Lübnan direnişini ortadan kaldırmaya yönelik tüm çabalara rağmen Tel Aviv, şimdi İsrail'in kuzey sınırına kilitlenmiş ve yüklenmiş daha güçlü, daha cesur ve azimli bir Hizbullah ile karşı karşıya.

Welayet News  - “Nisan 2022'de Lübnan tarafında Avivim'in önünde aniden üzerinde konteyner olan bir kamyon belirdi. IDF onu izledi ve amacını anlamadı. Kamyon, konteyneri sınırın yakınına yerleştirdi ve içinde Hizbullah'ın seçkin gücü olan Rıdvan Birlikleri'nin hafif silahlarla donanmış ancak gözlem sistemleriyle donatılmış birkaç üyesi konuşlandırıldı. Kısa bir süre sonra konteynerin yanına betonarme bir yapı yapılarak kalıcı bir konuma getirildi.

Ardından, uluslararası sınırdan çok kısa bir mesafede, denizden dağa, sınırın tüm uzunluğu boyunca yayılmış 30'dan fazla bu tür noktalar ortaya çıktı. Hepsinde silahlı Hizbullah üyeleri kalıyor ve gün boyunca silahlar, geceleri uzun namlulu silahlarla dolaşıyorlar ve makineli tüfekleri ve keskin nişancı tüfekleri de var.

Bazıları IDF'nin sınır ötesi faaliyetlerini izleyen ve belgeleyen gözlem noktaları, bazıları Lübnan'a giriş yollarında bulunan ve girmeye çalışan İsrail güçlerini geciktirmek için tasarlanmış uyarı noktaları.

İçeride, Hizbullah'ın -çoğunlukla köylerde yoğunlaşan- kara savunma güçlerinden farklı bir birim olan ve kendi komuta zincirine sahip olan, Hizbullah'ın saldırı gücü olan Rıdvan gücünden konuşlanmış insanlar var. Suriye'deki savaştan dönen birkaç genişletilmiş birlik olarak başlayan şey, o zamandan beri İsrail sınırı boyunca konuşlanmış birkaç tugayı ve 15'ten fazla taburu olan bir güç haline geldi. Pozisyonları ve silahlı varlıkları, BM'nin 1701 sayılı Kararını açıkça ihlal ediyor, ancak UNIFIL [Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü] gücü onlarla yüzleşmeye cesaret edemiyor.

Bu güçlerden bazıları, emir verildikten birkaç saat sonra İsrail'e bir saldırı başlatmak için sürekli tetikte. Hizbullah'ı güçlerini sınırın hemen karşısındaki cepheye konuşlandırmaya iten tetikleyicinin ne olduğu İsrail için hala net değil, ancak bu, Hizbullah'ın İsrail'le sürtüşmeyi şiddetlendirmeye çalıştığı dört yıldır devam eden bir eğilim içinde geliyor."

Yukarıdaki alıntı, İbranice Maariv gazetesi için İsrailli askeri yorumcu olan Alon Ben David tarafından 7 Temmuz'da yazılan ve Hizbullah savaşçılarının işgal altındaki Lübnan Şeba Çiftlikleri bölgesinde iki çadır kurmasıyla ilgili yorum yaptığı bir makaleden alınmıştır.

İsrail, 1967'de Suriye Golan Tepeleri ile birlikte toprakları işgal ettiği için bu bölgeyi kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor. Tel Aviv'in tartışmalı toprak iddiasına rağmen İsrail ordusu 50 gün boyunca Hizbullah çadırlarına yaklaşmaktan kaçınırken, İsrailli yetkililer ve medya çalışanları ülkelerinin egemenliğinin ihlali olarak algıladıkları şeye karşı öfkelerini dile getirdiler.

İsrail askeri istihbaratına göre Ben David'in belirttiği gibi, bu yeni karakolların önemi iki çadırın ötesinde bir durum teşkil ediyor. On yedi yıl önce, 12 Temmuz 2006'da İsrail, Hizbullah'ı yok etmek ve direniş grubunu güney Lübnan'dan kovmak amacıyla Lübnan'a karşı İkinci Lübnan Savaşı'nı başlattı.

14 Ağustos 2006'da savaşın sonunda, BM Güvenlik Konseyi, Lübnan ordusu ve UNIFIL'in uluslararası barışı koruma güçleri dışında, Litani Nehri ile Lübnan-Filistin sınırları arasındaki bölgede herhangi bir askeri varlığı yasaklayan 1701 sayılı Kararı kabul etti.

Şimdi, 17 yıl sonra, İsrail askeri istihbaratı sınır boyunca Hizbullah savaşçılarını yakından izliyor. İsrail analizine göre, bunlar izole bireyler değil, Ben David'in vurguladığı gibi, tugaylar ve taburlar, emir verildiğinde işgal altındaki Filistin'e (yani İsrail'e) saldırı başlatmaya hazırlanıyor.

Hizbullah güçlerinin sınıra alenen konuşlandırılması Nisan 2022'de başlamadı. Bundan önce İsrail, "Sınır Tanımayan Yeşil" adlı bir "çevre derneği"ni, İsrail işgal ordusunun hareketlerini izlemek için Hizbullah'a bir kılıf oluşturmakla suçluyordu. İsrail istihbaratı, asıl amacının güney Lübnan'a ağaç dikmek olduğunu iddia eden derneğin her "çevre gözlemevine" askeri bir gözlemevi muamelesi yaptı.

UNIFIL'in 'barış güçleri'nin ilgisizliği ve 1701 sayılı karar

Nisan 2017'de Hizbullah, sınırda bir direniş saha görevlisinin, Lübnan'dan gelecekte olası bir saldırı beklentisiyle İsrail ordusunun Lübnan topraklarında uyguladığı savunma önlemlerini gazetecilere açıkladığı bir medya turu düzenledi.

Ziyaret sırasında Hizbullah savaşçıları - askeri teçhizatlarıyla birlikte - güney Litani bölgesinde medya fotoğrafçılarının önünde boy gösterdi. Ağustos 2006'dan bu yana ilk kez Hizbullah birlikleri bu bölgede alenen görüldü: Hatta biri omzunda uçaksavar füze fırlatıcısı taşıyordu. O zaman, 2017'de Hizbullah, BM'nin 1701 sayılı Kararının kısıtlamalarını artık tanımadığını açıkça belirtti.

Üç yıl sonra, Mayıs 2020'de Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Al-Mayadeen ile yaptığı bir röportajda şunları söyledi:

“UNIFIL güçlerinin hayatta kalmasına veya onlarla olumlu ilişkilere karşı değiliz ama UNIFIL'in sayısını azaltmak bizi ilgilendirmiyor. UNIFIL'in görevleri gözden geçirilirse, UNIFIL'in sınırın diğer tarafında olmasını talep edeceğiz."

BM tarafından yetkilendirilen bu UNIFIL güçlerinin, görevi Lübnan ordusuna Litani Nehri'nin güneyindeki bölgede yetkisini genişletmesine yardım etmek olan yaklaşık 15.000 askeri içermesi gerekiyordu.

Ancak 2023 yılında UNIFIL askerlerinin sayısının 48 ülkeden 10.000'e ulaşması bekleniyor. Askerlerin çoğu Avrupalı ​​olmasa da, UNIFIL'in liderliği geleneksel olarak İtalya ve İspanya gibi NATO ülkelerinden gelen subaylar tarafından yürütülüyor ve saldırı gücü Fransızlardan oluşuyor.

Yine de Ben David'e göre UNIFIL "barış güçleri" güneyde Hizbullah'la yüzleşmeye cesaret edemiyor. 2021'de UNIFIL, İsrail'in kışkırtmasıyla aldığı Güney Lübnan'daki belirli yerlere güvenlik kameraları yerleştirme kararını uygulamaktan kaçındı.

O dönemde direniş partisinin güneydeki destekçileri, özellikle belediye meclislerinde, UNIFIL'i İsrail adına casusluk yapmakla suçladılar ve bu da kamera projesinin dondurulmasına yol açtı.

2022'de UNIFIL, Lübnanlı yetkililerden Hizbullah savaşçılarını sınıra yakın kurdukları ve devriyelerinin hareketini engelleyen geçici bir karakolu kaldırmaya ikna etmeleri için arabuluculuk talebinde bulundu.

Ek olarak, aynı yıl UNIFIL, operasyon alanı içinde eğitim ve atış sahaları keşfettiğini birçok kez BM'ye bildirdi. Yetkilerine yönelik bu zorluklara rağmen, uluslararası güçler bunları etkili bir şekilde ele alamıyordu.

Hizbullah'ın güneydeki saha performansı ve UNIFIL'in benimsediği temkinli yaklaşım, bölgedeki güç dengelerindeki kaymaları yansıtıyor.

2017'de Hizbullah, savaşçılarının güneyde göründüğünü kamuoyuna açıkladığında, liderliği Suriye'de arkasına sağlanan koruma nedeniyle bir güvence duygusuna sahipti. 

Şam hükümeti ve müttefikleri, Suriye savaşında, özellikle ülkenin güney, orta ve batı bölgelerinde askeri inisiyatifi yeniden ele geçirmişti.

Oyunu değiştiren iki faktör

Bununla birlikte, en önemli değişiklikler iki faktöre bağlanabilir: Hizbullah'ın elit Rıdvan Birliği ve onun hassas füze projesi.

Rıdvan Birliği savaşçıları, Suriye savaş alanında benzersiz bir deneyim kazandı. Bu çatışma, Hizbullah'ın muharebe yeteneklerini keskinleştirdi ve üyelerinin - özellikle Rıdvan Kuvvetleri birimlerinin - hava desteği de dahil olmak üzere geniş bir silah yelpazesinden yararlanarak geniş alanlarda saldırı savaşlarına katılmasına imkan oluşturdu.

Suriye'deki savaş, Hizbullah liderliğinin elit kuvvetlerin sayısını artırmasına ve aynı zamanda silah ve teçhizatlarını iyileştirmesine olanak sağladı. İsrail artık Rıdvan Gücünü önemli bir tehdit olarak algılıyor ve gelecekteki herhangi bir çatışmada bu güçleri etkisiz hale getirmeyi hedefliyor. Bunu yapmamak, İsrail işgal ordusunun gelecekte Filistin topraklarında Rıdvan Gücü ile yüzleşmek zorunda kalacağı anlamına gelir.

Hassas füze projesine gelince, İsrail ordusu, ister bu füzelerin büyük bir kısmının İran'dan Suriye üzerinden Lübnan'a transferini engelleyerek olsun, ister Lübnan içinde "aptal" füzeleri "akıllı" füzelere dönüştürmek için tesislerin kurulmasını engelleme şeklinde olsun bu hassas füze projesinin önüne geçmeye çalıştı. 

Hizbullah'ın işgal altındaki Filistin'de "herhangi bir noktayı" vurabilecek binlerce füzeye erişimi, Tel Aviv'in istediği zaman savaşma yeteneğini elinden alıyor. İsrail güvenlik teşkilatı, on yıldan fazla bir süredir, hassas füzeleri askeri avantajını kıran bir silah olarak görüyor. 

Basitçe söylemek gerekirse, bu füzeler büyük miktarlarda patlayıcılarla doldurulabilir ve İsrail'in içinde nerede olursa olsun hedeflerini hassas bir şekilde vurmak için fırlatılabilir. Pratik olarak, sadece teoride değil, tüm İsrail askeri bölgeleri artık onları yok edebilecek füzelerin menzilinde. Buradaki tartışma artık sadece füzelerin sayısı değil, onların kalitesi ve yok ettikleri hedeflerin “kalitesi” ile ilgili.

2017'de İsrail Askeri İstihbarat Birimi başkanı General Herzi Halevi (mevcut genelkurmay başkanı), Herzliya Konferansı'nda "İran geçen yıl Lübnan ve Yemen'de hassas silah fabrikaları kurmak için çalıştı" dedi.

İsrail'in, ordusunun İran ve Suriye'den Lübnan'a hassas füze transferlerini veya bu yol üzerindeki gizli tesislerde üretimlerini engelleyebildiği yönündeki iddialarınının önüne geçen Nasrallah, 2018'de hassas füze projesinin aslında tamamlandığını duyurdu.

Hizbullah lideri konuşmasında, Lübnan direnişinin artık stoklarını tüketme korkusu olmadan İsrail'le savaşmasını sağlayan bir dizi hassas füzeye sahip olduğunu doğruladı.

Nasrallah, partisinin hassas füzeler için fabrikalara sahip olduğunu inkar etse de, İsrail'in uyarıda bulunduğu gibi, hatalı füzeleri hassas füzelere çeviren tesislerin varlığını inkar etmedi.

Hassas füzeler için geçerli olan, uzaktan kumandalı uçakları da içerir. İsrail ordusunun bağlı kaldığı genel kural, İran'ın ilan ettiği her yeni silah sisteminin (ki Lübnan'a nakledilmesi makul olarak beklenebilir) kaçınılmaz olarak zaten Hizbullah'ın gözetiminde olmasıdır. İran'ın askeri donanımını gizlice aktarmadaki etkinliğine bir örnek olarak, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşında İran insansız hava araçlarının varlığına dikkat edin.

Ayrıca Tel Aviv, Suriye savaşının patlak verdiği 2011'den bu yana Hizbullah'ın Suriye Arap Ordusu'nun (SAA) depolarından neler elde ettiğini kaydetti. O halde İsrail, Hizbullah'ın sahip olduğu iki ölümcül silahla karşı karşıya: Rıdvan Gücü ve hassas silahlar.

Bu iki silah, Hizbullah'a BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı Kararı ile getirilen kısıtlamaları kırma ve birliklerini işgal altındaki Filistin sınırı boyunca konuşlandırma güvenini verdi.

Bu iki silahın şu anda sadece İsrail'e karşı caydırıcılık dengesi kurmak için kullanıldığı doğrudur, ancak Tel Aviv, savunma yeteneklerinin birikmesinin, kaçınılmaz olarak, onları frenleyememesi durumunda, Hizbullah ve müttefiklerinin "savaş doktrinini" savunmadan saldırıya dönüştürmeye yol açacağının tamamen farkındadır. 

İsrail'in korktuğu iki ölümcül silah bugün sınırlarında ve bir gün savaşa hazır. 2006 savaşında İsrail, Hizbullah'tan sonsuza kadar kurtulmaya çalıştı ve başarısız oldu. 17 yıl sonra Tel Aviv başa döndü: çılgınca direnişin Celile'ye saldırmasını engellemeye çalışıyor.(Hasan İllaik/The Cradle)