ABD’den Ümit Beklerseniz Başınız Beladan Kurtulmaz!

Per, 26/09/2019 - 18:06

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurul konuşmasına değindi. Karamollaoğlu, “Evet, dünya 5’ten büyüktür. Ama dünya 6’dan da, 7’den de büyüktür. Ama gücün varsa büyüksün. Gücün yoksa bunlar sadece lafta kalır. Güç sağlam duygular ve anlayışlarla ortaya çıkar. Ezilen ülkeleri bir araya getiremiyorsanız gücümüz var diyemezsiniz. Teknoloji ve sanayi alanında ABD kadar güçlü olmalısınız. Mindere çıkınca güçlü olan kazanır. Güç kazanmalıyız” dedi.

Welayet News - Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Balgat Eğitim Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda Karamollaoğlu, ABD’de devam eden Birleşmiş Milletler (BM) Kurulu başta olmak üzere ekonomi ve adalet konularında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Adana’da polis aracı geçişi sırasında yapılan saldırıyı kınayarak konuşmasına başlayan Karamollaoğlu, önceki günlerde rahatsızlanan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye geçmiş olsun dileklerini iletti.

ABD’DEN ÜMİT BEKLERSENİZ BAŞINIZ BELADAN KURTULMAZ!

ABD’nin New York kentinde düzenlenen 74. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu değerlendiren Karamollaoğlu, “BM toplantıları her yıl bu aylarda toplanıyor. Ülke yöneticileri bu toplantılarda dünya politikalarını anlatıyor. Ama bu dönem yapılan toplantı kadar garibine rastlanmadı desek abartmış olmayız. Asıl burada ağırlığını koyan ve çevre konusundaki görüşlerini aktaran bir genç oldu. Düşüncelerini çok iyi anlattı. ABD Başkanı Trump’ın BM’de yaptığı toplantıda ne kadar dünyaya bigâne ve acımasız olduğunu gördük. Uluslararası toplantılarda dayanışma yatar. Bir ülke yanlış yapıyorsa hangi tedbirlerin uygulanacağı konuşulur. Ama Trump çıktı önce ‘Amerika ve benim dışımda herkesin canı cehenneme’ dedi. ABD’liler sadece kendi menfaatini düşünüyor. Buna vurgu yapmamın sebebi ABD’ye ümit bağlarsak bizi hangi hale getireceklerini iyi anlamamız gerekir. ABD nereye girdiyse orada kan ve gözyaşı var. Biz bütün problemlerimizi çözerken ABD’den ümit bekleyerek yapıyoruz. Bu nedenle de başımız beladan kurtulmuyor” diye konuştu.

PROBLEMLER SİLAHLA DEĞİL, KONUŞARAK ÇÖZÜLÜR

Ortadoğu’nun yüksek gerilim hattına döndüğünü söyleyen Karamollaoğlu,  acı ve gözyaşının bölgenin kimliği haline geldiğine vurgu yaparak, şöyle devam etti: “Bu bölge yüksek gerilim hattına döndü. Gözyaşı ve kan bu bölgenin kimliği haline geldi. Mısır’da yaşanan gelişmeler bizi endişelendiriyor. Umarız Mısır halkı nezdinde büyük zarar vermeden çözülür. Suriye’de baştan söylediğimiz politikalar bir tarafa itildiği için maalesef bu hale geldi. İnsanlar birbiriyle çarpıştırılmış kan ve gözyaşı bölgede hâkim olmuş. Şimdi çözüm arıyorlar. Nasıl barıştırırız diye.  Buradaki problemleri silahla değil, konuşarak çözersiniz. Çankaya zirvesi bu konuda isabetli oldu. Alınan kararlar inşallah uygulanır. Suriye’de yaşanan bu vahşet kısa bir zamanda barış içerisinde neticelenir. Ama ABD bölgeden çekilmeden barış gelmez.”

IMF’NİN REÇETELERİYLE BUNU HALLETMEK MÜMKÜN DEĞİL

Ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Karamollaoğlu, tarımın ülkenin bir numaralı meselesi olduğunu belirterek, “Hükümet tarıma sahip çıkmıyor. Bu politikaları değiştirmeleri gerekiyor. Yanlış ekonomik politikalar ve üretime dönük olmayan projeler uygulanıyor. Üretime dönük projemiz yok. Üretim olmadan ihracat artmaz. Tam tersi ithalat artar. Bir zamanlar patates sıkıntısı çektik. Şimdi yeni sıkıntılar çekeriz. Şimdi yeni tartışmalar başlıyor, acaba IMF ile otursak borcumuzu hızlı kapatabilir miyiz deniliyor. Kendi derdimize kendimiz çare üretmek zorundayız.  Aslında AK Parti iktidara geldiğinden beri Türkiye Kemal Derviş politikalarını yürütüyor. Eğer biz içimize sürüklediğimiz politikalardan kurtulmak istiyorsak, bütün hizmet ve israf politikalarını bırakmalıyız. Üretime destek verme yoluna girmeliyiz. Eğer sıkıntı çekeceksek bu yönde çekelim. IMF’nin reçeteleriyle bunu halletmek mümkün değil” değerlendirmesinde bulundu.

GELİRLER GİDERLERİ KARŞILAMIYOR

TÜİK’in yayımladığı ‘2018 Yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nı Türkiye haritası üzerinde gösteren Karamollaoğlu, “Nüfusun yüzde 12,7’si ‘sürekli yoksulluk’ çekiyor.  Nüfusun yüzde 26,5’i maddi yoksunluk içinde. Nüfusun yüzde 70,4’ü konut alımı ve konut masrafları dışında taksit ödemeleri veya borçlarının olduklarını söylüyor. İnsanımız borçlu. Geliri gideri karşılamıyor. Ben bu verileri pek doğru bulmuyorum. En yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kesim, toplam gelirden yüzde 47,6 pay alıyor. En yoksul yüzde 20’nin payı ise toplam gelirin sadece yüzde 6,1’i kalıyor. Yani en zengin yüzde 20 en yoksul yüzde 20’den 8 kat fazla gelire sahip. Tabi bunun düzeltilmesi gerekiyor. Bu çalışan kişinin cebine girecek parayla düzelir. Biz çalışan kişiye yoksulluk maaşı veremezsek düzelmez. Adil gelir dağılımına vurgu yaparken, Türkiye’de coğrafi olarak bir takım dengesizliklerin olduğunu görüyoruz. Aslında bu harita ülke genelindeki dengesizliği de gösteriyor” ifadelerini kullandı.

ÇÖZEMİYORSAN BIRAK GİT!

Karamollaoğlu, basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin “Şamil Tayyar FETÖ borsasına ilişkin yeni tartışmalar başlattı, bu konuda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna Karamollaoğlu, “Şamil Tayyar demek ki bir yerlerden istihbari bilgiler almıştır. Biz buna rıza gösteremeyiz. Devlet zaten bunlara karşı var. Bunu daha MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü deşifre etmediyse vay halimize. İktidar üç yıldır bu problemden kurtulamadıysa bu da iktidarın acziyetini gösteriyor. Bu ciddi bir problemdir. Sürekli bu tehdidi gösterip, her zaman dikkat edelim diyen iktidar hangi problemleri çözecek. Çözemiyorsan bırak git” diye konuştu.

BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ’NİN ADI BÜYÜK İSRAİL PROJESİ’DİR!

Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’de yaptığı konuşmada çok önemli konulara değindiğini belirterek, “Aylan bebeği de gösterdi. İsrail haritasını da göstererek, giderek nasıl büyüdüğünü ve Filistin’in ise nasıl dar bir bölgeye mahkûm ediğini de gösterdi. Haklı olarak soruyor; nerede duracak bunlar diyor.  Ben size söyleyeyim o sınırlarda durmayacaklar. Dün söyledik, 20 sene öncede söyledik. Bugün yine tekrar ediyoruz; BOP dediğiniz Büyük Ortadoğu Projesi, ‘Büyük İsrail Projesi’dir. İsrail o sınırlarda kalmayacağını açıkça söylüyor. Bu sınırları ben yıkacağım diyor. Büyük Ortadoğu Projesi’nin adı Büyük İsrail Projesi’dir. Başta görmedilerse şimdi görmeliler. Bunun da sahibi İsrail’den önce ABD’dir. ABD, Siyonistlerin bir numaralı savunanıdır. ABD vatanseverlikten bahsederken İsrail’i de kendi toprağı olarak görerek tavır sergiliyor. Bunu mutlaka bilmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

MİNDERE ÇIKINCA GÜÇLÜ OLAN KAZANIR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’de ortaya koyduğu tavrı önemsediklerini belirten Karamollaoğlu, “Evet, dünya 5’ten büyüktür. Dünya 6’dan da 7’den de büyüktür. Ama gücün varsa büyüksün. Gücün yoksa bunlar sadece lafta kalır. Güç sağlam duygular ve anlayışlarla ortaya çıkar. Ezilen ülkeleri bir araya getiremiyorsanız gücümüz var diyemezsiniz. Teknoloji ve sanayi alanında ABD kadar güçlü olmalısınız. Mindere çıkınca güçlü olan kazanır. Güç kazanmalıyız. Bu iktidar geldiğinden beri hep güç kaybettik. Çünkü hep yanlış ekonomik politikalar uyguladılar. Bu iktidar ülkeyi güçlendirecek ekonomik programlara girmedi. Geldiğimiz tablo bunu gösteriyor. BM’de yapılan konuşmaları tasvip etmekle beraber bunun yetmeyeceğini ve ülkemizde gerekli tedbirlerin yapılmasını istiyoruz. Yanlışta ısrar doğru neticeyi vermez” ifadelerini kullandı.

TOPLUM UMUDUNU ADALETTEN KESTİ

Toplumun büyük bir kesiminin adaletten umudunu kestiğini söyleyen Karamollaoğlu, “Toplumun bazı kesimleri problemlerinin önem arz ettiğini söylüyor. Bunlardan bazıları da Romanlardır. Bunların da en büyük sıkıntısı işsizlik! Bu vatandaşlarımızın problemlerine çözüm bulmak zorundalar. EYT’liler kronikleşti. Alacakları var ama devlet bunlara vermiyor. Dünyada bu problem hiçbir yerde yok. Düşünün ne kadar çalışırsanız çalışın maaşınız o kadar azalıyor” dedi.

Milli Gazete

 



Yeni yorum ekle