Irak Dışişleri Bakanı: Haşdi Şabi ve Hizbullah Gurur Kayağımızdır

Cu, 19/10/2018 - 09:03

Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Lübnanlı mevkidaşı Cebran Basil’le düzenlediği ortak basın toplantısında iki ülkenin terörle mücadelede başarılı ortak deneyimlerine işaret ederek, Irak’ta Haşdi Şabi hareketi Lübnan’da Hizbullah hareketinin bir benzeri olduğunu ve her iki hareket bölge milletlerinin gözünde terör ve tehditlerle mücadelede muzaffer örnekleri ve gurur kaynağı sayıldıklarını vurguladı.

Welayet News - Lübnan Hizbullah hareketi bu ülkenin türlü komplolara karşı mücadelesinin en güçlü bileşenlerinden ve Lübnan’da oluşturulan ordu – millet – direniş savunma üçgeninin en seçkin kenarlarından biridir. Bu üçgen Lübnan’ın her türlü zorlu durumdan başarılı bir şekilde çıkmasının sırrı sayılır.

Gerçekte Lübnan’da başta İslamî direniş hareketi olmak üzere bu ülkenin savunma kurumlarının çabaları sonucu 26 Ağustos 2017’de Lübnan toprakları tamamen tekfirci terör örgütlerinden temizlendi.

Lübnan’ın ikinci kurtuluş adı ile anılan teröre karşı zaferi, Lübnanlı direniş güçleri ve en başta Hizbullah hareketi Lübnan ordusu ile el ele ülkenin doğusunu tekfirci terör örgütlerinin işgalinden kurtarmayı başardıkları bir sırada elde edildi. Lübnan’da bu zaferden, 2000 yılında Lübnan topraklarının önemli bir bölümü siyonist rejim İsrail’in işgalinden kurtarıldığı zaferden sonra ikinci kurtuluş zaferi şeklinde söz ediliyor, nitekim birinci kurtuluş zaferinde de Hizbullah hareketi temel rolü ifa etti.

Bu arada Irak’ta da gönüllü halk güçleri Haşdi Şabi hareketi bölge milletlerinin direnişinde yeni bir güç olarak Irak’ta kuruldu ve Iraklı büyük alimlerin fetvaları üzerine kurulan bu güç, pratikte Irak’ta tekfirci terörün dosyasını dürmüş oldu.

Lübnan’ın BM insan hakları konseyindeki temsilcisi Selim Bedure geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Hizbullah hareketi Lübnan toplumunun temel bileşenlerinden biri olduğunu belirterek, Hizbullah hareketi hem parlamentoda, hem hükümette temsilcileri bulunduğunu, bu durum Hizbullah hareketinin Lübnan’da yasal ve halkçı konumunu gözler önüne serdiğini belirtti.

Öte yandan Irak’ta da İslamî direniş hareketi Irak parlamentosunda yüksek düzeyde temsil edilmektedir, nitekim son parlamento seçimlerinde de yüksek oranda oy kazanması bu iddiayı doğrulamaktadır.

Haşdi Şabi hareketi Irak’ta faaliyete başladığı son dört yılda bu ülkeyi tekfirci IŞİD terör örgütünden temizlemek ve Irak’ın Suriye ile ortak sınırlarında güvenliği sağlamakta temel rolü ifa etti.

Gerçekte Hizbullah ve Haşdi Şabi gibi hareketler bölgede Amerika’nın çıkarları doğrultusunda bulunmayan halkçı hareketlerdir. Aslında Amerika Irak’ta güvenliğin varlığını Amerikalı askerlerin bu ülkede varlığının sonucu gibi göstermeye çalışıyor.

Bu arada gerçi Haşdi Şabi hareketi doğrudan siyaset meydanlarında faaliyet yürütmekten men ediliyor, fakat bu harekete bağlı siyasi grupların Irak’ın siyaset arenasında aktif bir şekilde faaliyet yürüttükleri gözleniyor. Örneğin Haşdi Şabi hareketine bağlı Nasr listesi son parlamento seçimlerinde büyük oranda oy kazandı.

Her halükarda bölgedeki gelişmeler Amerika yönetimi bölgede İslamî direnişi ister Filistin’de, ister Lübnan, ister Irak, ister Yemen ve ister Suriye’de olsun, dışlama çabaları sonuç vermediğini ve bölge milletleri artık Amerika’nın dayatmalarına boyun eğmediğini gösteriyor. Nitekim bölge milletlerinin Amerika’nın zorbalıklarına karşı direniş anlayışı direniş ekseninin çeşitli siyasi, askeri, savunma ve hatta imar süreçlerinde aktif rol ifa etmelerine katkısı oluyor. Ancak bu konu Amerika, korsan İsrail ve bölgedeki işbirlikçi gerici Arap rejimlerinin hiç de istemedikleri bir durum olduğu anlaşılıyor.

 



Yeni yorum ekle