MESCİD-İ AKSA

Sa, 07/03/2017 - 14:10

 

MESCİD-İ AKSA

İsmi anıldığı zaman kalplerde güven huzur yaşatan Mescid-i Aksa; zalim ve lanetli bir millet tarafından müslümanların izzetine dokunarak mescidin haremini ihlal etmiş ve mazlum gençleri yaralamışlardır. Necis ayaklarıyla Mescid-i Aksa'ya giren siyonist İsrail askerleri oraya sığınan müslüman gençleri darb ettikleri gibi bütün İslam Dünyası'nada meydan okumuşlardır. İşlenmiş bu cinayeti sadece medyaile kınamakla yetinen veya sloganik sözlerle İslam toplumunun nabzını tutmak isteyenler siyonist İsrail devletiyle nekadar  yakın dost olduğunu göstermektedirler.

1948 tarihindeİsrail’in devlet olma kimliğini siyonistlere veren devletler arasında birinci sırayı teşkil etme iftiharını  kazanmış olan Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda siyonist İsrail devletinin güvencesini de teminat altına alacaklarının nikah aktini yapmışlardır. Bu tarihten itibaren siyonistler Türkiye hükümetinden almış olduğu destekle Filistinliler'i evlerinden kovarak dıştan getirmiş oldukları siyonist Yahudiler'i yerleştirme işgalı başlamıştır. O günden bugüne kadar Filistin topraklarındakan, gözyaşı sürgünler ve esir kampları toplu katliamlar, kol ve bacaklarını taşla kırma zulmünün zirvesini Filistin halkına yaşatmışlar ve yaşatmaktalar. Bu zulmün en büyük destekçisi ve işbirlikçisi Türkiye devleti ve Amerika’dır. Bu sözü kanıtlayan deliller oldukça çoktur. Biz tarihi geçmişlerden değilde günümüzde yaşayarak gördüğümüzü delil göstermemiz mantıklı düşünen akıl sahipleri için kafidir.

Suriye devletini zalim  ilan eden ve onun çökmesi için asker, silah ve hertürlü lojistik destek veren ve Şam’da Beni Ümmeye camiisinde namaz kılmayı planlayan sayın Türkiye reisi neden siyonistler  haremine dokundukları Mecid-i Aksa ve darb edilen Filistin halkı için aynı tavrı takınmamaktadır? Neden Mescid-i Aksa'da namaz kılacağız deme cesaretini kendinde bulamıyor?  Biz kınama ve sologan istemiyoruz Suriye’ye karşı göstermiş olduğu celal-ı heybetini İsrail’ede göstersin, gerçekten samimiise. Biz mazlumun yanındayız diyorlarsa Filistin halkından daha mazlum  ve İsrail devletinde daha zalim  bir devlet görmek mümkün değildir. Buna binaen Suriye’ye karşı takındığı tavrın beş katını on katını siyonist İsrail’e karşı takınması gerekir ve bilfiil müdehale etmesi gerekirken sadece kınama ile göz boyamaya çalışıyorlar. Bugün Mescid-i Aksa’nın muhasara edilmesi insanlık adına siyonistlere karşı fiili mücadele yapılması gerekir. El altından IŞİD’e asker gönderen ve oluk gibi Kürt milletinin kanını döktüren sayın Erdoğan niçin Filistinli kardeşleri için göndermiyor. Tabi her dediğini Kur’an ayeti gibi kabul eden bir toplumu arkasına alan bu zat açıktan İsrail’e yardım etmemesine şaşılır.

1948’den 2014 kadar geçen süreç içinde İsrail tarafından gerçekleştirilmiş kanlı cinayetler ve toprak işgali ve yapılan zulüm karşısında İslam Dünyası'ndan sadece kınama ve sokaklarda yürüme ile yetinilmiş ve Batı'nın yanında yer almışlardır. Bilhassa Türkiye hükümetinin Libya’ya Somali’ye ve Suriye’ye göstermiş olduğu ciddi hasasiyeti burnunun dibinde İsrail tarafından işlenen cinayetlere ses çıkarmaması derin bir dostluğun olduğunu onaylıyor demektir.

Suriye yönetiminin çökmesinde oldukça muessir olan Erdoğan'ın hedefinde devamlı İsrail için tehlike arz eden Hizbullah, Suriye hükümeti ve İran İslam Cumhuriyeti vardır.  Zira bu üçünün varlığı Amerika’nın yeni dünya düzenine engel olması dikkate alınarak verilmiş görevi yerine getirmek olmuştur.  İsrail’in sınırlarını daraltan ve korkulu rüyalar yaşatan Hizbullah’a Erdoğan'ın bakanının Hizbuşşeytan demesi ve Erdoğan'ın o bakana enküçük bir kınama yapmaması bu dostluğun aynasıdır. Zira dostlarına olan sadakatlarını kanıtlamak istemişlerdir.

Her nekadar son Mescid-i Aksa'ya İsrail askerlerinin girmesini kınamak için Mahmud Abbas'ı ve Hamas'ın liderini araması ve Birleşmiş Milletler'e götürme sloganını tekrar atması koyun gibi dinleyicilerini kendisine bağlama planıdır. Çünkü bu konuda oldukça başarlı aktördür. Bu aktöre diyoruz ki söylediklerinde samimiisen Suriye’ye karşı zalim Esad diyerek  durduğun gibi zalim Netenyahu diyerek  tüm sevdiklerinle birlikte karşı çık. Beşar Esad’a karşı duranlara silah gönderdiğin gibi Filistin direnişçilerine de silah yardımında bulun onları sözle değil fiilen destekle! Bunu yapamazsın ve bu yüreğede sahip değilsin! Çünkü İsrail’i koruma ile görevlisin!

Neden Erdoğan ve Türkiye hedef alınılıyor denilecek olursa şu cevaplar verilir.

1- Kendilerini İslam Dünyası'nın lideri ve yeniden Osmanlı haşmetini gösterme sevdası olmaları ve dostları Amerikaile birlikte Ortadoğu'ya demokrasi götüreceğiz aşkını yaşamaları, ayrıca Obama liderlik balını sürmüştü Erdoğan'ın ağzına ve hala kendilerini o konumda görmeleri eleştirinin odağı olmuştur. Öyle demişler büyükler (Büyük dağın büyük dumanı olur)

2- Biz mazlumun yanındayız sloganını hiçmi hiç bir devlet adamı  Erdoğan kadar atmamıştır. Bu nedenle en büyük zalim İsrail’dir ve en mazlum halk ise Filistin halkıdır buyurun diyoruz!

3- Ortadoğu projesinin taşaronluğu Türkiye’ye verilmişti çok güçlü iki devlette onu destekleme görevini almış bulunmakta idiler. (Katar ve Suudi Arabisten) şimdi İsrail Filistin topraklarını işgal ediyor ve Mescid-i Aksa’nın haremine girmek istiyor, nerdesin büyük kahraman diyoruz!

4- Biz dünya liderliğine oynuyoruz diyerek kendilerini Osmanlılar'ın işgal ettiği toprakları sınırları içinde hükmeden padişah konumunda gördükleri için elbetteki muhatabımız o olacaktır.

5- Bizler Türkiye coğrafyasının insanlarıyız elbette muhatabımız Türkiye'nin yöneticileri olacaktır. Miting meydanlarında biz mazlumdan yanayız ve mazlumun hakkını sonuna kadar savunacağız diyen zatı uyarıyoruz. Bak Filistin’de yıllar yılıdır mazlum insanlar İsrail’in hain kurşunlarıyla öldürülüyor. Haydi görelim seni şu Suriye’ye karşı gösterdiğin yiğitliği İsrail’e karşı da göster, senin anlından öpelim!

Bak sözle değil bizatihi amel ile Filistin halkının yanında olan  ve verdiği füzelerle İsrail’e diz çöktürten ve her türlü yardım yapmakta olan İran İslam Cumhuriyeti'ni takdirle karşılıyoruz. Ama sadece kınama ile yetinenlere diyoruzki Allah’tan korkun mahiyetinizde bulunan insanları aldatmayın yiğitçe çıkın biz İsrail’in dostuyuz deyin!

Şurada bir noktaya işaret etmek istiyorum. 1948’den bugüne kadar bütün komşularını  düşman ilan eden Türkiye, hiç birgün İsrail’de bizim düşmanımızdır denildiğini yetkili devlet erkanından duydunuzmu? Bugün komşularıyla problem yaşamakta olan Türkiye hükümeti İsrail’le hiç bir problem yaşadığı varmı? Eğer Mavi Marmara gemisi ve ‘One Minute’ olayını söyleyecek olursanız varolan dünya siyasetinin çok gerisinde kalmış olduğumuzu göstermiş olursunuz. Çünkü Amerika’ya belden bağlı olan bir devlet İsrail’e söz söyleme cesaretini kendisinde bulamaz. Belki Ortadoğu Projesi’nin iyi işliye bilmesi için verilmiş bir müsaade ile konuşturmuşlardır. Verilen bu müsadeye rağmen dokuz vatandaşını sorgusuz sualsız öldürdüler. Buna rağmen Suriye’ye takındığı tavırı İsrail’e takınamadı sayın Erdoğan niçin?

Muhammed Avci



Yeni yorum ekle