Venezuela Devlet Başkanı, ABD hükümetinin ülkesine yönelik askeri hareketliliğinin ardından, barış istediğini ancak kölelerin barışını istemediğini söyledi.

Welayet News - Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ta binlerce kişinin katıldığı bir mitingde, barışa bir kez daha vurgu yaptı ve halka "mutlak sadakatini" ilan etti. Bu miting, ABD'nin askeri harekat olasılığı üzerine gerilimin yükseldiği bir sırada, Pazartesi günü düzenlendi.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde ve Venezuela bayrakları arasında konuşan Maduro, ülkesinin barış istediğini ancak "egemenlik, eşitlik ve özgürlük içeren" bir barış istediğini ifade etti. Maduro şunları ekledi: "Biz kölelerin barışını veya sömürgelerin barışını istemiyoruz! Sömürge, asla! Köle, asla!"

Bu sözler, ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'da ulusal güvenlik ekibiyle Venezuela'ya yönelik "sonraki adımları" incelemek üzere görüştüğü sırada ifade edildi.

Trump yönetimi, Karayipler bölgesine askeri güç konuşlandırarak Nicolas Maduro hükümetine yönelik baskıları artırmıştır. Karakas bu eylemleri Maduro hükümetini devirme çabası olarak görürken, Amerika bu operasyonun uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele için olduğunu iddia etmektedir.

Amerika bölgeye 15 bin asker konuşlandırmış, dünyanın en büyük uçak gemisini göndermiş ve Maduro liderliğiyle bağlantılı olduğunu iddia ettiği "Cartel de los Soles"i terör örgütü ilan etmiştir. Eylül ayından bu yana Amerika, Karayipler ve Pasifik Okyanusu'nda uyuşturucu kaçakçılığı şüphesi taşıyan teknelere en az 21 saldırı düzenlemiş ve bu saldırılar en az 83 kişinin ölümüyle sonuçlanmıştır.

Uzmanlar, Amerika tarafından konuşlandırılan askeri güçlerin, uyuşturucuyla mücadele operasyonları için gerekenin çok ötesinde olduğunu söylüyor. Karakas, Washington'ın Venezuela'nın muazzam doğal kaynaklarını, özellikle de petrolü kontrol etmek için rejim değişikliği peşinde olduğuna inanmaktadır.

Maduro, Amerika'yı "psikolojik terörle" suçlayarak şöyle dedi: "Psikolojik terör olarak adlandırılabilecek 22 haftalık saldırıya tahammül ettik. Bu 22 hafta bizi sınadı ve Venezuela halkı vatana olan aşkını gösterdi."

Trump Ve Maduro'nun Telefon Görüşmesi

Trump, Pazar günü Maduro ile telefonda görüştüğünü doğruladı ancak ayrıntıları açıklamadı ve bu görüşmenin "ne iyi ne de kötü" olduğunu söyledi.

Reuters'ın dört bilgi sahibi kaynağa dayandırdığı rapora göre Trump, 21 Kasım'daki kısa görüşmede Maduro'ya Venezuela'dan güvenli çıkış teklif etti. Maduro hazır olduğunu bildirdi ancak kendisi ve ailesi için tam yasal af, tüm Amerikan yaptırımlarının kaldırılması, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ndeki (ICC) dosyasının kapatılması ve insan hakları ihlalleri, uyuşturucu kaçakçılığı veya yolsuzlukla suçlanan 100'den fazla Venezuela devlet yetkilisi üzerindeki yaptırımların kaldırılmasını talep etti.

Trump taleplerin çoğunu reddetti, ancak Maduro'ya ailesiyle birlikte istediği yere gitmesi için bir hafta süre verdi. Bu süre Cuma günü sona erdi ve Trump Cumartesi günü Venezuela hava sahasının kapalı olduğunu ilan etti. Bu rapora ilişkin Amerika veya Venezuela'dan acil bir tepki yayımlanmadı.

Trump yönetimi, yasal seçimlerde zafere ulaşan Maduro'yu meşru devlet başkanı olarak tanımamaktadır. Maduro geçen yıl seçimde zafer iddia etti ancak Amerika ve diğer Batılı devletler bunu sahte olarak nitelendirdi ve bağımsız gözlemciler muhaliflerin kesin olarak kazandığını söyledi.

Sınırda Endişeler

El Cezire muhabiri Teresa Bo, Kolombiya ve Venezuela sınırındaki Cucuta kentinden bildirdiğine göre; Maduro'nun Karakas'taki mitinge katılımı, hava sahasının kapatıldığının ilan edilmesinin ardından ülkeden ayrıldığına dair söylentilerin ortasında gerçekleşti.

İki ülke arasındaki Simon Bolivar Köprüsü'nden geçen halk, "Amerika'nın askeri saldırı olasılığından çok endişeli" durumdadır. Venezuela da ülke genelinde, özellikle Karakas'ta, havaalanına giden ana otoyolda ve sahil bölgelerinde askeri güçler konuşlandırmıştır. Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez, hava savunma sistemleri ve savaş uçakları dahil olmak üzere askeri teçhizatı sergiledi.

Venezuela'daki kaynaklar El Cezire'ye, ülke ordusunun Amerika'nın rakibi olmadığını söyledi. Bu nedenle stratejileri; "kaos ve düzensizlik" yaratmak için düzensiz saldırılar, sabotaj, suç gruplarının, hükümet destekçilerinin ve muhtemelen gerillaların kullanılmasına odaklanmıştır. Birçok insan, Maduro'nun gitmesini isteseler bile, şiddetin ülkeyi sarmasından endişe etmektedir.