UAEK Genel Sekreterinin MOSAD Ajanı Olduğu Otaya Çıktı
1.Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Müdürü Rafael Grossi’nin, Siyonist rejimle irtibatını ortaya koyan, sadece hukuka aykırı değil, aynı zamanda şüpheli eylem ve açıklamalarına daha önce örnek vermiştik.
Welayet News - Ancak bugün, İmam-ı Zaman’ın (a.s.) gizli askerlerinin Siyonist rejime ait on milyonlarca gizli ve mahrem belgeyi şaşırtıcı ve takdire şayan bir şekilde ele geçirmesiyle, Grossi'nin bir Mossad ajanı olduğu hususunda en ufak bir şüphe dahi kalmamıştır. Ancak önceki belgelerin her birinin anlatımı uzun zaman alacaktır. Dolayısıyla bu kısa incelemede, İran’ın nükleer programına karşı son UAEA Yönetim Kurulu toplantısında yaşanan çirkin olaylar ışığında, bunlardan birkaçına değineceğiz.
2.- Grossi, ABD ve Avrupa’nın önerisiyle Ajans Genel Müdürlüğüne atanmadan önce, Ajans’ın önceki Genel Müdürü Yukiya Amano’nun özel yardımcısıydı. İran’ın eski ve mevcut nükleer yetkilileri, onun İran’ın nükleer programına yönelik kötü niyetli ve yasadışı eylemlerini bilmektedir. Bu eylemler, her durumda ABD ve İsrail’in açıklanmış (ve gizli olmayan) talepleriyle aynı doğrultudadır ve bu kısa açıklamada bu konu ile ilgili olarak iki örnekle yetineceğiz:
Birincisi: Rafael Grossi, Amano'nun özel yardımcısı olarak UAEA müfettiş ekibiyle İran'a geldiğinde, o dönemde İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndaki temsilcisi olan Dr. Ali Asker Sultani’ye küstah bir şekilde çıkışmış ve şöyle demişti: “Biz savcıyız, siz ise sanık konumundasınız!” Onun bu küstahlığı Dr. Sultani’nin sert bir şekilde tepki vermesine neden olmuştur.
İkincisi: ABD ve bazı Avrupa ülkeleri nükleer müzakereler sırasında olası askeri boyutlar (PDM) adı verilen bir konuyu gündeme getirerek, İran'ın geçmişte barışçıl olmayan bazı nükleer faaliyetlerde bulunduğunu ileri sürmüş, Ajans bu iddiayı Kasım 2011'de bir raporla İran İslam Cumhuriyeti'ne ileterek açıklama istemiştir. İran, belgeli açıklamalar sunarak bunun gerçekçi olmadığını ortaya koymuştu ve Ajans nihayet 2015 yılında meseleyi kapattığını ilan etti ve dönemin UAEA Genel Müdürü Yukiya Amano, Guvernörler Kurulu'na sunduğu raporda "2009'dan sonra İran'ın şüpheli nükleer faaliyetlerine dair hiçbir işaret bulunmadığını" vurgulamıştır. Bu rapordan son derece öfkelenen ABD ve Siyonist rejim Amano'ya baskı yaparak raporunu geri çekmesini istedi! Ancak Amano, bu talebin kurumun mevcut kurallarına aykırı olduğunu belirterek, kurumun raporunun yürütülen araştırma ve İran'ın sunduğu belgelerle tamamen örtüştüğünü ve raporunu geri çekmeyi reddettiğini açıkladı. İran düşmanlığı ve İsrail yanlılığıyla bilinen Grossi, o dönem Amano'nun özel asistanıydı ve Batı medyasında yer alan haberlere göre, Amano'nun raporunu geri çekmesi konusunda ısrarcı oldu ancak başarılı olamadı.
Amano'nun bir süre sonra şüpheli bir şekilde ölümü üzerine, Batılı bazı medya ve çevreler, Grossi'nin ABD ve Siyonist rejimle aşırı ittifakı ve İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı düşmanlığıyla bilindiğini belirtirken, Amano'nun ölümünü şüpheli bulmuş ve bu ölümü Grossi'nin Ajans Genel Müdürlüğü'ne geçmesi için düzenlenmiş bir komplo olarak nitelemişlerdir.
3.Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın (UAEA) yeni Genel Müdürü Grossi, Japonya’da düzenlediği basın toplantısında İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer faaliyetleri hakkında gülünç ifadeler kullandı ve şöyle dedi: “İran, nükleer silah üretme niyetinde olmadığını kanıtlamalıdır!” Grossi’nin bu gülünç açıklamalarına İran’ın Atom Enerjisi Kurumu’ndan mantıklı bir cevap gelmiş ve şu ifadelerde bulunulmuştur: “Masumiyet ilkesi en belirgin hukuk ilkelerinden biridir.” Başka bir deyişle, iddiasını ispatlayacak delilleri, suçlanan kişi değil, suçlamayı yapan kişi ortaya koymalıdır.
4- Rafael Grossi, birkaç hafta önce Financial Times'a verdiği bir röportajda, “İran'ın şu anda nükleer silahı olmasa da, nükleer silah üretmek için gerekli malzemelere sahip” şeklinde hukuka aykırı ve gülünç açıklamalarda bulunmuştu! Onun bu açıklamaları hukuk çevrelerinde eleştiri ve alay konusu oldu. Grossi’nin açıklamaları tıpkı cerrahların neşter kullanmasını yasaklamak gibi bir şey, çünkü bir insanın cerrahi bıçakla öldürülebileceği de söylenebilir değil mi!
5- Grossi'nin hukuki ve mantıksal prosedür dışında yaptığı açıklamalar, Ajansın İran'ı barışçıl nükleer faaliyetlerden sapmakla suçlamak için hiçbir dayanağının olmadığını ve saçma suçlamalarla, çocukça açıklamalarla boş ellerini doldurmaya çalıştığını açıkça göstermektedir! Ve şimdi, yukarıda belirtilen deliller ve belgeler Grossi'nin Mossad ile bağlantısı konusunda hiçbir şüphe bırakmasa da, son belge bu menfur Siyonist ajanın tabutuna çakılacak son çivi olabilir ve olmalıdır.
6- Birkaç yıl önce İsrail rejimi, kendisine ait istihbarat belgelerinin hacklendiğini ve üç İsraillinin İran adına casusluk yaptıkları iddiasıyla tutuklandığını duyurduğunda, Grossi, "İran'ın Ajans'a ait son derece gizli belgeleri aktif bir şekilde topladığı ve analiz ettiğine dair kesin kanıtlar var" demiş, ancak bunu nasıl yaptığına değinmemişti. Grossi, İran istihbarat güçlerinin Siyonist rejimden çok sayıda gizli belgeyi ele geçirdiğinin açıklanmasının ardından da daha önceki açıklamalarını şaşkınlıkla tekrarladı ancak bu kez endişesi ve kaygısı, İsrail istihbarat ve güvenlik belgelerinin sızdırılması konusundaydı.
Şimdi Sayın Grossi'ye şu sorular yöneltilmektedir:
A: Sayın Grossi! Gizli İsrail belgelerinin sızdırılması konusunda neden endişeli ve şaşkınsınız?! Yoksa Mossad'la bağlantınızın ifşa edilmesinden mi korkuyorsunuz?
B: Çok gizli belgelerin sızdırıldığını söylediniz! Sızdırılan belgelerin çok gizli olduğunu nereden biliyorsunuz?!
C:En önemlisi, ajansın tamamen gizli belgeleri Mossad’da ne geziyor?! Bu belgeleri saklamak sizin yasal ve beyan edilmiş göreviniz değil mi?!
D: Siyonist rejim NPT’nin bir üyesi bile değilken, neden Ajans’ın son derece gizli belgelerine erişebiliyor?! Bu belgeleri Mossad’a senden başka kim vermiş olabilir ki!
E: Sayın Grossi, ortaya çıkarılan belgeler sizin Mossad ile gizli ilişkilerinizi ortaya koydu ve...
7- Şimdi sıra İran’ın saygıdeğer yetkililerine gelmiştir ve Siyonist rejimin bu ajanına verilecek en hafif ceza, birincisi İran’a girişine izin vermemek, ikincisi Grossi’nin Mossad ajanı olduğunu uluslararası suç makamlarına şikayet edip, cezalandırılmasını ısrarla talep etmektir.
Hüseyin Şeriatmedari/Kayhan
Rasthaber
Yeni yorum ekle