı memnun etmekteler; Allah bunların dostlarıyla gidecekleri yeri ve düşmüş olacakları acı konumun haberini vermekte.

 Allah şöyle buyurdu: ‘’Alçak ve kovulmuş olarak çık oradan! Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki cehennemi sizlerle dolduracağım!’’ 7/18

Evet! Şeytana (Amerikaya) uyanlara verilen acı bir haber ve oldukca  ibretamiz bir sahneyi sunar ders almak için asrın insanına; dikkatla okunması gerekir.

 köleleşmiş müslumanların oyununa gelmemek için; dikkatlı ol!

köle ipini takma boynuna!

Seni bağlar Amerikanın kuyruğuna; sakın kanma Kardevinin fetvasına, evlat acısı var saldırıyor Muhammedi islama; dikkat et selefi akımına ingiliz oyunudur içten vurmak istiyor islama; dikkatlı oku yukardaki ayeti bak kimleri tanıtıyor sana;

Dikkat et Amerikancı muslumanlara, ellerinde köleleştirme ipleri var takmak istiyorlar bir bir müslumanların boynuna;

Dikkatlı o! Bin kurtuluş gemisine, kaptanı Seyyid Ali Hamenei’dir seni teslim edecektir zamanın imamına!....

Muhammed Avci   



Yeni yorum ekle