Musa, Harun Ve Samiri...

Çar, 22/02/2017 - 15:42

Musa, Harun Ve Samiri...

Bismillah

İnsanların ilahı görselleşme sürecinde insanlara batıl yol Hak diye sunularak kazanılan bir dönemden bahs etmek istiyoruz..

Çağa iz bırakan önderler ve İmamlar iki cihette vücut bulur, bir adil İmam diğeri zalim İmam…

Zamanından uzakta yaşayanlar bu gibi olayları yüzyıllar ve binlerce yıl ötede aramakla zaten zifiri bir karanlıkta boğulmuşlardır. Kendi döneminin kahramanları kendilerine bir rol biçmiştir ve bu rolü habersiz ve farkındasız oynamaktadırlar…

Musa Kelimullah kavminden ayrıldığı vakit yerine vezirini bırakmıştı bu bir ilahi sınav ve imtihanın göstergesiydi, yoklukta ve varlıkta yapılacak imtihanlardan yüzü ak olarak çıkacaklar için. Bu gün müstekbirler dünya üzerinde büyük rol oynamaktadırlar ve bu rol ise medyadır bunu biz ilahi kitapta görmekteyiz. Samiri o dönemin müstekbirleşmiş bir örneğidir, insanlara ne silah ne savaş ve nede inkar gösteriyor, sadece görsel olarak sadece ses çıkaran bir şekil yapıyor ve bu sizin ilahınızdır diyor. Kavmi için büyük bir imtihan olan bu ses çıkaran görsel buzağı bugün medya olarak karşımıza yine müstekbirler tarafından sunulmaktadır. Öncelikle şu iyice belli olmalıdır Musa Kelimullahın makamı Sahibuzzamandır(a.f) ve şuan gaybettedir ve onun kavmi imtihandadır. Veziri ise aramızda ve yaşamaktadır biz iki türlü imtihandayız: birincisi Hükm edecek kişinin yokluğunda imtihan birde vezirinin yapacağı iyiliği emr etme kötülükten men etme imtihanı. Bu bugün safların netleşmesi ve hak ile batılın alanen görülmesi içindir. Yani görsel bir medyanın yapmış olduğu propagandalar bir algı sistemidir, önce insana ümitsizlik ve korku verip daha sonra sizin ilahınız Musa’nın değil o bunu unuttu dedirtip bir ses çıkaran ekrana taptırma Projesidir…

Hakkın nişaneleri yok olmaktayken bunu en güzel şekilde ortaya koyan Velayeti Fakih makamını da itibarsızlaştırıp insanları görsel ses çıkaran ve yönlendiren bir ilaha tapındırarak taharet ve ismet yolundan saptırarak müstekbirlerin istedikleri bu projeyi sürdürmektir…

İnsanların bölük bölük Allah’ın dinine girecekleri gün yaklaşırken bu büyük çaba samirinin buzağısından esinlenerek ve ilham alarak yapılan bir devasa projedir. Silahların bir yandan konuştuğu mazlumun feryadına kimsenin yetişmediği bir dönemde inleyen sesler ancak görsel bir İlah ile susturulabilir. Medyanın gücü kalemin mürekkebi her zaman üst galebe çalmıştır bu ise müstekbirler için bulunulmaz bir nimettir hele birdeki bu iş için görev alan Samiri’nin yardımcıları varsa bu iş daha da yağlı bir ekmek sunma haline gelmiştir…

Bizler bugün Velayeti Fakih makamını bu tehlikeden korumakla görevliyiz ve bu uğurda son İmamın gelişine kadar da gayretli bir şekilde çalışarak vazifemizi yerine getirmeli oyunları tek tek bozmalıyız. Her gün yeni bir sanaryo ile karşımıza çıkan bu görsel Samiri bizleri gün geçtikçe zayıflatmak ve birbirimize olan bağlılığımızı koparmak dağıtmak peşindedir. Ne yazık ki bunun içinde hedef kitle yine içimizden zayıf irade sahibi olan kişilerdir..

Son olarakta deriz ki, eğer insanlar insani olarak vicdanlarına danışmazlarsa o zaman zalimin yanında yer alıp müstekbir Samiri görseline boyun eğerek zalimin yanında yer aldıkları için onlarla aynı suçu işlemiş olacaklardır. Bir zulme sessiz kalan o zulmü işlemiş gibidir. Aziz ve değerli şehitlerimiz ve değerlerimiz bugün yok edilme ve bitirilme çabası içerisindedirler ama şu alanen bellidir ki yeryüzü devam ettikçe her Firavun’un karşısında bir Musa olacaktır. Arabistan’da Bir Nemr gider bir Nemr gelir, Nijerya’da bir Zakzaki gider bir Zakzaki gelir önemli olan bizlerin bu yolda sabır ile direnişimize devam etmemizdir. Ve asla zulme boyun eğmeden tüm müstekbirlerin korkutmalarına karşı birlik ve beraberlik için de birbirimize kenetlenip direnişin Kalesi olan Velayeti Fakihin yükünü hafifletmemizdir…

Bu gün ve yarın ve bu zulümler var oldukça bizler de var olacak hiçbir tehditten korkmadan yinede söyleyeceğiz son sözümüzü… Heyhat Minnezzlilleh…

Murat Avci



Yeni yorum ekle