Lübnan ve Siyonist rejim arasındaki 33 günlük savaşın üzerinden 13 yıl geçmesinin ve Siyonistlerin Hizbullah'la yapılan kara savaşındaki aşağılayıcı yenilgisinin ardından, işgal rejim çeşitli askeri nedenlerden dolayı Lübnan'a karşı yeni bir savaş başlatmaya cesaret edemedi.

Welayet News - 2006 yılının bu günlerinde Tel Aviv’de askeri ve siyasi komutanlık, askeri seçenekler arasında ne yapacağını bilmiyordu. O günlerde Siyonist rejim, hava silahları ve uzak mesafeden hedefe ateş etme konusunda sınırlı olduğunu düşündü. Bu durum, Siyonistlerin kara seçeneğini de karar tablolarına koymalarına neden oldu.

İşgalci rejimin 33 günlük savaşta kuvvetlerine verdiği görev, Hizbullah’ı yenmek yerine, kuvvetlerini geri çekme ve kurtarma görevine dönüştü.

Lübnan ve Siyonist rejim arasındaki savaştan sonra İbranice yayınlanan raporlarda, askerlerin, komutanların, askeri araştırma komisyonlarının ve özel birliklerin yaptığı açıklamalarda, Lübnan’ın şehir ve köylerini işgal etme ve bu bölgeleri Hizbullah mensuplarından boşaltma emri aldıkları belirtildi. Ama Hizbullah’ın bu kuvvetleri yıpratmasıyla beraber onların bu zafer görevi kurtarma görevi haline geldi.

Dolayısıyla, önceki savaşta yaşanan durumla beraber, bir sonraki olası savaşta yenilip yenilmeyeceklerine ve 2006 yılında yaşanan savaştaki kurtarma görevlerinin sonuçlarının yine tekrarlanıp tekrarlanmayacağına ilişkin Siyonistler arasında sorular gündeme geliyor.

Bu sorunun cevabı çok zor olmayabilir. Siyonist rejim artık Temmuz’da Hizbullah’la yapılan kara savaşının utanç verici sonuçlarının tekrarlanmasına izin veremez.

Ancak buna paralel olarak, üst düzey Siyonist subayların kara askeri teçhizatları ile ilgili itirafları ve açıklamaları bu gibi soruları gündeme getirmektedir. Acaba Siyonist rejim yıllar sonra, Lübnan topraklarında doğrudan çatışma ve işgal için gerekli teçhizatları hazırlamayı başarabildi mi?

Bu soruya da cevap vermek çok zor değil. İsrail Eski askeri istihbarat şefi Amos Yadlin'e göre, İsrail ordusunun kara savaşı bu kuvvetlerin doğasını yansıtamıyor.

Siyonist rejim karada yenilme konusunda ikinci kez kendine izin vermez, bu da bir daha Lübnan’a asker göndermeyeceği ve eğer bir savaş yaşanırsa da yine hava silahları kullanacağı ve uzaktan ateş etmekle yetineceği anlamına geliyor.

Dolayısıyla bu olası savaş gerçekleşirse, işgal rejimi kara seçenekleri olmadan Hizbullah'a galip gelemez.

Burada, dün Haaretz'de yayınlanan Siyonist Cephe'nin komutanı General Tamir Yadei'nin ifadelerine atıfta bulunmak gerekiyor. Yadei konuşmasında, 2006 yılından bu yana, düşmanın İsrail'in tüm bölgelerine geniş çaplı ve sürekli ateş açabilecek büyük ölçekli füze sistemleri geliştirdiğini ve bu kabiliyetlerin arkasında İsrail’in iç cephelerini sakat bırakıp onları sürekli sığınaklarda kalmaya mecbur bırakmak için bir korku ve dehşet yarattıklarını söyledi. Bu Siyonist komutan aynı zamanda düşmanın bu kabiliyetlerle, havaalanlarını felç etmek ve İsrail füze savunma sistemlerine sızmak istediğini vurguladı.

Tamir Yadei konuşmasının devamında şu ifadelerde bulundu: ‘Çevremizdeki düşman orduları, hassas saldırı yeteneklerini geliştirdikleri için, su ve elektrik gibi tüm ekonomik alanlardaki önemli merkezlerin yanı sıra istihbarat siteleri ve savunma birimlerimiz gibi askeri cepheleri de felç etmek istiyor.’

Bu Siyonist komutan, işgalci rejimin bu kabiliyetler karşısındaki hazırlığı ile ilgili olarak şunları söyledi: ‘İsrail ordusu, iç cephesini tehdit eden gelişmelerle başa çıkmak için henüz yeterince hazır değil. İç Cephe Komutanlığı henüz bu sorunların hepsini çözemedi ve çok yol kat etmesi gerekiyor.’

Kara savaşı kabiliyetlerinin olmayışı ve Siyonist rejimin uzaktan ateş etme savaşlarının yüksek maliyetini kabul etmeyişi nedeniyle bir savaşın yaşanması da uzak bir ihtimal olarak görülüyor.

Buradan çıkarmak istediğimiz sonuç Siyonist rejim ile Hizbullah arasındaki askeri gücün bir karşılaştırması değildir. Aslında, bu konuda şartlar kesinlikle işgal rejiminin çıkarınadır, fakat asıl mesele Hizbullah’ın kabiliyetlerini geliştirmesinin Siyonist rejimi doğrudan bir savaş başlatmaktan kaçınacak kadar rahatsız ettiğidir. Siyonist rejimin bunu yapmaktan kaçınmasının nedeni, bir savaşın patlak vermesi halinde Lübnan’a verilecek zararın daha büyük olmasına rağmen kendi alacağı zarardır.

Aslında Siyonist rejim ve Hizbullah arasındaki denklemdeki ayırt edici özellik, düşmanın saldırı, buna karşılık olarak Hizbullah’ın savunma konumunda olmasıdır. 13 yılın ardından Siyonist rejimin Lübnan'a saldırmaktan kaçınması, Hizbullah'ın bu savaştaki en büyük başarılarından biridir.