İran, Netanyahu’nun kâbusu

Cu, 06/12/2019 - 13:41

Siyonist rejim başbakanı Benjamin Netanyahu siyasi hayatının son demlerinde bile İran karşıtı siyasetlerinden el çekmiyor.

Welayet News - Netanyahu Siyonist rejimin 10 yıllık başbakanlığı döneminde iç siyasete odaklanmaktan çok, dış siyasette İran ile düşmanlığı üzerine odaklanmıştır. Aynı dönemde İranofobi siyasetinin başlıca tasarımcıları ve uygulayıcıları olan Netanyahu İran ile varılan nükleer anlaşmanın en sıkı karşıtlarından biri olarak Amerika’nın Bercam anlaşmasından çekilmekte temel rol oynadı ve her zaman İran’a karşı çok yönlü ve azami yaptırımları desteklemekle kalmayıp aynı zamanda Yahudi lobinin yardımı ile maksimum baskıların tasarımcısı olduğu söylenebilir.

Netanyahu İran ile düşmanlığını BM genel kurullarında defalarca çocuksu resimlerle gösterdi ve hatta yabancı yetkililer ve kamuoyu tarafından alaya alındı fakat her seferinde İran ile düşmanlıktan vazgeçmedi ve resim çizme alışkanlığını bir sonraki genel kurulda sürdürdü.

Netanyahu ve Siyonist rejim son on yılda İranlı bilim adamlarına suikastta rolü oldu fakat yalan iddialarla İran’ı terörizme destek vermekle suçladı. Siyonist rejim ve Netanyahu aynı zamanda İran’da son on yılda yaşanan her türlü kargaşa ve isyanın bir ayağı oldular.

Siyasi hayatının sonuna iyice yaklaşan ve hatta hapishane ile arasında bir karışlık mesafe kalan Netanyahu son 8 ayda 3 kez kabine kurmakta başarısız kaldı fakat yine de İran karşıtı açıklamalarda bulunmak ve siyasetler izlemekten vazgeçmedi.

Korsan rejim başbakanı dün Portekiz’de Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo ile bir araya geldi; tabi ki görüşmenin ekseni sırf İran üzerine odaklıydı. Netanyahu ayrıca önceki gün “Amerika dışişleri bakanı ile ilk görüşmede gündeme getireceğim konu İran’dır. İkinci konu da İran olacak; 3. Konuda aynı” dedi.

Bu arada Siyonist basından Haaretz de Irak, Lübnan ve İran’da yaşanan son kargaşaların İran’a baskıyı arttırmak için bir fırsat olduğunu yazdı.

Netanyahu’nun açıklamaları birkaç önemli konu içeriyor.

Birincisi Netanyahu, siyasi hayatının sonuna gelmediğini ve İsrail’de hala temel rol ifa ettiğini göstermeye çalışıyor.

İkincisi İran karşıtı tutumu ile kabine kurma şansını arttırmaya çalışıyor.

Üçüncüsü, bölgedeki krizlerin İran üzerindeki etkisine dair Siyonist başbakanın açıklamaları, korsan rejimin Lübnan, Irak ve İran’daki olaylarda rolü olduğunu ve bu ülkelerde halkın barışçıl gösterilerini şiddete dönüştürmede başlıca aktörlerden olduğunu gösteriyor.

Aslında özel olarak bu ülkelerde ve genel olarak İslam ülkelerinde yaşanan kargaşalar Siyonist rejimin çıkarları ile uyuşuyor.

İlginç olan ise Netanyahu’nun siyasi kaderi, İran ve direniş karşıtı siyasetlerin onun bekasına değil, konumunun sarsılmasına sebep olan nedenlerden biri olmasıdır.

Netanyahu dış siyasette İran ile düşmanlık üzerine odaklanmakla kamuoyunu işgal topraklarında yaşanan gelişmelerden saptırmaya çalışıyor. Bilindiği üzere İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, hakkındaki 3 ayrı dosya nedeniyle Başbakan Binyamin Netanyahu hakkında dava açılması kararı verdi.

Başsavcı Mandelblit, Netanyahu hakkında 4000 numaralı dosyada rüşvet, 1000 ve 2000 numaralı dosyalarda ise sahtekarlık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla iddianame hazırlanacağını açıkladı.

Fakat Başsavcı'nın kararını şüpheli bulduğunu ve devlet işlerini sonuna kadar sürdüreceğini vurgulayan Netanyahu, "Beni destekleyenlere ve siyasi rakiplerime sesleniyorum. Devletimizin bekası için güvenilir bir hukuka tabi olmalıyız." dedi.



Yeni yorum ekle