İslamın Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü

Ct, 13/10/2018 - 11:09

İslam’ın bir ilkesi, insanların birbirleriyle eşitliğidir. Bu ilke her insanın özünün eşit derecede saygın olması inancından elde edilir. Hiç bir insan diğer insanlardan daha üstün ya da aşağı yaratılmamıştır. Bu ilkeye binaen hiç bir bireyin başka bireyi kendi tasallutu altına almasına müsade eidlmez. Bu ilke ve sonucları esasında Irak İslam Yüksek Konseyi başkanı merhum Seyyid Abdulaziz Hekim 2008 yılında Necefde sosyal encümenlerin toplanıtısnda, Sefer ayının birinci gününü Kadına karşı şiddetle mücadele günü ilan edilmesini önerdi.

Dünyada Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü 25 Kasım olarak bilinir ve bugün içersinde binlerce etkinlik ve toplantı düzenlenir.

İslam dini ise 1400 yıl önce kadına karşı şiddeti ret etmiştir.  İslam’ın bir ilkesi, insanların birbirleriyle eşitliğidir. Bu ilke her insanın özünün eşit derecede saygın olması inancından elde edilir. Hiç bir insan diğer insanlardan daha üstün ya da daha aşağı yaratılmamıştır. Seyyid Hekim Sefer ayının birinci gününü bu konuya adanmasını talep etmesi ise Sefer ayının birinci gününde İmam Hüseyinin Ehli Beytinin Şama varmasından dolayıydı. Bugünde tarih, kadına ve çocuklara karşı şiddetin en uc noktasına tanık olmuştur.Seyyid Hekim bugünü kadına karşı şiddetle mücadele günü ilan etmesiyle başta Irak olmak üzere tüm müslüman ülkelerde kadınlara karşı yapılan haksızlıkları giderilmesi gerektiğine dikkat çekmek istedi. İlerki yıllarda Seyyid Abdulaziz Hekimin vefatından sonra da Bağdadta her yıl Hekim hanedanı İslamın Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Gününün anmasını yapar ve geniş merasimler ve programlar düzenler. Hekim hanedanı kadının makamı ve sosyal hayattaki önemini sürekli olarak desteklemiş ve arka çıkmıştır. Hem Seyyid Muammed Bakır hem Seyyid Abdulaziz Hekim toplumda kadına saygı gösterilmesi noktasında örnek olmuşlardır. Kadının sosyal ve siyasal hayattaki yerini önemseyen islami Meclis, Hikmet hareketinin üyelerinin bir bölümünü kadınalara ayırmasının yanında parlemantoya da vekil olarak kadın adayları önerip arka çıkmıştır.

Son yıllarda Irak halkı özellikle kadınlar Daiş gibi terör örgütlerinden çok darbe aldı. Kadınların savaşta ve terör örgütlerin eylemlerinde sürekli kurban oldukları bilinir ve bu gerçek savaşın ve terörün bitmediği Irak gibi bir ülkede daha da vahim hale gelmiştir.

Hala Irakta binin üzerinde Ezidi kadın, Daişin esaretinde ve mechul bir gelecek onları bekliyor. Daişin elinden kaçabilen Ezidi kadınlar onların sınırsız şiddetini ve daimi tacizlerini anlatıyorlar.

Geçen günlerde Nadiye Murad Nobel Barış öüdlünü aldı. Daiş elinde esir olan Nadiye Murad bir ezidi kadın, o uluslararası camiayı Daişin kadına karşı şiddetine ve tecavüzüne karşı sessiz kalmamaya davet ediyor ve bu konuda duyarlılık yaratmak için elinden geleni yapıyor.

İslamın Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Gününüe sahip çıkarak Iraktaki kaçırılan kadınlarla dayanışma geliştirilebilinir. Somalide de kadınlar kaçırıldığını biliyoruz, tüm müslüman ülkelerdeki kadına karşı şiddeti durdurmak en azından duyarlılık oluşturmak için bugün vesilesiyle şiddete maruz kalan kadınlara koruma merkezleri açılabilinir ve onların acılaını dindirmek ve topluma geri dönmelerini kolaylaştırmak için eğitim verilebilinir. Ayrıca kadınların kendilerini savunmları için de eğitim verilmeli ve kadına karşı şiddetin sebeplerini ve zeminlerini ortadan kaldırmak için fikirler geliştirilmeli.

Sadece Irakda kalmayıp diğer müslüman ülkelerde de bugünün önemi kavranır ve anımsanır ise hem kadına karşı şiddetle mücadele genişletilir hem müslüman toplumlar arasında bir ortak değer var edilmiş olur.

 

Ali Haydari

Çev:Emir Sina

Kaynak: irdiplomacy.ir

Welayet News



Yeni yorum ekle