ZULME KARŞI KIYAM EDEN TEMİZ NESLİN YİĞİT EVLADI!

Sa, 07/03/2017 - 13:39

Kuran ve Ehlibeyt Mektebi önderi Muhammed Avci Hoca bu yazısında İmam Humehninin hayatını konu almıştır.

 ZULME KARŞI KIYAM EDEN TEMİZ NESLİN YİĞİT EVLADI!

Tarihe yeni bir sayıfa açan asrımızın yiğit insanı İMAM HUMEYNİ 24 eylül 1902 m. Tarihinde İranın Humeyn şehrinde nurani ve manevi değerlerle donatılmış rabbani olan bir ailede dünyaya gelmiştir. İlim, hikmet ve marifet sahibi olan babası Ayetullahul uzma Seyyid Mustafa(KS) ilmi dirayet ve cesaretiyle zamanının zalimlerine karşı durarak o’günün mazlumları olan halkın yanıda yer almıştır. Zalimler karşısında hak ve adeletin tesis etmek için mücadele vermiştir. Zulme, küfre ve şirke karşı kıyamı ceddi Muhammed’ten (s.a.a) yiğtliği mertliği ve adaleti atası Aliden(s.a) cesareti, fedakarlığı, isarı ve zillete boyun eğmemeyi ceddi Hüseyinden (a.s) öğrenen temiz neslin temiz evladı olan Ayetullahuluzma Seyyid Mustafa (ks) ecdadının mirası olan velayet ve imamet makamını koruyarak ve asıl görevi olan hakkı  ve adaleti savunmuştur;  kendini halkın ve mazlumların bir parçası olduğunu gören ve  zalimler karşısında asla eğilmeyen Ayatulah Seyid Mustafa (ks) Zalim ve diktetör şahın emir kulu olan (hanlar) eyalet yetkilisi veya bugünün tabiriyle eyalet valisi tarafından (Erak) yolu üzerinde pusu kurarak şehid etmişlerdir.

İMAM 5 aylık iken babası zalimler tarafından şehid edilir; Ayetullah Hansarinin torunlarından olan annesi Hacer ve halası olan Sahibenin terbiyesi ve nezareti altında yetişir; bu iki hanım zamanlarının ilim, hikmet ve irfan da yüksek bir ilme sahip alimeler olarak kabul görmüşlerdir. İMAM onbeş yaşına kadar bunlarla hayatını sürdürmüş ancak onbeş yaşında iken bu iki azizesini de kaybetmiştir.

İMAMIN gençlik dönemi:

Çocukluk yıllarından itibaren dini medreselerde temel dersleri (arap edebiyatı ve dili, mantık, fıkıh ve usul) almaya başlar; ogünün önde gelen alimlerinin yanıda eğtimini alan İMAM 1919 tarihinde ERAK ilmiye medresesine girer burada birçok ilmi dersleri okuduktan sonra KUM havzasına yerleşir; Felsefe ve ahlak derslerini MUHAMMED ŞAHABADİ ve SEYYİD EBUL HASAN KAZVİNİ ve HaCİ MİRZA CAVAD AĞA gibi alimlerin yanında okur; Fıkıh ve usulda çok büyük başarılar göstererek genç yaşta müctehid olur.

İMAM 1939 yılında Ayetullah ABDULKERİM HAİRİ’NİN vefatından sonra İMAM Kumun önde gelen alimlerinden biri ve yakın bir tarihte Ayatullahuluzma lakabını alarak merci-i taklit olur.

İMAM bu dönemde şaha karşı olan şahsiyetlerle irtibata geçer ve şahın rejmine karşı mücadele yapmaya başlar; İlim, hikmet, marifet ve irfan, fıkıh ve usulda günün alimleri arasında önemli bir makama sahip olan İMAM aynı zamanda cesaret, metanet ve korkusuzluk’ta da eşi bulunmayan bir yiğitliğe sahipti; İMAM yüksek bir ferasete sahip olduğu kadar kararlı ve sözünün eriyidi; bu kimliğe sahip olan İMAM, İngilizleri emrile islam milletinin başına getirilen zalimi şaha dur artık diyecek bir cesaretle 1958 de şaha karşı ciddi bir mücadele başlatır. Allah’a olan sonsuz güveni ve teslimiyetiyle halkların kalplerine nufuz ederek şaha karşı kıyamı bayraklaştırır. Şah kölesi bulunduğu Amerka, İngiliz ve İsrailden aldığı emirle halkın üzerine acımazsızca yürümeye başlar; Şahın menfur cinayetleri karşısında mümin gönüller İMAMIN etrafında kenetlenirler

İMAM beş haziran 1961 olaylarından sonra şah aleyhine bir konuşma yapar ve tutuklanarak Tahranın İşretabad askeri ceza evine götürülür. İMAM HUMEYNİDEN cesaret alan günün müctehitleri ve alimleri  İMAM’mın serbest bırakılması için Tahrana yürürler; Şah çaresiz  kalınca İMAMI bırakma zorunda kalır. İMAM biryıl hapiste kaldıktan sonra serbest bırakılır. İMAM serbest bırakıldıktan sonra aynı kararlılıkla zulme karşı mücadelesini devam ettirir. Bu arada Şahın çıkarmış olduğu Kapitülasyon tasarısı aleyhine yaptığı ateşli konuşmasından sonra 4 kasım 1964 de Türkiyeye sürgün edilir;Türkiyede kısa bir süre kaldıktan sonra Irakın Necef şehrine gönderilir; İMAM Irakta talebe yetiştirmek ve dünya siyasetile yakından ilgilenecek mütefekkir düşünür ve yiğit yürekli insanları yetiştirmekle meşgul olur. Yetiştirmiş olduğu ilim adamlarıyle İranda şaha karşı kıyamı yükseltir. Bu yükseliş, garbın ve şarkın dünya üzerinde kurmuş oldukları tahtın yıkılmaya yüz tuttuğunun çatırtı sesleri duyurmaya başlar. Amerika ve batının desteklediği şah artık fazla tahammul gücü kalmayınca  16 ocak 1979 tarihinde İranı terk eder, Başbakan Şahpur Bahtıyarda tüm telaşlarına rağmen halkın direnişi karşısında aciz kalır. Halk gönüllerinin mehbubu ve sevdalısı buldukları İMAMININ artık gelmesini isterler; baştan ayağa kadar maneviyatla donatılmış melekler aleminin kıpta ettiği mertebede olan İMAM HUMEYNİ aşık olduğu mazlum halkının yanına dömeyi ve onların intizarını sona erdirme kararını alır ve 15 yıllık sürgünden sonra 1 şubat 1979 da Fıransadan İrana döner.

İMAM, bir şubat 1979 da irana döner ve beş şubatta Mehdi Bazerganı başbakan olarak atar; onbir şubatta inkilab zafere ulaşır; onbir nisan 1979 da iran islam cumhuriyeti kurulur.

İSLAM CUMHURİYETİ

İslam cumhuriyeti imamet modeli üzere inşa edilir, bu model bindörtyüzyıl önce Medinede alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammedin(s.a.a) temelini atmış olduğu devletin modeli’idi. Bu ilahi model islam dünyasının zehinlerinden silnmiş ve islam ümmeti var olan zalim idarelere teslim olma mecburiyetinde bırakılmıştı. Bu mecburiyetin dayatmış olduğu zillet müslümanlara ağır bedeller ödetmiş, bütün islam ülkeleri İngilizlerin, Fıransızların  ve Büyük şeytan Amerikanın sömürgesinde girmişlerdi. Müslümanları yönetenler bu sömürgecilerle işbirliği yaparak Muhammedi(s.a.a) islam olan velayet ve imamet mektebini zihinlerden silip yerine köleliği ve hizmeti kabul eden bir din anlayışını yerleştirmişlerdi ve bunuda üstün bir puanla başarmış oldular ve hala devam etmekteler. Bu durum karşısında kendisini sorumlu hisederek ilahi görevini yerine getirmek için müstekbir güçlerin kul ve kölesi olan şaha karşı İMAM HUMEYNİ kıyam etmeyi ilahi bir vecibe bilerek kıyam eder.

İMAM, zalim ve saltanatperst olan ve batıya kulluğu izzet bilen idarecilere ve yöneticilere karşı imamet ve velayet modeli islamı ortaya koyarak hakkın yardımını halkın desteğini alarak halkın yanında yer alan İMAM cesur ve kararlı bir tavırla ingiliz ve Amerika virüsü olan şah İranı terk edecek fermanını çıkarır. Çıkarmış olduğu  cesurane kararının arkasında durarak Allahu ekber feryadile şahı dostlarının yanına gönderir. Bu azimli ve cesaretli duruşuyla anti emperyalist ve anti laik bir duruş sergiliyerek üstün bir irade ile İslam Cumhuriyetini kurmuştur. İnsanların zihninde bir kabus gibi korku yaratan şark ve garbın gücü İMAMIN imanı, güçlü iradesi, korkusuz davranışı ve cesareti karşısında yenilgiye uğraması onları çileden çıkarmıştı; ama ne varki bütün şeytani planlar onlara fayda vermemiştir ve hala vermemektedir.

İMAMIN kesin ve kararlı duruşu karşısında hiç bir şey yapamayan şark ve garp son şans olarak bütün dünyayı yanlarına alarak Irak İran savaşını başlatmışlardır. İlahi desteği olan İmam azimli iradesile imanlı gönüllerin desteğini alarak dünya’ile savaşı göze alır ve zillete boyun eğmez  ve azimli bir direniş göstererek Saddamı aciz duruma düşürür. Bunu gören dünyayı sömüren çeteler dost ve müttefiklerine Saddama yardım için görev taksimatını yapmalarını ister; Arap kırallarından batıdan ve Amerikadan son gelişmiş silahları almalarını ve Saddama vermelerini isterler. Türkiye ve diğer komşu ülkelerden bu silahların kusursuz Saddama kavuşturmalarının  görevini verirler. Bu görev nuksansız yerine getirilir ve Saddama silahlar teslim edilir. Saddam dünyanın geliştirmiş olduğu son  moderin silahlarla sekkiz yıl savaşı sürdürür; ama İlahi desteği olan HUMEYNİ KEBİR imanının verdiği cesaretle, şahadet aşkıyla kavurulmuş İMAM HUSEYNİN aşıklarıyla yılmadan ve bir adım geri atmadan sekkiz yıl dünya ile yılmadan savaşmış ve başarıyla savaşı sonuçlandırmışlardır. Bu hakikattan nasibini almayan gözler kör olsun; sekkiz yıl bir dünya ile savaşan islam ümmetinin kahraman askerleri bugün ilmi ve teknolojide dünya ile yarış yapmakta, Saddam ise boynuna ip takılmış, Irak ise perişan bir durumda; işte Allahı desteklediği ümmet, birda şirkin ve küfrün desteklediği ümmet, ikisi arasında ki farkı görmeyenler veya görmek istemeyenler Allah’a nasıl cevap verecekler.

Batılıların almış oldukları bu yenilgi karşısında ne yapacağının şaşkınlığı içinde sağa sola saldırarak kan dökmekteler. Bu dökülen kanların birgün kendilerini boğacaklarını bildikleri halde işlemiş oldukları cinayetlerle biraz daha ömürlerini uzatma mücadelesini vermekteler. Batılılar yaralı bir vahşi hayvan gibi intikam almak için muttefiki olan güya müslüman ülkelerle birlikte islam ümmetinin kanını akıtıp yaralarını o kanla tedavi etmekteler; bu onların yarasını tedavi etmiyecektir; ama ben müslümanım diye ve islam kanına susamış cenavarlara yardım eden müslümanlar ve idarecileri Muhammed(s.a.a) ümmetine nasıl cevap verecekler?

İslam inkilabının dünya aynasına yansıması

Zülum ve sitemin boşa çıktığı bir dönemde mazlumların sesine deva olacak islami bir devrimin ışınları mazlum ve muztadaf insanların karanlık dünyasına ümit ışığı olmuştur. Kutuplaşmış dünya, insanları sömürmek ve köleleştirmek için yarışırlarken İMAM HUMEYNİNİN yükseltmiş olduğu ‘’ Laşerkiye vela garbiye islamiye islamiy’’ sesi dünyada yankı yaparak mazlumları zalimlere karşı direnişe geçmelerine vesile olmuştur. Bu uyanışın ayak sesleri bütün devletlerde duyulmaya başlayınca zalim sömürgecilerin korkulu rüyası olmuştur. Gelişmekte olan bu islami uyanışın vahşetine kapılan zalimler, para ile satın alınmış alimlerin vermiş oldukları fetvalarla tutmuş oldukları kiralık katillerle bu sesi durdurmak isterler ve bunu bu anda bir fil yapmaktalar. Yine bir yanlışlık içinde olduklarını fark etmemekteler; tabi hakikatı görmeyenler şeytanın maskarası olurlar. Evet! Yine anlıyamamışlar ve anlıyamıyacaklarda, çünkü HUMEYNİNİN HAMENEYİSİ bunları bu şeytani planlarını boşa çıkaracaktır ve zafer inananları olacaktır.

İMAMIN gençlere öğütleri

1-İmanınızı tastik edecek iyi ve salih amellerle onaylayın

2-Günlük farz namazları vaktinde kılın  ve gece namazını kılmaya çalışın

3-Haramlardan sakının güzel ahlak sahibi olun

4-Takvayı esas alın ve huzuri hakta olduğunuzu unutmayın

5-Perşenbe  ve pazarertesi mümkün oldukca oruç tutun

6-Vacipleri yerine getirin ve haramlardan uzak durun

7-Hergün sadaka vermeyi unutmayın

8-Fakir, yetim ve yardıma muhtac olanlara yardımda bulunun

9-Çok uymayın seherlerde Kur’ani kerimi okumayı unutmayın

10-Çok konuşmayın çokca duaedin

11-Kendinizi bilgi yününden geliştirin ve dini sohbetlere katılın

12-Çok masraf edilmiş lüks toplantılara katılmayın ve kendinizde yapmayın

13-Yaptığınız iylikleri unutun geçmişte yapmış olduğunuz hata ve günahları hatılıyarak tevbe edin

14-Bir islam ülkesinin ihtiyac duyabileceği tüm bilimleri öğrenin

15-Her bakımdan dikkatlı ve uyanık olun

16-Dünyada gelişmekte olan siyasetleri iyi takip edin bilhassa müslümanlarla alakalı gelişen siyasetleri iyi takip edin

17-Maddi yünden fakirlere manevi yünden Rabbani alimlere bakın

18-Rabbani alimlerle beraber olmaya özen gösterin

19-Gösterişten uzak sade geyinin

20-Allah için sevin buğz ettiğinizdende Allah için buğz edin

21-Zulme karşı direnin mazlumun yanında yer alın

22-Kur’an meclisleri oluşturun ve kuranla ünsiyet sağlayın

Bu hekimane sözleriyle kalplere nufuz ederek yer küresi üzerinde yaşamakta olan insanlar arasında büyük bir tesir yaparak ilahi aşk mektebine gençlerin girmesine kapı açmıştır. Manevi ve ruhani bir kimliğe sahip olan İMAM mazlumların ve imanlı gönüller de taht kurmuştur.

İMAMIN VEFATI

Bütün övgü ve güzellikleri kentisinde toplayan ümmet İMAMI, İMAM HUMEYNİ(ra) ilahi ve mukeddes islami görevini yerin getirdikten sonra mutmain  bir kalple Rabbisi kendisinden kendisininde Rabbisinde razı olduğu ölüm yolculuğuyle dört Haziran 1989 tarihinde Rabbisine vuslet eder.  Vazifesinin bilincinde olan İMAM hayatının son anlarını yaşarken dahi milletin ve devletin sorunlarıyla çok yaıkndan ilgilenir ve yapılması gerekenlerin yapılmasını emrederdi. Kendisinden sonra devletin bu ağır yükünü kaldıra bilecek siyasi ve manevi yönden muktedir birine ihtiyac duyanlara Ayetulahuluzma ALİ HAMEYNİYİ göstererek (d.b) ‘’bu sizin yükünüzü ve devletin yükünü taşyabilecek kadar güclü ve devletin yükünü almaya da muktedirdir’’ diyerek ümmetin takip edeceği cizgiyide şöyle beyan etmştir:

‘’Velayeti fakihi destekleyin onun arkasında sıkı durun ki devletinize zarar gelmesin.’’ Ve şöyle devam etmştir:

‘’ Gözüyle bakan ve Allah için direnmesini bilen bir milletin mutlaka muzeffer olacağına yakinen inanıyorum.’’

İMAM HUMEYNİ, bu tarihi sözüyle insan hayatında ki velayet inancının ne kadar önemli oduğunu vurgulayarak velayeti fakihin önemini beyan eder. Velayet inancının ve veliyi emrin insan hayatında koryucu yelek vazifesini gördüğüne işaret etmektedir. İster içten isterse dıştan ister manevi isterse maddi yönde gelecek tehlikelere karşı koryuculuk görevini yaptığına İMAM işaret etmektedir. Gerçek velayet inancı, insanın iç dünyasını onarıp başarlı bir sonuç aldığı gibi insanın dış dünyasından gelecek tehlikelere karşı da koruma görevini yapar.

İMAM HUMEYNİ, şu karatılmış dünyaya  yapmış olduğu devrimle  velayet nurunun meşalesini yakarak ilmile amil,  hakikat aynası olan ve bugün ümmetin mesuliyetini yüklenmiş İMAM HAMEYNİYE (m.z.a) teslim ederek fani olan dünyadan baki olan ahirete hicret etmiştir.

‘’Ey huzura kavuşmuş insan!Sen O’ndan razı O’da senden razı olarak Rabbine dön (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir!.’

Muhammed Avci



Yeni yorum ekle