Gün geçmiyor ki siyonist ruhlu insan kılığındaki ABD başkanı Donald Trump bir fitne- fesat çıkarmasın .

Son marifetide yine kendine yakışır densizlikte, günler önceden Golan tepelerini Siyonist İsrail‘e vereceğini ilan ederek sanki babası Frederick Christ’ofun mallarını dostlarına dağıtıp peşkeş çekiyor. İktidara geldiyi günden beri hiç bir hukuk kuralına riayet etmeyen Trump yeni savaş ve yaptırımlar peşinde. Güçlüysem istediğimi yaparım mantığıyla katil Netanyahu ile el ele verip ellerinin yetiştiği hayelerinin erişebildiği her alana fitne, sefalet ve ölüm ekiyorlar. Geçtiğimiz acı Cuma hadisesinin cani katili Trump‘ı taktis etmekle canavarlık ve katliyamda Trump‘ın nasıl bir örnek teşkil ettiğini göstermiş oluyordu. Katilin kısa aralıklarla İsrail ve Türkiye ziyaretleri bu katliyamı dahada şüpheli hale getirmekte.

Gün geçmiyor ki kirli koplolarla insanlık onuru lekelenmesin, ap açık olan hakikatlere düşmanlık süreklileştirilmekte. Günümüzde bireysel ve küresel katliyamlarda kişi ve devletlere göre suç yada kendini koruma olarak adlandırılır.

Eğer siz İsrail, büyük şeytan  yada onların müttefikiyseniz her gün insanları öldürmeniz yaşam alanlarını hata hastahaneleri bombalamanız çocukları öldürüp hapse atmanız ve daha sayılamıyacak pek çok uygulamanızın adı terörizme karşı kendini koruma olur. Birilerinin yaşamına son vermeniz evlerini gasb etmeniz yeryüzünde ifsat çıkarmanızın adı korumadır?

Birleşmiş Milletler zulümleriniz karşısında bir şeyler mırıldanır ama bu ses duyulmayacak kadar zavalı bir sessizliktedir ama ne zaman ki  Allah‘ın askerleri üzerinize yürür barış feryatlarınızı birleşmiş yardımcılarınız yedi düele yayar.  

O yüzdendir ki Kuran Siyonistleri eduv ve ifsatcı olarak niteler onlar öyle bir kavimdir ki yanlarında konuşan peygamberlerinin sözlerini tahrif edebilmek için dinlerlerdi ve bu özellikleride bu gün hala devam ede gelmektedirler. İşgalci faşistlikleri Filistini işgale değil var olduklarından beri var olan özellikleridir. Siyonist ideolojilerinde asıl olan benlikleridir, Hz Musa‘nın dini zaman zaman menfaatleri doğrultusunda kullandıkları bir araçtır.

Günümüz cinayetleri vede kültürel ifsatlarıda bu kavim ve yardımcısı büyük şeytan Amerika yüzünden ola gelirken sözde müslüman yöneticilerin bunlar karşısında binbir yüzlü tavırları anlaşılır değildir. Eğer dün Kudüs ve bu gün golan tepelerinin üzerinde hak talep edebiliyorlarsa buna nasıl cüret ettiklerine bir bakmak lazım ve yarın elleri yetişip dahada cesaretlendiklerinde neyi ilan edip el atacaklarını düşünmek lazım

Eğer bu gün Kabe ve mescidi nebevi müşriklerin elinde olmasaydı büyük şeytana sağladığı maddi desteklerle onu ayakta tutmasaydı İsrail buralara gelebirmiydi. Bu cinayetlerin kimlerin elliyle gerçekleştiğini analiz etmeden kahr olsun Amerika ve kahr olsun İsrail sloganları havada kalmaya mahkumdur. Bu gün İsrail‘in cani başkanı sırıta sırıta müslüman ülkelerle hiç olamdığı kadar iyi anlaşıyoruz diye bilmektedir, ne yazıktır ki İsrail bu gün Suudi subaylara eğitim vererek nasıl daha çok Yemenli öldürebileceklerini nasıl mazlumanları bölebileceklerinin dersini vermekte ve milyon dolarlar silahlar satarak kendi bekasını bu zavalılar üzerinden güvene almakta. Ne zaman ki büyük şeytanın bir başkanı Suudi Arabistanı ziyaret etse boynuna kocaman bir altın kemer takıp etrafında selamlama dansı dedikleri katır tepinmeleriyle sadece kendilerini değil temsilcisi oldukları müslüman halkı aşagılamaktalar. Elleri müslaman kanı damlayan dileri müslüman nefreti kusan bu katil ifsatcılarla raks edip müslümanların mallarını ve onurlarını peşkeş çekmekteler

Amerika başkanı bunları bu denli ahmak bu denli basiretsiz görünce rahatlıkla şunu diyebiliyor: Araplar bizim ineğimiz gibidir, sütü oldukca sağarız sütü bitince keseriz.‘

Bu sütün ne zaman kesileceğini düşünmek lazım yada inek artık kaçınılmaz sonundan kaçamıyacak, ne zaman istersek sizi keseriz diyor. Tüm bu olanlardan sonra hala Amerika ve  İsraili taraf seçen bu tekvirci yönetimler kendi gibi diğer İslam ülkelerinide Amerika emperyalizmine kazandırma mücadelesi vererek büyük şeytanı cesaretlendirmekter. Artık Trump gibi bir kumarbazın nasıl Kudüsü yada Golanı başka yerleri paylayıp kendi malı gibi siyonistlere peşkeş çekmesi anlaşılıyor. İsrail‘den önce bu yöneticiler bizleri mahkum etmekte Allah‘ın diniyle hiç bir ilgisi olmayan bu yöneticiler kendi haklarını perişan ve ümmeti mülteci hale getirmekteler .

Suriyede ki İsrail Amerika oyununa dahil olan Türkiye Nato‘nun askeri olmakla her fırsata övünürken Amerika ile derin ilişkilerimiz var deyip böbürlenirken kalkıpta biz Bu kararı kabul etmiyoruz demesi ne kadar da gülünç. Neyi kabul etmiyorsun İsrail bekasının garantörü durumundayken hangi karara tepki gösterme hakkın var acaba.

Her seçimde İsrail‘e atışmak hala prim getiriyor demek kaderimiz, seçimden seçime İsraili terörist adletmek olunca neticesinin bu olması şaşırtıcı olmamalı.

Gecen sene 1 milyonun üzerinde yolcuyu İsraile hava yoluyla taşıyarak yolcu taşımada birinci sıraya yükselen her alanda ilişkileri genişleterek ortak kültürden bahs eden İsrailin projesi olan müslümanların can mal ve ırzlarına musalat olan teröristlere yardım destek sağlayanların İsraile laf söylemeleri ne kadar gülünçse bu çıkışlara inanmak o kadar zavalılıktır .

Kim bilir İsrail‘in cani yöneticileri bu sözde tepkiden ne kadarda memnundur çünkü onlar bu şekilde kendi hedeflerine daha güzel ulaşmaktalar. Onlar müslümanları kandıramazken bu ikili oynayan yöneticiler sayesinde rahat nefes alabilmekteler  .

Ne zaman ki halk bu adaletsizlikleri hazm edemeyip sokağa protestoya yönelse bir kaç dokundurucu sözle halkı yatıştırmaktalar. Netanyahu ve Erdoğan seçimlere prim babındann birbirlerine insan haklarını yiyen zalimler olarak adlandırırlar ama arka kapıdan harıl harıl işler yürütülür. Eğer bu Ortadoğuda adı İsrail olan işgalci siyonist bir yapı varsa bunun emektarı ve gelecek sigortaları kesinlikle Suudi Arabistan ve Türkiyedir. Mosadın kurulmasından tutunda İsralin kuruluşuna kadar tüm hayati kararların İstanbulda  verildiğini acıyla görmekteyiz. Ümmetin bağrına vurulan ve sürekli kanayan hançer Suud-Türkiye ve siyonizimle uyuşan diğer ülke yöneticilerinin elindedir.

Doğrudur ki o hancer Siyonist İsrail büyük şeytan Amerika‘dır ama bunu tutan ve islamın bağrına Mekke‘de ve Kudüs‘te saplayan bu işbirlikci hainlerin elidir. Bu eller kırılmadığı tanınmadığı kesilmediği müdetce ümmet  Golanı kurtarırsa onlar Şam‘ı peşkeş çeker, ümmet Halep‘i kurtarırsa Bağdat‘ı teklif ederler .

Baba mirası gibi savurup ümmeti kendilerine inek diyen efendilerine alevi, sunni ve şii diye ayrıştırarak katil Şaron’ların, Netanyahu‘ların ve Olmert‘lerin sofrasına meze ederlerde. Ümmeti minadaki kurbiyet kurbanlarını coni canilerine kavurma edip ümmetin gözüne baka baka yedirirler. Kutsal toprakların hemen yanı başında Yemen‘se açlığa ve ölüme mahkum edilir

Beyefendiler bu seferde kendi marifetleri olan bu dram üzerinden sömürmeye başlarlar, insanlık suçu acil yardım haksöz hak derler para toplamaya başlar birde bakarız ki o paraylada artık ekmek yerine İslam ümmetine kurşun satın alıp sıkarlar ve biz yine vah deriz. Her gün bizi öldüren asimile edenlerin sadece sözlerine kanarız siyah derse siyah görür beyaz derse beyaz görürüz ve bu hale geliriz. Milyonları Kabe‘ye dönen bir ümmetin tağutu tanımadan ibadet ettiğini tağutun tarafında askeri olduğunu katiline dua ettiğini dinin düşmanını muhafaza ettiğini hayretle görürüz.

Ve yine büyük şeytan olan Amerika uyarır, bu kadar dost görünmeyelim biraz at tut kahrolsun Amerika unutulmasın yoksa sermayem gider sende işinden olursun. Bu kınamalar Amerika‘nın izniyle musadesi kadardır, laftan ötesi değildir. Birkaç yaldızlı laf söyler oturur siyonist dostları tamam der susar halk yatışır işgalde devam eder.

Kevser Şimşek