Siyonist Gazete: İsrail'in Kronik Fobisi Nuceba

Sa, 11/12/2018 - 11:06

Siyonist gazete, Nuceba'nın Kudüs Ordusu Komutanı Kasım Süleymanî ile olan yakın ilişkilerine dikkat çekerek bu Iraklı direniş grubunun İran İslam Cumhuriyeti'yle olan sıkı bağına vurgu yaptı.

Welayet News - Qodsna’nın, Nuceba'nın İran'daki İletişim ve Medya Merkezi'nden aktardığı habere göre, Siyonist gazete Yediot Ahronot'un  geçtiğimiz çarşamba günü yayınladığı haber-analiz geniş yankı buldu.

Gazetenin yazarı Daniel Selimi, Lübnan Hizbullah’ının Nuceba’nın özel kuvvetler ile birlikte İsrail'in işgal altında tuttuğu stratejik El Celil bölgesine saldırma niyetinde olduğunu iddia etti.

Nuceba, El Celil'e yapılacak muhtemel saldırıya eşlik edecek.!!

Söz konusu gazetenin Hizbullah'ın El Celil'e saldırı düzenleyeceği haberini dikkat çekici kılan bölüm ise, Lübnan Hizbullah’ının El Celil ve rehine operasyonları için Iraklı direniş gücü Nuceba'dan yardım alacağı iddiası.

Siyonist gazetenin yazdıklarına göre Lübnan Hizbullah’ı, Nuceba'nın özel kuvvetlerinden faydalanarak El Celil'deki bölgeleri ele geçirecek.

Yediot Ahronot haberin devamında Nuceba'yı tanıtarak şöyle devam ediyor: Nuceba, Irak ve Suriye'de binlerce askeri bulunan, Iraklı Şii milislerden oluşmaktadır.

Gazete ayrıca Kudüs Ordusu Komutanı Kasım Süleymanî ile Nuceba'nın arasındaki derin ilişkiye dikkat çekerek, Nuceba'nın İran İslam Cumhuriyeti ile olan yakın bağlantısına da vurgu yapıyor.

Haberin doğruluğu bir yana dursun, şuna bakmak gerekir ki, Binyamin Netanyahu hükümeti ve İsrail ordusu son zamanlarda birçok iç sıkıntıyla karşı karşıya ve Gazze'de başarısızlığın acısını da tatmış durumda. Kuzey Kalkanı, aslında Lübnan Hizbullah’ının tünellerini ortadan kaldırabilmek için harekete geçtikleri göstermelik bir operasyondur. Bu göstermelik operasyon, Netanyahu kabinesini Siyonist medya arasında dahi eleştirilere maruz bırakan ve alay konusu yapan bir operasyondur.

Haberin, Arap basınındaki yansımaları!

Bu bağlamda, bölgenin önemli basın organları konunun önemine ve Nuceba Hareketinin son zamanlardaki yükselişine binaen söz konusu haberi okuyucularına şu şekilde yansıttılar:

Rusya El Yevm, Siyonist medya kaynaklarına dayandırdığı haberinde, Lübnan Hizbullah’ının özel birliği ‘Rıdvan’ ile Irak Nuceba Hareketinin ortaklığına işaret ederek İran'ın bu operasyonun mali ve askeri yönünü üstlendiğinin iddia edildiğini yazdı.

Londra merkezli El Kudüs gazetesi şöyle yazdı: Siyonist basın, Nuceba güçlerinin tünelleri kullanarak saldırı düzenlemek için, Hizbullah'ın uzun süredir bir plan hazırladığını iddia ediyor. Nuceba Hareketi, güçlerini Suriye'ye gönderen ilk milis gruptur.

Riyad yönetimi sayesinde İsrail ile dostluğa ve direniş ile de düşmanlığa girişen Londra merkezli Suudi gazetesi Şarkul Avsat, Tel-Aviv'li kaynaklardan şöyle nakletti: Nuceba özel güçleri ve Rıdvan güçleri, El Celil'deki operasyona hazırlanmak için, son birkaç yıldır çok zor eğitimlerden geçtiler.

Gazete şöyle devam etti: Nuceba güçleri Musul'da DAEŞ ile Halep'te ide El Nusra ve IŞİD ile olan savaşa destek vermişler ve aynı şekilde İran'dan Suriye ve Lübnan'a intikal edecek silah konvoylarına da eşlik etmişlerdir.

Yediot Ahronot gazetesinin haberini yansıtan bir diğer gazete de Kuveyt gazetesi El Rey idi.

El Rey, Lübnan Hizbullah’ının taktiksel hedefinin 90 Karayolunu hakimiyeti altına almak ve El Celil'deki Metula yerleşim yerini izole etmek olduğuna işaret ederek şöyle yazdı: İsrail basınının dediğine göre Lübnan Hizbullah’ı, bu bölgede operasyonunu gerçekleştirmek için Nuceba'nın ve diğer ülkelerin özel güçlerini kullanmanın peşindedir.

Söz konusu haber, birçok uluslararası basın organlarında ve Irak, Lübnan ve Filistin basınında da geniş yer aldı.

Golan'ı Özgürleştirme Tugayı ve Siyonistlerin tepkisi !

Birkaç ay önce, İsrail Ordusu İstihbarat Ajansına bağlı, Siyonist web sitesi Debkafile, Nuceba'nın gün geçtikçe artan gücüne vurgu yaparak bir haber yayınlamış ve kendince uyarıda bulunmuştu.

Debkafile söz konusu haberinde yaklaşan muhtemel İran - İsrail savaşına işaret ederek şöyle yazmıştı: İran ve Rusya, Iraklı Şii milislerin desteğiyle bir "hızlı kuruluş ve sevk gücü" eğitme ve oluşturma peşindeler.

Haberde şunlara yer verildi: Suriye'de bulunan en kabiliyetli ve seçkin Iraklı grup, Lübnan Hizbullah'ının bir şubesi olarak adlandırılan Ekrem El Kabi liderliğindeki Nucabe Hareketi’dir.

Debkafile; Irak'ın seçkin askerlerinin "Golan'ı Özgürleştirme Timi"ni kurmak için Nuceba İslami Direniş Hareketinden eğitim aldıklarını belirterek Nuceba Hareketini Siyonist Rejim için ciddi bir tehdit olarak adlandırdı. 

 Siyonist Rejim medyasında yayınlanan bu haberler, İsrail siyaset ve askeri çevrelerinin İslami Direniş Hareketi Nuceba'nın faaliyetlerine ilk tepkisi değil.

Debkafile'nin şu haberinden de anlaşıldığı gibi Siyonistler Şeyh Ekrem El Kabi tarafından kurulan ‘Golan'ı Özgürleştirme Timi'nin duyulmasıyla gafil avlandılar. Suriye ordusu tarafından ülkenin güney cephesinin silahlı tekfirci teröristlerden temizlenmesi Golan cephesinin önünü açtı. Zaten Siyonist siyasi ve askeri gözlemciler de bu konuyla ilgili endişelerini defalarca dile getirmişlerdi.

Direniş ekseninin Golan Cephesini açma ihtimalinin artmasına bakılırsa, İslami Direniş Hareketi Nuceba kesinlikle bölgenin esas aktörlerinden biri olacaktır.

Daha önce Nuceba Genel Sekreteri, El Meyadin televizyonu ile yaptığı röportajda, Nuceba'nın işgal altındaki Golan tepelerinin özgürleştirilmesinde rol almayı istediğini ve Hareketin Lübnan Hizbullah'ının Siyonist Rejim ile gireceği muhtemel her savaşa katılacağını vurgulayarak şunları söylemişti: 

‘İsrail'in Hizbullah'a muhtemel bir saldırısında biz Siyonist Rejime karşı kurulan savunma sisteminin bir parçası olacağız.’

Nuceba'nın Irak ve Suriye'de saha kazanımları ve Siyonist Rejim ile savaşı hedef edinmiş olması bu Iraklı grubu Siyonist Rejimin baş ağrılarından biri haline getirdi.

Siyonist Rejim askeri ve siyasi yetkilileri bir müddet önce Reuters'in  Nuceba gibi birkaç Iraklı grubun balistik füze bulundurmalarına dair raporuna binaen bu noktaları vuracakları konusunda tehditte bulundu. Tabi bu tür iddiaların ortaya atılması şüpheli görünüyor.

Diğer taraftan İslami Direniş Hareketi Nuceba'ya yaptırım için toplanan Amerikan Kongresindeki savaş taraftarı temsilcilerin girişimleri, Siyonist Rejimin güvenliğini sağlama amaçlıdır.

Direniş ekseninin Irak ve Suriye'deki türüne az rastlanır zaferleri, Amerikalı siyasetçileri tekfirci terör örgütü ile savaşta etkili olan grupların DAEŞ sonrası dönemde Siyonist Rejim aleyhine faaliyetlerde bulunmasını önleyecek tedbirler almaya mecbur etti. Zira geçtiğimiz aylarda Amerikan Kongresi tarafından Nuceba'ya karşı sunulan tasarıya ve bu hareketi hedef alan karşıt eylemlere tanık olduk. 

Mevcut karmaşada bölgede gelecekte yaşanacak gelişmeleri öngörebilmek hiçbir gözlemci ve siyasi analist için kolay olmasa da, şu anki durum huzurdan çok büyük savaşlarla sonuçlanabilecek fırtına öncesi sessizliğe benziyor.

Siyonist İsrail- ABD koalisyonu, işbirlikçi Arap rejimlerinin desteğini arkalarına alarak bir proje olarak öne sürdükleri tekfircilerin yenilgisinin ardından kayıplarını azaltmayı hedefliyor. Sahadaki gerçekler Siyonist Rejimin tamamen kuşatıldığını ve direnişin silah ve askeri gücünün arttığını gösteriyor.

Siyonistlerin direniş eksenine karşı kronik fobi ve hastalıkları abartılı görülemez. Her gün yeni bir boyut kazanan bu korkuyu İsrail medyasında net olarak görmek mümkün.

Siyonist İşgal Rejimine bağlı medyanın histerik haber ve analizleri, Siyonist camianın nasıl bir psikolojik travma içinde olduklarını ve savaş sonrasına dair yaşadıkları korkuyu gösteriyor. Öyle ki yazdıkları ve yayınladıkları yalan haberlere artık kendileri bile inanır hale geldi.

kudusgunu.com

 



Yeni yorum ekle