Devlet Hukuku Koalisyonu: Sudani Başbakan Olmayacak
Devlet Hukuku Koalisyonu’nun önde gelen liderlerinden biri, son dönemdeki siyasi gelişmeler ışığında, Muhammed Şiiâ Sudani’nin bir sonraki dönemde Irak Başbakanı olmayacağını vurguladı.
Welayet News - Devlet Hukuku Koalisyonu’nun liderlerinden Jassim Muhammed Cafer, Irak’taki siyasi sürecin, Şii grupların iradesini hedef alan tehlikeli bir dönüşümden geçtiğini ifade etti.
Cafer, “Bu grupların iradesi, Muhammed Şiiâ Sudani’nin Başbakanlık dönemi boyunca hem iç hem de dış baskılar nedeniyle zayıflamıştır.” dedi. Ayrıca, Irak’taki siyasi gelişmelerin karmaşıklığının yalnızca parti içi anlaşmazlıklardan ibaret olmadığını, aynı zamanda hükümetin, bu grupları destekleme ve inisiyatif alma gücündeki azalmayı da içerdiğini belirtti.
Cafer, “Hizbullah ve Yemen’deki Ensarullah hareketlerinin Irak’ta terörist organizasyonlar olarak listelenmesi kasıtlı ve hesaplanmış bir adımdı. Bu sadece teknik bir karar olarak değerlendirilemez.” diye ekledi.
Cafer, “Bu adım, Sudani’nin ikinci dönem Başbakanlık yolundaki en önemli gizli engellemelerden biriydi ve bu durum, onun şanslarını olumsuz etkiledi.” şeklinde konuşarak, “Sudani bir sonraki dönemde asla Başbakan olmayacak; bu mesele siyasi olarak sona erdi çünkü daha önce önemli destekçileri olan koalisyonlar artık mevcut koşullarda yok.” dedi.
Cafer, “Gelecek dönemde, yeni bir hükümet kurmak için Şii koalisyonlarının yeniden şekilleneceğini ve yeni liderlik seçeneklerinin güncellenmiş kriterlere göre sunulacağını” belirtti.
Hizbullah ve Ensarullah’ın Terörist Listesine Alınması, Irak’ta Siyasi Krize Yol Açtı
Irak’ın Resmi Gazetesi’nde yayımlanan bir devlet belgesi, son aylarda ülkenin karşılaştığı en tartışmalı siyasi krizlerden birine neden oldu.
Söz konusu belge, “Teröristlerin Malvarlıklarının Dondurulması Komitesinin” 61 numaralı kararını yansıtarak, IŞİD ve El-Kaide ile bağlantılı kişi ve kurumların isimlerini listelemişti. Ancak, bu listeye “Hizbullah Lübnan” ve “Ensarullah Yemen” isimlerinin eklenmesi, Irak’ta yoğun bir siyasi gerilim yaratarak geniş çaplı tepkilere yol açtı.
Kriz, Irak medyasının, ardından bazı Arap televizyonlarının, resmi hükümet belgesine dayanarak, Bağdat’ın Hizbullah ve Ensarullah’ın mal varlıklarını dondurduğunu duyurmasıyla başladı. Bu gelişme, Irak’ın ABD baskıları, Koordinasyon Çerçevesi içindeki iç çatışmalar ve yeni Başbakan seçimi gibi zorluklarla karşı karşıya olduğu bir dönemde gerçekleşti. Analistler, bu kararın, Bağdat’ın güvenlik politikalarında bir dönüşümün göstergesi olabileceğini öne sürdüler.
Haberin yayılmasının ardından, Irak’taki sosyal medyada büyük bir protesto dalgası yükseldi. Direniş eksenine yakın figürler, özellikle de bazı parlamento üyeleri, bu adımı “skandal” ve “Irak’ın resmi politikalarından sapma” olarak nitelendirdi. Parlamento üyesi Mustafa Cabbar Send, “Irak, Hizbullah ve Ensarullah’ı terörist ilan ediyor ama bazı katilleri barış için aday gösteriyor” diyerek hükümetten derhal bir açıklama talep etti.
Protestoların artmasının ardından, Irak Merkez Bankası ani bir açıklama yaparak, Hizbullah ve Ensarullah’ın terörist listesine alındığını reddetti. Açıklamada, Irak’ın onayının yalnızca doğrudan IŞİD ve El-Kaide ile bağlantılı kurum ve kişileri kapsadığı, diğer grupların adlarının “düzgün bir şekilde düzeltilmemiş” bir versiyonun yayımlanması nedeniyle listeye dahil edildiği ifade edildi. Sudani de bu konuda derhal bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.

Yeni yorum ekle