Hizbullah Siyasi Konseyi Başkan Yardımcısı Mahmud Kamati, bu hareketin ülkenin güvenlik ve istikrarını korumak için iç diyaloga hazır olduğunu ve hiçbir şekilde orduyla karşı karşıya gelmeyeceğini belirterek, direnişin hâlâ Amerikan-Siyonist düşmanın tehdit ve komplolarıyla başa çıkma gücüne sahip olduğunu söyledi.

Welayet News  - Lübnan hükümetinin direnişe karşı aldığı kararlara Hizbullah yetkilileri ve sorumlularının tepkilerinin devamında, Hizbullah Siyasi Konseyi Başkan Yardımcısı Mahmud Kamati, tüm askeri, siyasi ve mali baskılara rağmen Hizbullah’ın silahlarını teslim etmeyeceğini ve hiçbir zaman iç savaşa ya da Lübnan ordusuyla çatışmaya sürüklenmeyeceğini açıkladı.

Mahmud Kamati, el-Arabî televizyonuna verdiği demeçte, Hizbullah’ın ülkenin güvenliği ve istikrarı konusunda Lübnan hükümetiyle sakin bir şekilde diyaloga hazır olduğunu ifade etti.

Tesnim haber ajansının haberine göre, Kamati, cuma günü yapılan ve ordunun silahların yalnızca devletin elinde toplanmasını öngören planını tartışmaya ayrılmış hükümet oturumundan Şii bakanların çekilmesine ilişkin olarak, bu adımın geçen ay direnişin silahsızlandırılması hakkında alınan hükümet kararlarının reddedilmesinden kaynaklandığını söyledi. Ayrıca bu kararları anayasaya aykırı ve meşruiyetten yoksun olarak gördüklerini belirtti. Hizbullah yetkilisi, “Buna rağmen Hizbullah, hükümetin cuma günkü oturumda ulusal güvenlik politikası ve savunma stratejisini tartışma kararını, direnişin talep ettiği bir mesele olarak görmekte ve hükümetin buna dikkat etmesini olumlu karşılamaktadır.” ifadesini kullandı.

Kamati, hükümetin bu oturumda Lübnan ordusunun planının uygulanmasını, geçen kasım ayında ateşkes anlaşmasının maddelerine Siyonist rejimin onayıyla ilişkilendirdiğini belirtti. Ancak işgalciler bu anlaşmayı ihlal edip reddettiklerinden, Amerika’nın özel temsilcisi Tom Barrack’ın kartı açığa çıkmıştır.

Mahmud Kamati, Lübnan halkının, direnişin silahsızlandırılması konusundaki hükümetin tutumuna karşı sokaklarda gerçekleştirdiği eylemler hakkında, “Bu eylemler tamamen kendiliğinden olup halkın direnişin silahsızlandırılmasına karşı çıkışını yansıtmaktadır.” diye konuştu.

Bu Hizbullah yetkilisi devamında şunları belirtti: “Biz, Lübnan’da ülkenin güvenlik ve istikrarını koruyacak diyalog, işbirliği, gerginliği azaltma ve iç anlaşmalara hazırız. Ayrıca bir kez daha vurguluyoruz ki, direniş Lübnan’a karşı Siyonist rejim veya müttefikleri tarafından gerçekleştirilecek herhangi bir senaryo ya da askeri girişimle yüzleşmeye tamamen hazırdır.”

Mahmud Kamati devamında bölgeye karşı Amerikan-Siyonist komplocu projeye değinerek, “Filistin, Lübnan ve tüm bölgedeki direniş hareketleri, bu Siyonist-Amerikan düşman projesinin önünde büyük bir engeldir. Bu nedenle işgalciler ve müttefikleri, direnişi yok etmek için her türlü aracı kullanmaya çalışmaktadır.” ifadesini kullandı.

Lübnan direnişinin istikrarı, ülkeyi savunması ve işgalci rejimin hedeflerinin gerçekleşmemesi, direnişin Siyonistlerin hırslarıyla yüzleşmedeki gücünü gösterdiğini belirterek, “Biz tüm Araplardan direnişin yanında durmalarını istiyoruz; çünkü direniş olmazsa Siyonistlerin işgali bütün Arap ülkelerine yayılacaktır.” açıklamada bulundu.

Bu açıklamalar, Lübnan hükümetinin cuma günü direnişin silahsızlandırılması için ordu planı da dahil olmak üzere çeşitli konuları tartışmak üzere oturum düzenlemesinin ardından geldi. İç ve dış düşmanların çoğu, Hizbullah ile ordu arasında iç gerginlik yaratılacağına bel bağlamıştı, ancak bu gerçekleşmedi.

El-Ahbar gazetesine konuşan kaynaklar bildirdi ki, hükümet oturumunda yaşananlarla ilgili kesin olan şey, bu oturumda kimsenin kazanan veya kaybeden olmadığıdır. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, ordu komutanı Rodolphe Haykal ile yapılan görüşmeler, hükümetin kendi isteğiyle yön değiştirmesine yol açtı; özellikle de Hizbullah ve Emel Hareketi bakanlarının istifa ihtimaline dair konuşmaların ardından.

Mevcut bilgilere göre, Hizbullah ve Emel Hareketi’nin gönderdiği temsilciler, Cumhurbaşkanı ve Lübnan Ordu Komutanı ile yaptıkları toplantılarda durumu açıklayan mesajlar ilettiler ve bu da Joseph Avn’un ülkenin karşı karşıya olduğu durumun ciddiyetini anlamasını sağladı. Bunun yanı sıra Joseph Avn, yakın çevresinden Amerika’nın vaatlerini yerine getirmediğini, bu ülkenin Lübnan hükümetine hiçbir yardımda bulunmadığını ve tek yaptığı şeyin Lübnan hükümeti ve yetkililerini kuşatma altına almak ve küçük düşürmek olduğunu duydu.

Öte yandan, Lübnan Ordu Komutanı Rodolphe Haykal, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam’a şu açıklamayı yaptı: “Lübnan ordusunun Hizbullah’ın silahsızlandırılması planını uygulayacak hiçbir lojistik kapasitesi yoktur ve ordunun görevi, iç barışı korumaktır, hiçbir koşulda içteki herhangi bir partiyle sorun yaratmak değildir.” Ayrıca ordu komutanı, ordunun kötüleşen mali, idari ve lojistik durumu göz önüne alındığında, bu kurumun Amerikalıların önerdiği belgeye göre direnişin silahsızlandırılması planı için bir takvim belirleyemeyeceğini açıkladı.