Lübnan Şii İslami Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali el-Hatib, Müslüman Alimler Birliği heyetini kabul etti. Görüşmede, Lübnan'daki direniş silahlarının meşruiyeti vurgulanırken, İsrail'in saldırılarına karşı ulusal birlik ve beraberliğin önemi dile getirildi.

Welayet News  - Lübnan Şii İslami Yüksek Meclisi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali el-Hatib, Müslüman Alimler Birliği heyetiyle bir araya gelerek Lübnan ve bölgedeki son gelişmeleri değerlendirdi.

Meclisin Beyrut'taki merkezinde gerçekleşen görüşmede, Filistin halkına yönelik "soykırım ve aç bırakma politikaları" ile İsrail'in Lübnan'a devam eden saldırıları ele alındı.

Toplantıda, Lübnanlıların Siyonist tehditlere karşı dayanışma ve birlik içinde hareket etmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmenin ardından Müslüman Alimler Birliği adına açıklama yapan Şeyh Gazi Hanine, Lübnan'daki direnişin silahlarının meşruiyetine dikkat çekti.

“Bu silah Lübnan’ın toprağını ve onurunu savunuyor”

Hanine, tartışmalara konu olan silahların Lübnan'ın meşru savunma aracı olduğunu belirterek, "Bugün hakkında tartışmalar yürütülen bu silah, Lübnan’ın silahıdır. Lübnan’ın toprağını, halkını, havasını, denizini, suyunu, onurunu, petrolünü ve egemenliğini savunan bir silahtır," diye konuştu.

Bu silahların tarihinin, yalnızca Lübnan'ın savunmasına hizmet ettiğini ve İsrail ile "tekfirci teröre" karşı kalkan olduğunu ifade eden Hanine, şunları söyledi:

"Dolayısıyla bu silaha el uzatılmasını ya da herhangi bir şekilde hedef alınmasını kabul etmiyor ve buna asla izin vermiyoruz. Çünkü o Lübnanlı ellerde ve Lübnan’ın, halkının menfaatinedir."

“Birlik, ülkenin güvencesidir”

Şeyh Gazi Hanine, İslami ve ulusal birliğin ülkenin bugünü ve yarını için bir güvence olduğunu vurguladı.

Hanine, "Lübnan’ın kuruluşundan bugüne tarihi, ulusal ve İslami birliğin, mezhebi, dini, siyasi ve fikri tüm unsurlarıyla Lübnan’ı ayakta tutan temel unsur olduğunu göstermektedir," dedi.

Fitne çıkarmaya çalışanlara izin vermeyeceklerini belirten Hanine, "Lübnan çoğulculuğun, ortak yaşamın ve ulusal-İslami birliğin ülkesidir. Bugün dini, siyasi, medya veya kültürel kisve altında fitne ateşini körükleyenler aslında Lübnan’ı ateşe atmaktadır. Biz buna izin vermeyecek, onların hedeflerine ulaşmasına müsaade etmeyeceğiz," ifadelerini kullandı.

İsrail ile normalleşme çağrılarına tepki

Hanine, bazı kesimlerin İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını meşrulaştırmaya çalıştığını söyledi.

Hanine, "Özellikle Güney’de İsrail’in suçlarıyla şehit düşen halkımızı hedef alan bu saldırılar karşısında bazı Lübnanlı sesler maalesef düşmanı haklı göstermekte, onun suçlarını örtmektedir. Bugün İsrail’le barış isteyen ve anlaşma çağrısı yapan herkes hainlerin safında, Siyonist düşmana sığınanların safındadır. Bu da anayasa ve yasalar gereği kabul edilemez, yasaktır," diye konuştu.

“Gazze halkıyla dayanışmamızı ilan ediyoruz”

Görüşmede Gazze'deki durumun da ele alındığını aktaran Hanine, sözlerini şöyle tamamladı:

"ABD’nin desteği ve Arapların korkunç suskunluğu eşliğinde Siyonist düşman Gazze halkını katlediyor, boğazlıyor. Filistinlilere en vahşi suçları işlemektedir. Biz burada Gazze halkıyla, Filistin halkıyla dayanışmamızı ilan ediyor, onların direnişini sürdürmeleri için her türlü desteği vermeyi yineliyoruz. Böylece Siyonist projeyi Gazze topraklarında boşa çıkaracak, Gazzelilerin Sina’ya, Ürdün’e ya da Suriye’ye sürülmesini hedefleyen bu planı engelleyeceğiz."(YDH)