BATILI HAK HAKKI BATIL GÖSTERMEK İSTEYENLER!

Ct, 16/01/2016 - 20:25

Tarihle bağlantı kurarak beni İsrailoğullarının kendi peygamberlerini niçin?.. neden?.. kestiklerinin sorusunun cevabını 21. asrın medeni toplumunu idare edenler, alimlerini kurşunla, idamla ve boynunu vurarak vermekteler. Toplumun önünde aydınlatıcı bir nur olan rabbani alimleri, nura tahammulü olmayan yırtıcı yarasa kuşları alimleri hedef alarak onların kanını dökmekteler. Zulmün karşısında ilmin aydınlatıcı nuruyla mücadele vermek isteyen ilim adamları günümüzün zalimlerinin çomaklığını yapan medya ve aydın yazarlar hakkı batıl, batılı da hak göstererek zalim ve diktatörlerin zulmüne yardım etmekteler.

İsrail dişişleri bakanı Nijerya’yı ziyaretinden hemen sonra ilmiyle amil adaletin savunucusu, öz Muhammedi İslamın savunucusu olan Zakzaki ve bini aşkın taraftarları kurşuna dizilerek görülmemiş bir katliam oluşturdular; bu katliamın karşısında dünya medyası dut yemiş bülbül gibi sustular ve kalemlerinide gizlediler. Türkiye medyası tarlada mandanın öldürülmesinde daha basit ifadelerle adata dalga geçerek lütfen haber olarak ele aldılar. Bölge yöneticileri lutfedip bir kınama dahi yapmadılar. Bu acı durum tarihteki beni İsrail oğullarını öldürdüğü enbiyayı ilahinin bir yansıması günümüz de görülmektedir.

Nijerya katliamından hemen sonra Suudi Arabistan kraliyeti tarafından İslam ulemasının güzide alimlerinden Ayetullah Nemrin idamı iman etmiş her müminin kalbinde derin bir yara açmıştır. Adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün munadisi olan bu ilahi davetçi terörun her çeşidine karşı duran; herşeyin konuşarak tanışarak hal edilmesinden yana olan bu değerli alim; Erdoğan’ın kraliyet sarayını ziyaretinden sonra idam edilmiştir.

Suudi kraliyeti tarafından idam edilen ümmetin saygın aliminin Türkiye medyası tarafından kanının gizlenip toplumda tanınmaması için şiaların lideri bir alim diye hafife alarak, Saudi’nin işlemiş olduğu cinayetin müslümanlar tarafından tepki almaması için şii sünni kavgasıymış gibi göstermeye çalıştılar ve hala devam etmekteler. Şii sünni kavgasını gündeme taşıyanlar islam ümmetinin kanına susamış zalim ve diktatörlerin kötü arzularına hizmet etmekteler ve onları parasız hizmetkarlarıdırlar. İslam ümmeti farklı ekollara sahip olsalarda onlar bir ümmettir onlar arasında tefrika ateşini yakmak isteyenler Hz. Muhammed’e (s.a.a) ve onun ümmetine düşman olanlardır.

Rabbim Allah Resulüm Muhammed Kitabım Kur’an kıblem kabe ve ahirete yakinen inanmışlar arasına şii sunni fitnesini sokmak isteyenler zahiren müslüman içi nifakla dolu olan insanların işidir. İlmin geliştiği bir dünyada mezhepler kavgasını gündeme getirenler yeniden orta çağı bu günün insanına yaşatmaktadır. Dinler arası diyaloğa kapısını açanlar nedense mezhepler arası diyaloğa kapılarını kapatmaktalar.

Çünkü dinler arası diyaloğu önerenler batılılar olduğu için neden? Niçin? sorusunu sormadan kabul edenler nedense İslam inkılabının aziz rehberi Aytullahul uzma imam Hameneyn’in kurmuş olduğu islami mezhepler arası yakınlaşmaya (Darud-tekrib beyne mezahibul islamiye) yapılan davete ilgi duyulmayışı İslam ümmetinin kendi iradesiyle hareket etmediğinin kanıtıdır. Artık şu bir gerçektir ki İslam ümmetinin arasında var olan mezhep kavgası veya kavgalar İslam dininin düşmanları tarafından programlanmaktadır. Yoksa ilmin, irfanın, marifetin, tekniğin ve teknolojinin zirveye ulaştığı bir dönemde mezhep kavgası yapmak büyük bir hata ve büyük bir kayıptır.

Dünyayı sömüren müstekbir güçlerin ümmet arasında yakmış oldukları tefrika ateşi cehennem misali ümmeti yakmaktadır; Bu gerçeği göremeyecek kadar kör olan bir ümmet batılıların vermiş olduğu silahlarla birbirini vurarak dökmüş oldukları ümmet kanıyla zalimlerin saltanat saraylarını koruyacaklar. Bu kavga paramparça olmuş İslam ümmetinin yarasına tuz biber serpmeden daha acı bir eylemdir. Bu parçalanma öylesine bir düşmanlık müslümanlar arasında yaratmış ki birbirinin kanını döküp hanımlarını cariye diye götürmekteler.

Düşmanlığı düşmanlar öylesine büyütmüşlerdir ki Hakk’ın üzerini örtmüşler batılı hakk diye ilan etmekteler. Allah’ın dinini Muhammed’in (s.a.a) şeriatını dünya müstekbirlerine karşı savunmakta olan imam Hameneyn’inin rehberiyetine gölge düşürmek için şii lider diye tanımlıyarak ümmetin vahdetini zehirli kılıçla ikiye ayırmaktalar. Çünkü islam inkılabıyla uyanış ve direnişe geçen müslümanlar emperyalistlerin kalbine korku saçtıkları gibi maskeli ikiyüzlü olanların da maskesini düşürdü! Buna tahammul edemiyen şer güçler nerede İslamı temsilen kıyamda olan müslümanları şialıkla suçluyarak hakkın üzerini örtmekteler ve batıl bir mezhep görüntüsünü vermek istemekteler.

İslam dini bir bütündür o bir başka isme muhtaç değildir; Allah’ın dini Hz. Muhammed’in zatında şekillenmiş olan din onun vasileri olan imamlar tarafından tarihe taşınmış ve o yolda yürüyenlerde onu sahiplemiş ve sahiplenmektedirler.Burada azimli bir irade ortaya koyan Muhammed’in(s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in dostları aksaraya, beyaz saraya, yeşil saraya ve kiralıklar sarayına hakkı batıldan ayıran LAİLAH İLLALLAH MUHAMMEDUN RESULULLAH yazılacaktır. Dökülmüş İslam ulemasının kanı bir gün ilimle hikmetle ve İslamın yüce ahlaki onların yapmış oldukları zulmün hesabını soracaktır.’’ Allah yolunda ölenlere ölü demeyiniz onlar hayattadırlar ne fayda ki siz farkında değilsiniz.’’ Bu ayet zalimlerden şehitlerin dökülmüş kanının hesabının sorulacağına açık bir delildir.

Yazıma son vermek isterken talihsiz ve oldukca üzücü bir haberi Haber Türkt’en işitince cahili dönemleri yeniden mi yaşıyoruz diye hayrete düştüm! Hayret halkının yüzde doksan dokuzu müslüman olduğu söylenen bir ülkenin Cumhurbaşkanı Saudi Kralıyetinin yapmış olduğu menfur cinayete onay veren bir konuşmayı yapması islam ümmetinin kalbine kan akıttı. Buda yetmiyormuş gibi Suudi Kraliyetinin işlemiş olduğu cinayete tepki gösteren mümin ve muvvahit müslümanlara karşı çok tepkili ve sert eleştiri getirmeside yaranın üzerine tuz ve biber serpti. Bu Suudi Kraliyetinin iç meselesidir diyerek Kraliyeti temize çıkarırken kendisini Suriye’nin iç işlerine mudahele etmesini görmüyor herhalde!

Bu konuşması ile ‘batılı nasıl hak hakkı da nasıl batıl’ göstermek istediğini görmeyecek kadar kör olanlar var mı acaba! Var ki konuşuyor!

İbretli bir hikaye ile son verelim.

Köyde yaşayan oldukca ahlaklı bir baba, oğluna sen insan olamazsın der! Oğlu bu sözden oldukça etkilenir başını alır gider gittiği yerde okur okumasını bitirince kendi ilçesine kaymakam olarak gelir. İlk işi babasını jandarma ile huzuruna getirir, babasına beni tanıdınmı ben senin insan olamazsın dediğin oğlunum; babası tebessüm eder ve şöyle der: olur ki kaymakam olmuşsun ama yine insan olamamışsın der ve orayı terk eder.

Muhammed Avci

Tags: 


Yeni yorum ekle