Suriye: Peker'in Söyledikleri Tamamen Doğru

Per, 24/06/2021 - 08:52

Ülkücü mafya lideri Sedat Peker, AKP’nin Suriye’deki cihatçılara mühimmat desteğine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu. Esasen iktidarın Suriye’deki cihatçıları destekleyen duruşu uzun zamandır biliniyordu ancak havuz medyanın gündemine gelmiyordu.

Welayet News  - Sedat Peker, AKP iktidarının Suriye'ye yönelik saldırıların başından beri olan desteğinin kendisi aracılığıyla yapılan, SADAT tırlarının el-Nusra terör örgütüne silah taşıdığını açıklayınca sanki ilk kez duyuyormuş gibi havuz medyanın da gündemine zorla girmiş oldu.

Ülkücü mafya lideri Peker’in açıklamalarından sonra, Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Beşar Caferi, DW Türkçe'ye konya ilişkin bir açıklama yaptı. Caferi yaptığı açıklamada,

"Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne, Genel Sekreterliğine ve terörle mücadele alt komisyonlarına Erdoğan rejimi ile Suriye'de faaliyette olan ve ne yazık ki Türkiye ile ortak sınırımızdan Suriye'ye gelen ve sayıları binleri bulan teröristler arasındaki ilişkiye dair kesin bilgileri içeren 108 gizli mektup gönderdik. Sedat Peker'in söylediklerinin tamamen doğru olduğunu onayladığımı, teyit ettiğimi ve doğruladığımı belirtmek isterim" dedi.

‘’Petrolümüzün ve doğalgazımızın IŞİD tarafından bile çalınmasına bizzat Erdoğan'ın oğlu tarafından yönetilmesine şahitlik ettik"

"Peker'in Türkiye'den bazı isimlerle Suriye'deki çeşitli silahlı grupların ticari ilişkileri olduğuna dair iddialarla ilgili ellerinde veri olup olmadığı" sorusuna ise "Sedat Peker'in, Erdoğan rejiminin -kendi aile üyeleri de dahil- petrolümüzün, doğal gazımızın, madenlerimizin ve tahılımızın çalınmasına karıştığına dair söyledikleri doğru.  Çünkü, hepimiz 2015-2016 yılında petrolümüzün ve doğalgazımızın IŞİD tarafından bile çalınmasına bizzat Erdoğan'ın oğlu tarafından yönetilmesine şahitlik ettik" suçlamasıyla yanıt verdi.

Caferi Ankara'nın Suriye'deki çeşitli gruplarla ilişkisinin derin olduğunu vurguladı. Türkiye'de Heysem Topalca ismi ile bilinen Heysem el-Kassar'a ilişkin iddiayı örnek gösterdi. Mayıs 2013'te Libya'dan 2 litre sarin gazını İstanbul'a inen sivil bir uçakla nakleden Heysem el-Kassar adlı kişinin Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Suriyeli ajanı olduğunu belirten Caferi, suçlamalarını

"Bu kişi İstanbul'dan Gaziantep'e ve oradan sınırımıza Türk istihbarat görevlilerinin eşliğinde ulaştı. İki litre sarin gazını sınırdan geçirip Halep kırsalında çok sayıda Suriye askerinin ve sivilin ölmesi ve boğulması ile sonuçlanan saldırıyı yapan Nusra Cephesi'ne ulaştırdı. Elbette plan, Suriye hükümetinin kimyasal saldırı yapmakla suçlanmasıydı. Bu olay, birçok kez tekrarlandı" diye sürdürdü. Caferi, el-Kassar'ın sarin gazını Suriye'ye kaçırırken insanı yardım taşıdığı söylenen konvoyları kullandığını ileri sürdü.

‘’Türkiye Suriye’de Türkleştirme politikası yürüttü’’

Caferi, Türkiye'yi Suriye'nin kuzeyinde "Türkleştirme politikası" yürütmekle de suçladı. Caferi, "Türkiye’nin işgal ettiği Suriye topraklarındaki kuzeyde ve kuzey batıdaki Türkleştirme süreci müsamaha edilemez hale geldi. Bölgede tedavüldeki para Türk Lirası, Suriye bayrağı yerine Türk bayrağı var, okulların, sokakların, meydanların adlarının değiştirilmesi, tekstil endüstrisinin ve maddelerinin çalınıp Türkiye’ye taşınmasına müsamaha edilemez" eleştirisini yöneltti.



Yeni yorum ekle