AHZAB SAVAŞI

Bir kısım insanlar, müminlere:’’ düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!’’ dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve ’’Allah bize yeter. O ne güzel vekildir!’’ dediler. 3/173

Yine tarih kendisini yeniliyor ve tarih yeniden yaşanıyor. Sanki insan bindörtyüz küsür sene önceki noktada kendisini Hendek Savaşı'nda görüyor. Arka arkaya devam eden savaşlar müminlerin küfür ve şirk toplulukları karşısında imanları bir kat daha artarak “Hasbunallahu ve Ni'mel Vekil“ sesleri müslümanların sinelerinde ümit kaynağının meşalesini yakıyor. İnsanlar, onlara Amerika ve İsrail kendi dostlarıyla birlikte ordular hazırlamış size vuracaklar denildiğinde Yemen’in imanlı halkının imanı bir kat daha arttırdı ve şöyle dediler ’’Allah vekil olarak bize yeter.’’ Asrımızın yiğit sahabeleri Resul'un iki emanetini sahiplenerek yeryüzünün fitnesi olan siyonizmin bekçileri başta Suudi Arabistan, Türkiye, Mısır ve diğer ufaklı tevekli küçük Arap devletleri Yemen’de zafere ulaşmış Muhammedi İslam'ı, Amerika’nın isteğiyle yok etmek istiyorlar.

Evet! Ne acı bir manzara ya Rab; İslam adına konuşurlarken mangalda kül bırakmayanlar Siyonistler'in ve Batı'nın isteği üzere Rabbim Allah,Resulüm Muhammed (s.a.a) Kitabım Kur’an diyen Yemen halkına ordular tertipliyerek savaş açmaktalar. Suudi kraliyetinin çökme arefesinde Türkiye Cumhurbaşkanı'nın biz Suudi Arabistan'a yardım edeceğiz ve destek vereceğiz demesi oldukça düşündürücüdür!. Hani aylar önce biz mazlumun yanındayız diyen o günün başbakanı Erdoğan bugün zalime yardım etmeyi kendine vazife bilmekte; Ey müslüman halk, başkanınızdan sorun Yemen’in önceki kralı ve Suudi Arabistan’ın şimdiki kralı zalimlermi yoksa adiller mi? Yine sorun Ahzab ordusu kiminle savaşmak istiyor? Kafirlerle mi? Müşriklerle mi? Yine sorun başkanınıza Yemen halkı kafir mi? Müşrik mi? Yoksa Muhammedi müslüman mı? Yine sorun başkanınıza kim emir verdi size? Amerika mı?, İsrail mi? yoksa Avrupa mı? Olur ki her üçüde, zira Nato'nun askerisin bu bölgede!.

Ey müslümanlar! Sorun şu Cumhurbaşkanı'nıza, İslam beldelerinde yıllar yılıdır kan döken ve onların yeraltı, yerüstü tabii kaynaklarını götüren senin jandarmalığını yaptığın Nato üyesi olan devletlermi yoksa İran’mı?

Sorun başkanınıza, Afrika’dan ta Hindistan'a ve Orta Asya ülkelerini yıllarca sömüren ve onları köle gibi çalıştıran tabii kaynaklarını yağma eden İngiliz ve Fransızlar mı yoksa İran mı?

Sorun başkanınıza, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra İslam beldelerine nüfuz eden büyük şeytan Amerika kardeşi kardeşe düşman ederek öldürten ve onların kanıyla kendi hakimiyetini kuran ve halkı müslüman ülkeleri inek gibi sağıp sütüyle beslenen Amerika mıdır yoksa İran mıdır?

Allah aşkına sorun şu başkanınıza, Suudi Arabistan niçin saldırıyor Yemen’e? Ve yine sorun niçin yardım etmek istiyor Suud'un kralına? Sorun başkanınıza Şialar'ı kafirmi kabul ediyor?

Yine sorun başkanınıza, Rabbim Allah Resulum Muhammed, Kıblem Kabe, Kitabım Kur’an ve ahirete inanan bir topluluğa kafir gözüyle bakmak İlahi Kitab'ın neresinde yazmakta veya Resul'un hagi sözünde veya İslam fıkhının neresinde yazmakta?

Sorun başkana, anayasasında dini hükümlerden hiçbir hüküm bulunmayan laik,seküler bir yönetimle idare edilenler nasıl anayasası Kur’an ve Sünnet olan bir devletle kendisini aynı terazide görebiliyor? Sorun başkana, Rahmet Peygamberi'nin evlatlarının taraftarları olmak suçmu acaba? İmam Şafii’ye sen Ali ve evlatlarını seviyormuşsun Rafizi olmuşsun dediklerinde şöyle cevap vermişti bu sözü söyleyenlere ‘’Ali ve evlatlarını sevmek rafizilik ise sakaleyn (iki  cihan ve insanlar ve cinler) şahit olsun ben rafiziyim’’ demiş! Bu büyük insanın İslam Ümmeti'nin arasına nifak tohumu ekmek isteyenlere güzel bir cevap olmuştur. Bugün Şia ve Sünni kavramlarını dile getirenler Amerika’nın ekmeğine yağ sürmekteler. Akıllı ve duyarlı müminler mezhep kavgaları İngiliz misyonerleri tarafından İslam toplumunun billhassa İslam ulemasının arasına fitne tohumu olarak ekmişlerdir. Mezhepler kavgası sadece Şii ve Sünniler arasında olmamıştır; belki diğer mezhepler arasındada kanlı günler yaşanmıştır. Sayın Cumhurbaşkanı tarihi keşke güzel okumuş olsa! Veya İslam adına tarihten günümüze kadar İslam adına yazılmış akaid kitaplarını okunmuş olsalarda misyonerlerin İslam uleması arasında nasıl oynadıklarını görmüş olsalarda tarihteki acı hatıraları birdaha yaşamamış olsalar.

Evet! Kan kokuyor İslam coğrafyasında bölgede büyük bir savaşın kokusu esiyor İslam beldelerinde. Hain idareciler el ele vermişler dökmek istiyorlar Muhammed (s.a.a) Ümmeti'nin kanını. Ne yazık ki müslümanlar Amerikancı ve Nato üyesi başkanlarının sözüyle şaha kalkmışlar müslümanların kanını dökmek için. Koyun gibi bir toplum tuzu tuttukça elinde durmadan koşar tuzu elinde bulunanın peşinde, ne sağa bakar ne sola, gözü hep onun elindeki tuzda; gözünü bağlamış bakmak istemez onun yüzündeki nifak perdesine.

Evet! Savaş kokusu var demiştik İslam beldelerinde bu koku zafer işaretidir yakın bir tarihte, dökülen her damla kan ben Muhammedi bir müslümanım diye yazılacaktır küfrün sinesine, zira Allah’ın vaadi var sıkışmış İslam toplumuna.

‘’(Ey müminler!) Yoksa siz sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlar öyle ezici mihnetlere, öyle zorluklara duçar oldular, öyle şiddetle sarsıldılar ki, peygamber ile yanındaki müminler bile ‘’ Allah’ın vaad ettiği yardım ne zaman yetişecek? Diyecek duruma geldiler. İyi bilinki Allah’ın yardımı yakındır.’’ 2/214

Bu ayet Hendek yani Ahzab savaşına katılmış müminlerin çekmiş oldukları sıkıntıyı dile getirip günün Ahzab savaşını yaşayanlara Allah’ın yardımının yakın olduğunun haberini verir. Bu İlahi vaadin tecelli etmesi için Allah’a verdikleri sözün üzerinde sadık, kararlı ve gevşemeden Veliyü'l Emr'in ekseninde bulunduğu heryerde kışlasında emir bekleyen bir asker olması gerekir. Dökülen her damlakan İslam Ümmeti'nin üstün geleceğinin işaretidir. Zira Allah Celle Celaluhu şöyle müjdeler mümin kullarını.

‘’Sakın yılmayın, gevşemeyin, üzüntüye kapılmayın, eğer Mümin iseniz mutlaka üstün gelen sizsiniz!’’ 3/139

Muhammed Avci