‘Kürtler ABD’nin ihanetine uğramış hissediyor, bunun meyvelerini Esad toplayacak’

Per, 15/03/2018 - 15:20

İsrail gazetesi Haaretz: ABD'nin Menbic'de ortak kontrol için Türkiye'yle anlaşması, Suriye'deki varlığını sürdürme politikasına hizmet ediyor. Suriyeli Kürtlerin ihanete uğramasının meyvelerini ise Esad toplayacak.

Welayet News - İsrail gazetesi Haaretz’in dış politika yazarı Zvi Bar’el, Türkiye ile ABD arasındaki Suriye müzakerelerini kaleme aldı. Bar’el, ‘Suriyeli Kürtler Trump’ın ihanetine uğramış hissediyor. Ve bunun meyvelerini Esad toplayacak’ başlıklı makalesinde, Suriyeli Kürtlerin Türkiye-ABD anlaşması nedeniyle Menbic’den çekilmek zorunda kalacağını yazdı.

Bar’el, ABD’yle yaşadıkları anlaşmazlığın, Suriyeli Kürtlerin ülkenin geleceğine dair müzakerelerde nasıl bir tutum alacağını etkileyeceği yorumunu yaptı: “… Suriyeli Kürtler ile ABD yönetimi arasındaki ilişkinin aldığı derin yara, Menbic’i kimin kontrol ettiğine dair taktiksel meseleyle de sınırlı değil. Bu durumun Suriye’nin geleceği konusundaki diplomatik müzakereleri ve iç savaş nihayet son bulduğunda Suriye’nin karakterini de etkileyecek.”

Makalenin tercümesi şöyle:

‘KÜRTLER ANLAŞMAYI REDDEDİYOR’

“ABD’nin görevden alınan eski dışişleri bakanı Rex Tillerson’ın Ortadoğu’da dikkate değer bir girişime veya başarıya imza attığını söylemek zor. Kürtlerin ise Tillerson’ın yakın zamanda Türkiye’yle vardığı anlaşmaya dair mutlu anıları olmayacağı kesin.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun söylediğine göre ABD ve Türkiye, Suriye kenti Menbic’de güvenliği birlikte sağlamak ve kenti 2016’da alan Kürt birliklerinin Fırat’ın doğusuna çekilmeleri konusunda uzlaştı. Tillerson bu anlaşmayı Türk meslektaşlarıyla geçen ay müzakere etmişti.

Şunu söylemek gerekir ki, Kürtler böyle bir anlaşmaya varıldığını reddediyor ve Amerikan yönetimi yetkilileri de henüz bunu ilan etmiş değil. Fakat Çavuşoğlu’nun açıklamasından şüphe etmek için de bir neden yok.

Bu dramatik bir anlaşma çünkü daha bir hafta öncesine kadar Ankara ile Washington arasında hâlâ diplomatik atışma yaşanıyordu. Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD’nin Kürtleri Menbic’den çıkarma ve onlara verilen ağır silahların geri alınması yönündeki sözünü yerine getirmesini talep etti.

Karşılıklı tehditler, BM Güvenlik Konseyi’nin, Türkiye’nin Afrin’de Kürtlere karşı savaşını da kapsayan 30 günlük bir ateşkes kararı alması sonrası tırmandı. Erdoğan bunun Afrin’i kapsamadığını savundu ve kararı yeniden okumasını öneren ABD Dışişleri Sözcüsü’nü de okumayı bilmemekle veya metni kasten çarpıtmakla suçladı.

ABD CİDDİ İKİLEMDE KALDI

Amerika böylece zorlu bir ikilemle karşı karşıya kaldı: Bugüne dek koruduğu Kürtler pahasına Türkiye’yle uzlaşmak ya da Türkiye’yle askeri bir çatışmaya sebep olsa bile Kürtleri desteklemeyi sürdürmek.

Türkiye’nin Afrin istilası hem Amerika hem Avrupa’dan kınamalarla karşılansa da, asıl sınav Menbic’di. Kentin 300 binlik nüfusunun büyük kısmı Suriyeli Araplardan oluşuyor ve Kürtler kenti artık kontrol etmediklerini, iktidarı Menbic Askeri Konseyi’ne devrettiklerini söylüyor. Fakat kentin güvenliğini esasında, sadece üniformalarını değiştirmiş olan 5 bin YPG’li sağlıyor. Ankara ise onları, PKK ile işbirliği içindeki teröristler olarak görüyor.

Menbic, IŞİD’den kurtarıldığı 2016’dan bu yana kalkınmış durumda. Önemli bir ticaret merkezi olarak büyük ölçüde Halep’in yerine geçti. Süpermarketleri dolu, sağlık ve eğitim sistemleri işliyor, huzur sağlanmış durumda. Aynı zamanda, Suriye’nin Kürt bölgelerine sığınan diğer Suriyeliler için de bir geçiş kenti.

Menbic ordusunu kontrol eden Kürtlerin yanında, kentte Amerikan askerleri ve askeri eğitimcileri de var. Amerika, askerlerinin uygun bir diplomatik çözüm bulunana dek Suriye’de kalacağını açıkladı. ABD, Suriye’de devam eden varlığını geriye kalan IŞİD güçlerinin temizlenmesi ihtiyacıyla meşrulaştırıyor; en etkili saha gücü olarak Kürtlerden destek alan bu savaşın başarıyla son bulduğunun ilan edilmiş olmasına rağmen…

ABD’NİN SURİYE’DE KALICI OLMA KARARIYLA UYUMLU

Türkiye’yle yapılan anlaşma, Amerika’nın Kürtlerle ittifakının altını oymasına rağmen, esasında bu politikayı ilerletiyor. Zira Türkiye’yle Menbic’de yapılacak askeri işbirliği ABD’nin Suriye’deki varlığının sürmesini garanti alacak ve Washington’ın, asker çekmesi yönünde Rus ve Suriyelilerden gelen taleplere karşı tezlerini güçlendirecek.

Fakat kritik sorular şunlar: Kürtler, kendilerinin taraf olmadığı bu anlaşmaya nasıl yanıt verecek ve Türkiye, Menbic anlaşmasına karşılık olarak Afrin kuşatmasını sonlandıracak mı? Türkiye esasında ikinci soruyu çoktan yanıtladı; Afrin harekâtının Kürt güçlerinin hem kenti hem de bölgeyi terk etmesine dek süreceğini söyledi.

Kürtlerin ise Menbic anlaşması karşısında çok fazla seçeneği yok. Özgürleştirdikleri kenti terk etmek zorunda kalacaklar çünkü bunu yapmayı reddetmek hem Türk hem Amerikan askerleriyle savaşmak anlamına gelecek; ki bu, Kürtlerin askeri kapasitesini aşan bir durum olur.

KÜRTLER ŞAŞIRMADI

Türkiye açısından Kürtlerin Fırat’ın doğusuna çekilmesi önemli çünkü böylece üç Kürt bölgesi arasındaki tampon bölge genişleyecek. Bu da Kürtlerin, Türkiye’nin korktuğu toprak devamlılığını sağlamasını zorlaştıracak.

Kürtler Amerika’nın ihaneti karşısında hayal kırıklığına uğradıklarını söylüyor ama muhtemelen şaşırmadılar. Amerika’nın Türkiye’nin Afrin istilasında onlara yardım etmemiş olması, Washington’ın öncelik listesinde en tepede olmadıklarını zaten net bir biçimde göstermişti. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın güçlerini Türklerle savaşta yardım için ‘davet’ etmelerinin sebebi de buydu.

Fakat Suriyeli Kürtler ile ABD yönetimi arasındaki ilişkinin aldığı derin yara, Menbic’i kimin kontrol ettiğine dair taktiksel meseleyle de sınırlı değil. Bu durumun Suriye’nin geleceği konusundaki diplomatik müzakereleri ve iç savaş nihayet son bulduğunda Suriye’nin karakterini de etkileyecek.”

MAKALENİN İNGİLİZCE ORİJİNALİ

 



Yeni yorum ekle