BM’nin Gazze Planı, İsrail İçin Dikensiz Gül Bahçesi Oluşturma Planıdır

Çar, 19/11/2025 - 11:09

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM’deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, hem dış politika hem de iç siyasete ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Welayet News  - Konuşmasının merkezine ise Gazze’deki tabloyu ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin son kararını koyan Arıkan, “Bu plan, İsrail için dikensiz gül bahçesi oluşturma planıdır. Bu plan, İsrail’in soykırım suçlarını temizleme girişimidir.” ifadeleriyle sert eleştiriler yöneltti.

Konuşmasının önemli bölümlerinden birini Gazze’ye ayıran Arıkan, “Gazze’yi unutmayalım.” çağrısında bulundu. 10 Ekim’de devreye giren ateşkesin üzerinden bir ay geçtiğini hatırlatan Arıkan, Hamas’ın ateşkese bağlı kaldığını ancak buna rağmen İsrail’in çocukların da aralarında olduğu yüzlerce Filistinliyi katletmeye devam ettiğini, yardımların sadece üçte birinin Gazze’ye girişine izin verdiğini, 350’den fazla temel gıda ve ihtiyaç kaleminin bölgeye sokulmadığını anlattı.

Önümüzde kış olduğuna işaret eden Arıkan, Gazze’de ne yaşanabilir konut ne de kalınabilecek sağlam çadır kaldığını, yağmur mevsimiyle ortaya çıkan görüntülerin “yürekleri parçaladığını” ifade etti. “Ateşkes oldu, sorunlar bitti” algısıyla Gazze’nin gündemden düşürülmesinin ağır bir vebal olacağını söyleyen Arıkan, İsrail ile ilişkileri yeniden normalleştirmeye dönük ABD telkinlerine kayıtsız kalınmasının “bu milletin vicdanını kanatacağını” dile getirdi.

Arıkan, 17 Kasım’da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde kabul edilen ve Gazze’de savaşı sonlandırmayı, bölgede yeni bir düzen tesis etmeyi hedeflediği açıklanan planı detaylı şekilde eleştirdi. Kararda uluslararası hukuki statüye sahip bir “Barış Kurulu” kurulmasının ve başkanlığını da Trump’ın yapmasının öngörüldüğünü hatırlatan Arıkan, planın temel hedefinin “Gazze’yi silahsızlandırmak, yani Hamas’ı Gazze’den söküp atmak” olduğunu söyledi.

Karar metninde Gazze’de toprak ilhakı, kalıcı işgal veya zorunlu yer değiştirmenin olmayacağının iddia edildiğini aktararak, “Bizim tarihî ve acı tecrübelerimiz var, kararlar İsrail’in ve ABD’nin müsaade ettiği kadar uygulanacaktır.” diyen Arıkan, şu ifadeleri kullandı:

“Bu plan, İsrail için dikensiz gül bahçesi oluşturma planıdır. Bu plan, İsrail’in soykırım suçlarını temizleme girişimidir. Sanki 2 yıldan beri on binlerce masum katledilmemiş, Gazze’de taş üstünde taş bırakılmamış gibi hareket etmek demektir. Bu plan, Abraham Anlaşmaları yoluyla koruma kalkanının genişletilmesi planıdır.”

Arıkan, 1947’deki “Filistin Paylaşım Planı”nın bölgeye barış getirmediğini, 2025 tarihli bu kararın da beklentileri karşılamayacağını savunarak, vicdan sahibi ülkelerin “bugünü” olduğu kadar “geleceği” de kurtaracak adımları unutmaması gerektiğini vurguladı.

Son haftalarda Beyaz Saray’daki diplomasi trafiğine de dikkat çeken Arıkan, Orta Asya–ABD zirvesi kapsamında Kazakistan’ın da İsrail ile normalleşme sürecine girerek Abraham Anlaşmalarına imza attığını, ardından Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet eş-Şara’nın Beyaz Saray’da ağırlandığını hatırlattı. “Beyaz Saray’da ağırlanmanın bedeli vardır.” diyen Arıkan, ABD ile müttefik olmanın yolunun işgalci İsrail’le dost olmaktan geçtiğini, doğal kaynakların küresel sermayeye açılması anlamına geldiğini savundu.

Tom Barrack’ın “Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar bir hizalanma göreceksiniz” sözlerini hatırlatan Arıkan, hedefin çok daha büyük olduğunu, bunun bölgesel ve jeopolitik bir dizayn girişimi olduğunu söyledi.

Konuşmasının dış politika bölümünde Türkiye’nin konumunu da sorgulayan Arıkan, ABD’nin F-35’leri vermemesi, yaptırımların sürmesi ve bölgenin farklı başkentlerle şekillendirilmeye çalışılması karşısında, Türkiye’nin nerede durduğunu sordu.

Bu bağlamda Turkcell ile Google arasında 1 milyar dolarlık yerel bulut altyapısı anlaşmasına tepki gösteren Arıkan, Turkcell’in Türkiye Varlık Fonu üzerinden devlet kontrolünde olduğuna dikkat çekerek, veri güvenliği açısından bunun vahim bir tercih olduğunu söyledi. “Türkiye’nin kendi verisini bu şirkete teslim etmeye yönelmesi; dış politika, ulusal güvenlik ve siyasi tutarlılık açısından vahim bir hatadır.” diyen Arıkan, Halkbank ve Reza Zarrab süreçlerini hatırlatarak bu tür verilerin gelecekte şantaj aracı olabileceği uyarısında bulundu.

“Biz Türkiye’den İsrail’e giden petrolün kesilmesini beklerken, iktidar ülkenin en hassas verilerini Google’a aktarmaya çalışıyor. Bu anlaşma ulusal güvenliğe de veri egemenliğine de aykırıdır. Ne yerlidir ne millidir.” sözleriyle iktidarı uyardı.



Yeni yorum ekle