ABD-İsrail-BAE işbirliğiyle Yemen’de İsrail üssü planı
ABD-İsrail-BAE işbirliğiyle “el-Afafiş” adlı grubun, Yemen’in batı sahillerinde İsrail üssü kurmayı ve Filistin’e olan desteği zayıflatmayı hedeflediği bildirildi.
Welayet News - Yemen’de ABD ve İsrail’in yürüttüğü kapsamlı savaşta, yerel aktörlerin de dahil olduğu karmaşık bir üçlü işbirliği öne çıkıyor.
Yemen Press Agency’nin (YPA) aktardığına göre, bu işbirliği, ABD ve İsrail istihbaratı, Birleşik Arap Emirlikleri yönetimi ve “el-Afafiş” olarak adlandırılan yerel grupları kapsıyor.
Uzmanlar, bu koalisyonun, doğrudan askeri müdahalenin başarısız kalmasının ardından uygulanan en tehlikeli “yumuşak güç” aracı olduğunu belirtti.
Söz konusu planın, psikolojik, ekonomik ve askeri boyutlarıyla Yemen’in direncini kırmayı ve Filistin davasını destekleyen Yemen pozisyonunu zayıflatmayı amaçladığı bildirildi.
ABD ve İsrail’in, Kızıldeniz’i İsrail’e gıda ve silah ulaştıran bir üs haline getirme çabası içinde oldukları, BAE’nin ise bu planın kilit bağlantı noktası olarak hareket ettiği ifade edildi.
“El-Afafiş” grubunun iki ana kanattan oluştuğunu söyleten YPA’ya göre, birinci kanadı, 2 Aralık 2017’den sonra yurtdışına kaçan liderlerin bulunduğu ve bugün Muha, Aden, Abu Dabi, Mısır, Ürdün gibi ülkelerde faaliyet gösteren “Genel Halk Kongresi” adlı oluşum oluşturuyor. Bu grup, projenin siyasi ve medya yüzünü temsil ediyor. İkinci kanadı ise Yemen içindeki gizli unsurlar oluşturuyor. Bu unsurlar, ekonomik krizden faydalanarak toplum içinde faaliyet gösteriyor ve planın icra kanadı olarak tanımlanıyor. Yemen güvenlik kaynaklarına göre, bu unsurlar BAE aracılığıyla İsrail istihbaratıyla karmaşık ilişkiler yürütüyor.
Yemen’deki güvenlik kaynaklarının aktardığına göre, son altı ayda Tarık Afeş’in, Cibuti’deki ABD üssünde üst düzey Mossad yetkilileri ile bir dizi gizli toplantı gerçekleştirdiği bildirildi. Ayrıca, İsrail ile yapılan gizli anlaşmaların, Muha Limanı ve Meyun Adası’nda İsrail’e “stratejik haklar” tanıdığı ve karşılığında finansal ve askeri destek sağlandığı ifade edildi.
ABD ve İsrail planının dört temel dayanağı bulunduğu belirtildi. Habere göre, bunların ilki, BAE tarafından sağlanan aylık 50 milyon dolarlık finansal destekle sadakat ve işbirliği satın almak. İkincisi, ulusal günler ve tarihi anma günleri kullanılarak “Ensarullah” aleyhine kamuoyunu kışkırtmak. Üçüncü dayanak, medyada yalan ve manipülatif içeriklerle halk arasında psikolojik kaos yaratmak. Dördüncüsü ise doğrudan askeri koordinasyonla “Kızıldeniz İttifakı” kapsamında ABD önderliğindeki operasyonlara dahil olmak.
Saha düzeyinde planın en tehlikeli boyutunun, Yemen’in batı sahillerinin “İsrail için ileri bir üs” haline getirilmesi olduğu bildirildi.
YPA’ye göre, el-Afafiş grubu, Meyun Adası’nı İsrail’in kalıcı askeri üssü haline getirmeyi hedefliyor.
Muha Havalimanı’nda ise BAE destekli askeri ve elektronik tesisler kurulduğu, İsrail yapımı silah ve malzemelerin sevk edildiği bildirildi. Bölgedeki en az 15 İsrailli subayın “güvenlik uzmanı” kılığında bulunduğu kaydedildi. El-Afafiş’in ayrıca, “Batı Sahili Eyaleti” adı altında ayrı bir idari yapı ilan etme planları yürüttüğü aktarıldı.
BAE’nin rolünün, finansal destek sağlamak, gizli diplomatik görüşmelere aracılık etmek ve medyada el-Afafiş’i meşru bir alternatif olarak sunmak şeklinde öne çıktığı belirtildi.
YPA’ya konuşan uzmanlar, BAE’nin İsrail’in “stratejik ortağı” olarak hareket ettiğini belirtti.
Buna karşın, Yemen halkı ve sivil toplumun planı büyük ölçüde reddettiği bildirildi.
YPA’ya göre, 2 Aralık 2017 deneyiminden kaynaklı tepkiler ve Yemen’in gelişmiş güvenlik ve istihbarat kapasitesi, bu planın sahada başarıya ulaşmasını engelliyor.
El-Afafiş’in casusluk faaliyetlerinin ve planlanan operasyonların, güvenlik güçleri tarafından önceden tespit edildiği belirtildi.(YDH)
Yeni yorum ekle