ALİ’nin Dili İle Konuşan KADIN

Çar, 22/02/2017 - 14:40

ALİ’nin Dili İle Konuşan KADIN

Ey Kufe halkı diye başlar İlahi nefesin sesi kimsenin öğretemediğini öğretir öğretmensiz öğretmen…. Tüm sesler kulak kesilir Ali nefesli mücesseme, Kufeliler'in boş kalbi titremeye başlar Öğretmensiz Öğretmen karşısında…

Hamd ile başlar sözüne selam ve tahiyyat onun kendi özünde kılıçların namaz kıldığı yiğidin mesajını verir o gür sesi ile tüm vefasızlara sabır bile boyun eğmiştir Ali nefesli okadına…. Ey zavallı halk bizemi ağlıyorsunuz yoksa kendi vefasızlığınızamı? Bir mesaj verilmeliydi şimdi tüm nesillere yeniden dirilmeliydi, Muhammed'in(s.a.a) dini Ali nefesli bir hutbe ile…

İlahi mesaj için izin verildi Ali nefesli o kadına yıkılıp darbeler açılmalıydı saraylarda ,Kufe ve Şam bu saltanatı titretecek bir cesareti göremeyecekti çünkü kıyamete dek bir daha… İnsaniyet Mektebi'nin sözcüsü yetişmişdi şimdi kanlı mızrakların başardığı mesajı söylemek için kalbi boş vefasızlara, sesler kısıldı İlahi mesajın karşısında…. Bizleri öldürdünüz şimdi bize ağlıyorsunuz. Evet! Allah‘a yemin olsun ki çok ağlayın az gülün, bu işlediğiniz cinayetin kanı sizin yakanıza yapışmış. Bu yaptığınız pis ve kötü amellerinizden kurtulamazsınız ve bu ar ve rezillik sizi kahr edecek hiçbir suyla bu çirkef lekelerinizden yıkanamazsınız.

Peygamber'in oğlu ve cennet gençlerinin efendisinin kanı nasıl yıkansın, siz iyiliklerin mabedini ve yardıma muhtaç olanların derman kapısını yıkıp öldürdünüz. Siz, Allah‘ın ve Resulü'nün size olan hüccetini öldürdünüz. Ey Kufe halkı! Öyle büyük ve kötü bir günaha saplandınız ki, Allah‘ın azap ve felaketi sizin üzerinizdedir. Uğraşlarınız, eliniz, yaptığınız her iş Allah‘tan bela olarak size dönsün ve maalesef o belayı sizler istediniz ve zillete düçar oldunuz. Ey Kufe halkı! Vay olsun size, kimin ciğerini söktüğünüzü biliyormusunuz? Siz, Muhammed Mustafa (s.a.a)‘ın gögsünü açıp ciğerini aldınız, ismet perdesini yırttınız. Siz Peygamber'in kanını akıttınızın farkındamısınız ve ona nasıl bir saygısızlık ettiğinizi biliyormusunuz? Siz öyle büyük bir günah işlediniz ki günahınız yer ve gökyüzünü doldurdu. Sizin bu yaptığınız günah ve işlediğiniz cinayetten dolayı gökyüzünden kan yağmasına şaşırmayın.

Ahiret günü Allah‘ın kahır ve zelil edici azabı haktır ve gerçekleşecektir. Ve o gün sizin için ne bir yardımcı nede kurtarıcı olacaktır. Allah‘ın verdiği şu sürede mutluluk yaşamayın ve Allah azap etmede acele etmez sabrı çoktur ve bilin ki Allah size bu cezayı vermek için sizi beklemektedir. Ali kızı Zeyneb gerek psikolojik gerekse fiziksel olarak çok zor durumda olmasına rağmen bu hitabesiyle oradakilerin yüreklerini yakmayı ve gaflet uykusundan uyandırıp gözlerinin açılmasını sağlamıştı..

Beşir ibn Heyzem Esedi şöyle diyor: Ben o zamana kadar Hz.Zeyneb gibi iffet haya abidesi özelliklerine sahib bir hanımın sohbet ettiğini görmemiştim. Sözleri öyle kullanıyordu ki Hz.Ali (a.s) gibi konuştuğu ortadaydı.

Ey Ali nefesli Kadın!!!

Sen konuş konuş ki kokuşmuş tabular yıkılsın tüm zihinlerden sen konuş ki utansın tüm sözler çünkü bu mesaj Adem‘in mesajı idi. Senin dilin ile senin nefesin hayat verecekti tüm nesillere tüm çağlara. Konuş ey Alinin kızı çünkü 124 bin Peygamber bu mesajı iletmek için senin yanında artık. Sen İlahi mesajın sözcüsüsün paslanmış kalplerin cilasısın kaybettiğimiz arı duru nefsimizin ıslahatçısısın…

Ey Ali’nin Kızı….Bize oradaki kandan değil o kana bizi iten sebepleri söyle. Söyleki zulmün sarayları yıkılsın çağımızda, söyleki biz karanlıktan aydınlığa çıkalım yolumuzu düzeltelim. Biliyoruz sen en güzel hitabcısın kendi özünde ama bize söyle söyle ki biz çağımızda "Ne Yapalım???" Senin mesajını nasıl taşıyalım emanetini nasıl koruyalım ……

Ey Ali’nin kızı!

Ey esirler kervanının komutanı! Bizi de bu kafilenin izinde kendine ulaştır!

Gece karanlıkta kaldığımızda senin bize seslenişin ile aydınlanalım zamanın karanlıkları bizi kapladığında nefesin ile sevgiliye yönelelim…

Ve buyurdu tüm dünyaya Yezid‘in şahsına ve şahsında tüm vefasızlara!!! Ey yüce Allah'ım!… Hakkımızı bize geri ver. Bize zulmedenlerden intikamımızı al ve kanımıza girenlerin, yeminlerini bozanların, bütün erkeklerimizi kılıçtan geçirenlerin ve masumiyetimizi kirletenlerin başlarına gazap yağdır.

Ey Yezid!

Sen ancak sizin o sulanmış kuş beyinlerinizin düşünebileceği bir şey işledin. Ama unutma ki, bu suçu işlemekle kendi derinizi dilmiş, kendi etinizi parça parça etmiş oldun. Gerçekten çok kısa bir zaman sonra bu büyük günahınla birlikte, varisinin kanları henüz ellerinden silinmemiş olarak Resulullah'ın huzurunda bulacaksın kendini. Onların şereflerine ve manevî makamlarına karşı işlediğin suçlar da cabası. Bütün Peygamber sülalesinin bir araya toplanacağı ve onların düşmanlarına hüküm biçileceği bir zamandır bu zaman.

Yezid!

Bu vahşi azgınlığın günahı üstüne, bu katliam üstüne cümbüş yapma. Canlarım hak yolda sebil edenlerin, Allah'ın şanı uğrunda kurban olanların öldüğünü sanmayasın sakın. Hayır, onlar diridirler. Allah'tan gıdalarını almaktadırlar. Onlar, yaratıcıları tarafından kendilerine bağışlanan yüce şehadetin kutsallığıyla mest olmuşlardır. Senin defterini dürmek için yalnızca Allah yeterlidir; davacınsa Resulullah olacaktır; ve sana karşı bizim yardımcımız, koruyucumuz da Cebrail olacaktır. Seni devlete başkan yapanlar ve Müslümanlar'ın sırtına zorba saltanatını yükletenler çok geçmeden görecekler başlarına nelerin geldiğini. Mezalimin meyvesi ancak nefrettir ve her taşkınlığın ardında bir acı yatar, içinizden hanginiz fark edebilirsiniz, kimin azıttığını, kimin sapıttığını?

Ey Yezid!…

Konuşmam sırasında bütün kötülüklerini sayıp döktüm, gelecekte seni nelerin beklediğini tüm berraklığıyla ortaya sererek yaptıklarına lanet okudum. Müslümanları facialarla bunaltıp onların gönlünde onulmaz yaralar açtığından dolayı bir anlık pişmanlık duyacağını ummak boşunadır. Bunu düşünmek bir hayalden ibarettir; çünkü sen kalpleri katılaşmış; fıtrattan kokuşmuş, tipleri bozulmuş olanların ve varlıkları hem Allah'ın hem de Resulü'nün gözünde hiç bir değer taşımayanların takımındansın. Senin gibilerin kalbine şeytan yuva yapmıştır da murdar yumurtalarını hep oraya yığıp durmaktadır. Gerçekten de senin karakterin şeytanın en çirkin eserlerindendir.

Resuller'in torunlarının ve Resuller'in varislerinin ve ihlâslı insanların, alçak kölelerin ve hainlerin ve münkirlerin torunları tarafından kılıçtan geçirildiğini gördükçe, bunların ellerinin onların kanıyla boyandığını gördükçe, doğrusu insanın küçük dilini yutası geliyor. Onların kutsal ve pak bedenlerinin oklarla delik deşik edilişlerini, ateş gibi kumların üzerine seriliverişlerini, linç edilmiş halleriyle oracıkta kabirsiz ve gömülmemiş olarak terk edilişlerini düşünmek ne kadar zor geliyor insana……..

Zeyneb ile Ali başkanlığında yeni bir yolculuğa, yeni mücadelelere doğru yola çıkmıştı. Bir başlangıçtı Kerbelâ ve son bulmayacaktı yankıları…..

Yol belli olmuş du Ali nefesli kadının mesajı ile…

Sakife ve Sıffin deki hile izzete boyun eğmişdi Zeyneb‘in şahsında….

Selam olsun Ali’nin dili ile konuşan Kadına….

Selam olsun Ali’nin kızına….

Selam olsun Şam garibanına…

Selam olsun tüm Peygamberler'in mesajını çağımıza yetiştiren özgürlükçü Kadına….

Selam Olsun Hakkın sözcüsüne……

 

Murat Avci



Yeni yorum ekle