14 soruda Lübnan seçimleri

Pt, 07/05/2018 - 22:35

Hizbullah ve müttefiklerinin zaferiyle sonuçlanan dünkü Lübnan seçimleri, 2005 ve 2009 seçimlerinden tamamen farklı bir siyasal tablo yarattı.

Welayet News - Hizbullah ve müttefiklerinin zaferiyle sonuçlanan dünkü Lübnan seçimleri, 2005 ve 2009 seçimlerinden tamamen farklı bir siyasal tablo yarattı.

1- 2018 seçimlerini, 2005 ve 2009 seçimlerinden farklı kılan ne?

Aslında her üç seçimde de belirleyici olan Suriye faktörüydü. 2005 seçimlerinde Lübnan Suriye sebebiyle siyasal açıdan iki kutba ayrılmıştı.

Suriye karşıtı partiler ‘14 Mart’ adlı bir koalisyon kurmuştu. En büyük Sünni parti olan el-Mustakbel’in liderlik ettiği ittifakta şu partiler yer alıyordu:

- Saad Hariri liderliğindeki ‘Mustakbel’ (Sünni)

- Emin Cumeyyil liderliğindeki ‘Ketaib’ (Maruni Hıristiyan)

- Semir Caca liderliğindeki ‘Lübnan Güçleri’

- Velid Canbolat liderliğindeki ‘İlerici Sosyalist Parti’ (Dürzi)

Hizbullah’ın liderlik ettiği Suriye yanlısı ‘8 Mart’ koalisyonunda ise şu partiler bulunuyordu.

- Hizbullah (Şii)

- Meclis Başkanı Nebih Berri liderliğindeki ‘Emel Hareketi’ (Şii)

- Mişel Aun liderliğindeki ‘Ulusal Özgürlük Hareketi’ (Maruni Hıristiyan)

- Süleyman Franciye liderliğindeki ‘Marada Partisi’ (Maruni Hıristiyan)

- Fethi Yeken liderliğindeki ‘İslami Eylem Cephesi’ (Sünni)

- Bilal Şaban liderliğindeki ‘Tevhit Hareketi’ (Sünni)

- Viam Vehhab liderliğindeki ‘Arap Tevhit Partisi’ (Dürzi)

-Tallal Arslan liderliğindeki ‘Lübnan Demokrat Partisi’ (Dürzi)

2- 14 Mart İttifakı’nın hedefi neydi?

Bu atmosferde gerçekleşen 2005 seçimlerini kazanan 14 Mart ittifakı, Suriye yanlısı Cumhurbaşkanı Emil Lahud’un yerine Emin Cumeyyil’i seçmeyi ve 1559 sayılı karar çerçevesinde Hizbullah’ı silahsızlandırmayı hedef olarak ortaya koydu.

3- 14 Mart ittifakının güçlü yanları nelerdi?

2004’te Amerika ve Fransa’nın girişimiyle çıkarılan ve Suriye ordusunun Lübnan’dan çıkarılmasını ve Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını öngören 1559 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı ve Refik Hariri cinayetinden Suriye’nin sorumlu tutulması 14 Mart ittifakının elini güçlendiriyordu.

4- 14 Mart ittifakının dış destekçileri kimlerdi?

a) Amerika: 2003’teki Irak işgalinden sonra 2005’te Büyük Ortadoğu Projesi’ni gündeme getirmişti. Suriye’nin Lübnan’dan çıkarılması ve Hizbullah’ın silahsızlandırılması, Lübnan’ı İsrail’in belirleyici olduğu ‘Yeni Ortadoğu’ya hazırlayacak adımlar; 14 Martçılar ise müttefikler olarak görüldü.

b) Fransa: Irak’ın Amerika ve İngiltere tarafından işgal edilmesine karşı çıkan Fransa, geleneksel nüfuz alanı olan Lübnan’da Amerika ile işbirliğini tercih etti ve 1559 sayılı kararı Amerika ile birlikte hazırladı.

c) Suudiler: Suriye’nin Lübnan’dan çıkarılması ile Hizbullah’ın dolayısıyla da İran’ın etkisinin sona ereceğini düşündüğü için 14 Martçıları destekledi.

d- İsrail: Suudilerinki ile paralel sebeplerden dolayı 14 Martçıları destekleyen İsrail, Hizbullah’ın silahsızlandırılması hedefini gerçekleştirmek üzere Temmuz 2006’da Hizbullah’a savaş açtı.

5- 14 Martçılar seçimi kazanmasına rağmen neden başarısız oldu?

2006 Temmuz savaşında Hizbullah yenilseydi, muhtemelen 14 Martçılar ve dış destekçileri Lübnan üzerindeki tüm hedeflerini gerçekleştirmeyi başaracaktı.

Ancak İsrail’in yenilmesi, Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını imkansız hale getirdi. Bu sebeple hem askeri hem de siyasi açıdan daha da güçlenen Hizbullah ve müttefikleri, aleyhteki tüm şartlara rağmen şu kazanımları elde etti:

a) Parlamento azınlığına rağmen, ulusal birlik hükümeti talebiyle muhalefetteki 8 Mart İttifakını iktidar ortağı yaptı.

b) Cumhurbaşkanlığına 14 Martçıların adayı Emin Cumeyyil’in değil Ordu Komutanı General Mişel Süleyman’ın uzlaşmayla seçilmesini sağlayarak Direniş ile devlet kurumları arasındaki ilişkiyi pekiştirdi.

c) ‘’Ordu-Halk-Direniş’’ üçlüsünü kabineye de resmen onaylatarak, askeri kanadı olan Direniş’in Lübnan ulusal güvenliğinin sağlanmasında ulusal orduyla paydaş hale gelmesini sağladı. Böylece silahının meşruiyetinin tartışma konusu yapılmasını önledi.

d) Mişel Süleyman gibi o dönem için tarafsız bir ismin cumhurbaşkanı seçilmesini sağlayarak kendisine veto imkanı kazandıran bir kabine yapısı oluşturdu.

6- 2009 seçimlerinde etkili olan şartlar nelerdi?

2009 seçimlerinde de tıpkı 2005 seçimlerinde olduğu gibi yine Suriye faktörü belirleyici olmuştu. Çünkü seçim atmosferini etkileyen şu gelişmeler ve şartlar söz konusuydu.

a) 14 Martçıların ağırlıkta olduğu hükümet Refik Hariri cinayetinin soruşturulması için uluslararası mahkeme talep etmişti ve ABD güdümlü bu mahkemenin savcısı da cinayetten Suriye ve Hizbullah’ı sorumlu tutuyordu.

b) Hizbullah’ın silahsızlanması meselesi yeniden gündeme getirilmişti. 14 Martçılar, Hizbullah’ın 2000 yılında Güney Lübnan’ı İsrail işgalinden kurtardığını belirterek, Hizbullah’ın artık silahlı olmasına gerek kalmadığını söylüyordu.

7- Hizbullah ve müttefikleri (8 Martçılar) 2009 seçimlerinde neden başarısız oldu?

2005’teki tüm tüm olumsuz şartlara ve savaşa rağmen yeni kazanımlar elde ederek güçlenen 8 Martçılar, 2009 seçimlerindeki seçim yasasından dolayı parlamentoda çoğunluğu elde edemedi.

Zira çoğunluk sisteminin uygulandığı seçim yasası sebebiyle 8 Martçıların oyu 840 bin (%55) ve 14 Martçılarınki ise yaklaşık 700 bin (%45) civarında olmasına rağmen[1] mecliste 8 Martçılar 57, 14 Martçılar ise 71 sandalye kazanmıştı.

Dolayısıyla Hizbullah ve müttefikleri 2009 seçimlerinde, siyasal açıdan başarısız olmamıştı ve rakiplerine değil, seçim sistemine yenilmişti.

8- 2018 seçimlerinde hangi şartlar belirleyici oldu?

Lübnan, Suriye savaşının yarattığı güvenlik sorunları sebebiyle 2009’dan sonra 9 yıl boyunca seçim yapamadı. Dolayısıyla 2018 seçimlerinde de en belirleyici etken yine Suriye faktörüydü.

Dolayısıyla 6 Mayıs’ta yapılan seçimler aşağıdaki şartlarda yapılmıştı.

a) 14 Mart ittifakı, 2011’deki Suriye krizine ilk müdahil olan gruptu. Hatta 14 Martçılar, özelde de Saad Hariri liderliğindeki Mustakbel Partisi, 15 Mart’ta başlayacak olan Suriye krizine kriz henüz başlamadan önce müdahale etmişti. Zira Suriyeli muhaliflerden Heysem Menna, 8 Nisan’da el-Menar televizyonuna yaptığı açıklamada kendilerine ‘iki tarafın’ silah teklifi yaptığını belirtmiş ve bu tarafları ‘Suriyeli bir işadamı’ ile ‘Suriye’ye husumeti olan Lübnanlı siyasiler’[2] diye açıklamıştı. Daha sonra da el-Mustakbel partisi milletvekillerinden Okab Sakr’ın silah temin ettiği Suriyeli muhaliflerle olan telefon görüşmelerinin kaydı basına sızmıştı.[3]

b) Hizbullah ise Lübnan’a yönelik bombalı saldırıların artmasını ve Suriye’deki kutsal mekanların korunmasını ve Kuseyr bölgesindeki Lübnanlıların güvenliğini gerekçe göstererek Suriye savaşına Mayıs 2013’te girdi.

c) 14 Martçılar, Suriye savaşına müdahil olan Hizbullah’ı, Suriye’deki savaşın Lübnan’a taşımakla, Tahran’ın ve Şam’ın piyonu olmakla ve Lübnanlıların güvenliğini tehlikeye atmakla suçladı.

d) Hizbullah’ın Suriye savaşına girmesinden sonra 2013’te Kuseyr bölgesi, 2014 ve 2015’te Arsel ve Kalamun’un bir bölümü, 2017’de de tüm Lübnan-Suriye sınırı silahlı gruplardan bütünüyle temizlendi.

9- 2018 seçimlerinde Hizbullah ve müttefiklerini zafere taşıyan şartlar neler?

Lübnan’daki tüm seçimleri etkileyen Suriye faktörü 2018’de Hizbullah ve müttefiklerinin seçim zaferinin de en önemli sebeplerinden biri oldu. Zira;

a) Suriye’deki savaş dengesi 2015’ten sonra tersine döndü. Aralık 2016’da Halep’in, 2017’de Ürdün sınırının büyük kısmıyla Deyr Zor’a ve Irak sınırına kadar orta ve doğu kesimlerin 2018 başından itibaren de Hama, Halep, İdlib kırsalı ile Doğu Guta’nın temizlenmesi Suriye’nin kalıcı zafere gittiğini gösteren gelişmeler oldu.

b) 14 Martçılar ile bölgesel müttefiki Suudiler, Saad Hariri’nin başbakanlığına karşılık Hizbullah müttefiki Mişel Aun’un cumhurbaşkanlığını kabul etti.

c) Suudilerin İsrail’le yakınlaşması, kendi müttefiki olan Saad Hariri’yi Riyad’da rehin alması ve istifaya zorlaması, Hariri’nin Hizbullah’ın desteği ve Cumhurbaşkanı Mişel Aun’un diplomatik girişimleri sonucu ülkeye dönebilmesi, Lübnanlıların Suudilerin kendi çıkarları için Lübnan’ı tıpkı Yemen gibi iç savaşa sürüklemek istediğini düşmesine ve hem Suudilere hem de müttefiklerine öfke duymasına neden oldu.

d) 2005 ve 2009’daki çoğunluk sistemine dayalı seçim yasası, her ittifakın aldığı oy oranı kadar milletvekili çıkarmasına imkan sağlayan nisbi sisteme dayalı seçim yasası kabul edildi.

10- Lübnan’da taifeciliğe dayalı siyasi sistem sebebiyle her kesimin mecliste en fazla ne kadar sandalyeye sahip olacağı, bile belliyken Hizbullah-Emel ittifakının seçim zaferi neyi değiştirebilecek?

Lübnan’da seçim sonuçlarının parlamento aritmetiğinde niteliksel olarak hiçbir değişiklik yaratmasına imkan vermeyen bir siyasal sistem var.

128 sandalyeli Lübnan meclisinde Hıristiyan kontenjanındaki 64 sandalyenin mezheplere göre dağılımı şöyle:

Maruni: 34

Katolik Ermeni: 1

Ortodoks Ermeni: 5

Katolik Rum: 8

Ortodoks Rum: 14

Protestan: 1

Azınlık Hıristiyan: 1

Müslüman kontenjanındaki 64 sandalyenin mezheplere göre dağılımı ise şöyle:

Sünni: 27

Şii: 27

Dürzi: 8

Alevi: 2[4]

Lübnan’daki seçimler, meclisteki bu dinsel ve mezhebi dağılımı değiştiremese de siyasal dağılımı değiştiriyor.

Lübnan’da diğer ülkelerdekinin aksine bir siyasal parti ya da ittifakın seçim zaferi kazandığını söylemek için onun meclisteki toplam sandalyelerin en az yüzde 51’ini kazanması yetmiyor.

Cumhurbaşkanının seçimi gibi hayati ve stratejik kararlar için toplam sandalye sayısının en az 3’te 2’sinin bir fazlasına yani 85 sandalyeye sahip olması gerekiyor.

Siyasi partileri stratejik kararlarda uzlaşmaya zorlamaya yönelik mevcut sistemde herhangi bir partinin veya ittifakın 128 sandalyenin 85’ini kazanması sadece teoride mümkün, pratikte ise neredeyse imkansız gibi.   

Dolayısıyla Lübnan meclisinde en az 3’te 1 artı 1 sandalyeye yani 44 milletvekiline sahip olan bir siyasal parti ya da ittifak, istemediği bir kararı engelleyebilir.

11- 2018 seçimlerinde kim ne kadar sandalye kazandı?

Hizbullah ve Emel Hareketi her bölge için ortak listeyle ve bazı bölgelerde farklı müttefiklerle seçimlere girdi. Resmi olmayan kesin sonuçlara göre siyasi ittifakların kazandığı sandalyeler şöyle:

Hizbullah-Emel ve müttefikleri: Toplam 36 sandalye kazandı. Hizbullah 13, Emel 16 ortak listedeki diğer müttefikler ise 7 sandalye kazandı.

Suriye Milliyetçi Toplumcu Parti: 3 sandalye.

Marada partisi (Süleyman Franciye): 2 sandalye.

Ulusal Özgürlük Hareketi (Cubran Basil) ve müttefikleri: 27 sandalye.

El Mustakbel (Saad Hariri): 18 sandalye.

Lübnan Güçleri (Semir Caca): 15 sandalye

İlerici Sosyalist Parti (Velid Canbolat): 8

El Azm Hareketi (Necib Mikati): 4 sandalye.

Ketaib (Sami Cumeyyil): 3 sandalye.

Sivil Toplum Hareketi (Gregor Haddad): 1 sandalye.

Bağımsızlar: 16 sandalye.

12- Seçimin kazananları ve kaybedenleri kim?

Lübnan İçişleri Bakanı Nohad Maşnuk, kesin resmi sonuçların 48 saat sonra açıklanacağını belirtti. Ancak resmi olmayan sonuçlara göre 2018 seçimlerinin en büyük kazananı hiç kuşkusuz 67 sandalye kazanan Hizbullah ve müttefikleri, en büyük kaybedeni ise 2009 seçimlerinde 33 sandalye kazanan Hariri’nin Mustakbel partisi oldu.

Suudi destekli el-Mustakbel partisi ağır bir hezimet yaşasa da Suudilerin Lübnan’daki diğer en önemli müttefiki olan Semir Caca liderliğindeki Lübnan güçleri ciddi bir başarı göstererek bir önceki seçime göre sandalye sayısını neredeyse ikiye katladı.

Hizbullah’a yönelik düşmanca tavırlarıyla tanınan eski Emniyet Müdürü ve Mustakbel Partisi Milletvekili Eşref Rifi, seçimi kaybederken, Uluslararası Refik Hariri mahkemesinin yalancı tanık ifadeleri yüzünden yıllarca hapis yatan Cemil Seyyid milletvekili seçildi.

13- Yeni başbakan kim olabilir?

Lübnan’da yasalar gereği başbakanın Sünni olması gerektiği için Saad Hariri, seçimlerin en büyük kaybedeni olsa da yeniden başbakanlığa seçilmesi güçlü bir ihtimal olarak görülüyor.

Ancak Faysal Kerami, Necib Mikati, Abdurrahim Murad ve Usame Saad gibi Hizbullah’la müttefik olan çok güçlü Sünni liderlerin adı da başbakanlık için geçiyor.

Bununla birlikte Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’ın seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere 7 Mayıs’ta yaptığı konuşmada Lübnan’da hiç kimsenin bir diğerini dışlayamayacağını ve ülke sorunlarının çözülmesi için çatışmadan uzak durulup işbirliği yapılması gerektiğini söylemesi, Hariri’nin yeniden başbakan seçilmesinin işareti olarak algılandı.

14- 2018 seçim sonuçları neleri engeller nelerin önünü açar?

Hizbullah ve müttefiklerinin belirleyici olacağı yeni siyasi ortamda Nasrullah’ın ‘altın üçgen’ diye nitelediği ‘Ordu-Halk-Direniş’ kavramına yeniden tartışmaya açılmayacak bir yasal çerçeve kazandırılacağı beklenebilir.

Dolayısıyla yeni meclis yapısıyla Hizbullah’ın silahının tartışma konusu olmaktan çıkarılması, uluslararası Refik Hariri mahkemesi gibi iç barışı tehdit eden dış müdahalelere izin verilmemesi, Suriye ile yeniden dostça ilişkiler kurulması gibi güvenlik ve istikrarı güçlendirici adımlar atılması kuvvetle muhtemel gözüküyor.

Alptekin DURSUNOĞLU - YDH


[1] Ortadoğu Analiz, Temmuz-Ağustos 2009. Yrd. Doç. Dr. Veysel Ayhan, 2009 LÜBNAN SEÇİMLERİ VE ETKİLERİ: KAZANANLAR VE KAYBEDENLER, s.47. http://www.orsam.org.tr/files/OA/7-8/4veysel.pdf

[2] Suriye’de Vekalet Savaşı, Alptekin Dursunoğlu, İsa Eren, s.127. Önsöz yayınları.   

[3] Hürriyet. 6 Aralık 2012. 'Silahları Suriye'ye Lübnanlı vekil gönderiyor' http://www.hurriyet.com.tr/gundem/silahlari-suriyeye-lubnanli-vekil-gonderiyor-22091013

[4] Lebanese Election 2018. https://www.lebaneseelections.com/?gclid=EAIaIQobChMI5bm8_Y_z2gIVF53VCh0-8QE0EAAYASAAEgJ28PD_BwE

 



Yeni yorum ekle