İranofobinin ana nedeni İran'ın Filistin'e verdiği destektir

Ct, 18/02/2023 - 12:59

İslam Devrimi Lideri İmam Hamanei, bir grup hükümet yetkilisi, İslam ülkelerinin temsilcileri ve büyükelçileri ve uluslararası Kuran yarışmalarına katılan konuklar ile bir araya geldi.

Welayet News  -  İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) Kutlu Biseti ile  eş zamanlı olarak bugün (Cumartesi) bir grup devlet yetkilisi, İslam ülkelerinin temsilcileri ve büyükelçileri ile uluslararası Kuran yarışmalarına katılan konuklar İslam İnkılabı Lideri ile bir araya geldi.

İnkılap Lideri, bu toplantıda, Resûlullah'ın (s.a.a) Biseti’nin devasa ve tükenmez hazinelerinin kullanılmasını bütün dertlerin devası, İslam ümmetinin dünya ve ahiret saadetine kavuşmasının yolu olarak nitelendirdi ve şöyle dedi: İslam ülkeleri Biset'in öğretilerini hayata geçirseydi, habis ve kötülük saçan Siyonist rejim, İslam ümmetinin gözleri önünde mazlum Filistinlilere karşı bu şekilde zulüm ve cinayet yapamazdı. Elbette İran milleti ve İslam nizamı bu husustaki görevlerini yerine getirmeyi sürdürecektir. 

İran milletinin ve dünya Müslümanlarının mübarek Biset bayramını tebrik eden İslam İnkılabı Lideri, Biset’i insanlığa armağan edilen en büyük hediye ve ilahi nimet olarak değerlendirdi ve Resul-i Ekrem’in Biseti’nin ihtiva ettiği hazinelere ilişkin şunları belirtti: Tevhid ve Allah'tan başkasına kulluktan kurtuluş, Biset’in en büyük hazinesidir, çünkü tarih boyunca yaşanan tüm savaşlar, cinayetler ve kötülükler Allah'tan başkasına kulluktan kaynaklanmıştır.

İnsanın ve beşeri toplumların her türlü yozlaşmadan kurtulmasının devası olarak “tezkiye” hazinesi; bireysel ve  toplumsal hayatın ilâhî hidâyet ve emirlere tabi kılınması anlamında “talim” hazinesi ve insan hayatının akıl, hikmet ve bilgelikle yönetilmesi anlamındaki “hikmet” hazinesi, İnkılap Lideri’nin ele aldığı Biset’in diğer başlıca hazineleri oldu.  

İmam Hamanei, konuşmasının devamında, Biset’in hazinelerini Kur'an-ı Kerim'den ayetlerle açıklayarak, "istikamet"i her amaca ulaşmanın yolu ve anahtarı olarak değerlendirdi ve “Adaletin ikamesi de Peygamber’in Biset nimetiyle insanlığa sunulan eşsiz ilahi armağanlardan biridir" dedi.

Devrim Lideri, “Eşiddau alal-küffari ve ruhamau beynnehum” ayetini açıklayarak şu ifadelere yer verdi:   “Eşidda”, düşmanlara karşı sağlam durmak ve aşılmaz olmak demektir ki, maalesef bu dikkate alınmıyor.  Elbette diğer toplumlarla iradeli, düzenli ve akıllıca güzel ilişkiler kurmak iyidir, ancak nüfuz ve etkinin söz konusu olduğu yerde insan ve toplum fiili olarak dış güçlerin yönetim ve kontrolüne girmektedir.

Toplum bireyleri arasındaki şefkat, sevgi, sefa ve samimiyetin Biset’in bir başka değerli armağanı olduğunu belirten İmam Hamanei, “Dünyanın tuğyancılarından sakınıp  uzak durmanın, gericiliğin, taassubun ve cehaletin zincirlerinden ve karanlıklarından kurtulmanın da Biset’in ve İslam’ın binlerce kıymetli hazineleri arasında yer aldığını” söyledi. 

Biset’in hazinelerini tanımamayı, onları inkar etmeyi ve  onlarla amel edilmesi yerine, onlarla iftihar etmekle yetinmesini bu sonsuz nimet karşısında beşeri toplumların sergilediği davranışların bazı örnekleri olarak zikreden İmam Hamanei,  “Tefrika, geri kalmışlık ve diğer nice pratik ve teorik zafiyetlerin Biset’e yönelik sergilenen bu tür yaklaşımların bir sonucu olduğunu” vurguladı.  

Hicri üçüncü ve dördüncü asırlarda beşeri toplumun en büyük medeniyetinin yaratılmasını Kur'an öğretilerinin görece uygulanmasının bir sonucu olarak nitelendiren İmam Hamanei, “Bugün de, Kur'an-ı Kerim’in ve Biset’in içerdiği eşsiz potansiyeller harekete geçirilirse İslam dünyasının zaafları giderilecek, refah ve ilerleme zemini ortaya çıkacaktır” şeklinde konuştu.

Filistin meselesinin İslam ümmetinin önemli zaaflarından ve yaralarından biri olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, “Bir millet ve bir ülke, İslam aleminin gözleri önünde vahşi, habis ve kötülük saçan Siyonist rejimin tükenmez ve sınır tanımaz zulmüne hergün maruz kalmaktadır ve İslam ülkeleri, bütün bu zenginlik, kapasite ve kabiliyete rağmen sadece izlemekle yetinmekte, hatta bu ülkelerden bazıları, özellikle son zamanlarda, bu hunhar rejimle işbirliği yapmakatadır” dedi.

Bu tür ülkelerin zayıflamasını, işlenen cinayetlere karşı sessiz kalmanın ve Siyonistlerle işbirliği yapmanın sonuçlarından biri olarak değerlendiren Devrim Lideri, “Durum öyle bir noktaya geldi ki, Amerika, Fransa ve daha birçok ülke, Müslümanların sorunlarını çözmek iddiasıyla İslam alemine müdahale hakkını kendilerinde görmektedir. Oysa kendileri sorunlarını çözemeyecek, ülkelerini yönetemeyecek bir durumda” ifadelerini kullandı.

İnkılap Lideri, “İslam devletleri, aralarında Necef'in büyük âlimlerinin de bulunduğu hayırhah şahsiyetlerin sözlerine kulak verselerdi ve gaspçı rejime karşı dik dursalardı, bugün Batı Asya bölgesindeki durum farklı olurdu ve İslam ümmeti bugün daha birleşmiş ve pek çok yönden daha güçlü olmuş olurdu” dedi.

İslam Cumhuriyeti'nin mazlum Filistinlilere destek konusundaki net ve açık tutumuna işaret eden Devrim Lideri, “İslam nizamı Filistin milletini alenen destekleyip savunurken, bu konuda kimseyi dikkate almaz ve onlara elinden gelen her türlü yardımı yapmaya devam edecektir” dedi. 

İmam Hamanei, düşmanların İranofobi konusuna odaklandığına değinerek, “Maalesef Filistin milletine yardım etmekle yükümlü olan devletlerin, İslam düşmanlarının yürüttüğü İranofobi kampanyasına katıldığını" söyledi. 

Bset’in öğretilerine dönüşü, Müslüman milletlerin birliği ve duygudaşlığı ve İslam devletlerinin formel değil, hakiki anlamda işbirliğini İslam ümmetinin tüm sorunlarının çözümü olarak  değerlendiren İmam Hamanei, konuşmasının sonunda, son dönemde Türkiye ve Suriye'de meydana gelen ve on binlerce kişinin hayatı kaybetmesi ve on binlercesinin mağdur olmasıyla sonuçlanan büyük depremden duyduğu derin üzüntüyü bir kez daha dile getirerek, Filistin meselesi ve Amerika’nın müdahaleleri gibi siyasi meselelerin İslam ümmetinin her durumda dikkate alıp göz önünde bulundurması gereken önemli meseleler olduğunu söyledi.



Yeni yorum ekle