Batı'nın kirli yüzü: Tahıl gemilerinin yolu hala Afrika'ya düşmedi!

Ct, 13/08/2022 - 18:29

Ukrayna limanlarından çıkan tahıl yüklü gemilerin sayısı 14’ü bulurken, bu gemilerin rotası ABD Başkanı Joe Biden’ın deyimiyle ‘açlıktan ölecek olan’ Afrika ülkelerine henüz çizilmedi.

Welayet News  - Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Dairesi Başkan Yardımcısı İvan Neçayev yaptığı açıklamada “Maalesef şu ana kadar tek bir gemi bile açlık çeken Afrika veya Güney Asya ülkelerinin kıyılarına ulaşmadı. Ağırlıklı olarak batı limanlarına gidiyorlar” dedi. İhraç edilen ürünlerin buğday değil, çoğunlukla mısır ve ayçiçek yağı olduğuna dikkat çeken Rus diplomat, bunun Batı'nın küresel gıda güvenliğinin ‘tahıl anlaşmasına’ bağlı olduğu yönündeki açıklamalarının samimiyetten uzak olduğunu gösterdiğine vurgu yaptı.

Batı basınında Avrupa Birliği’nin, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmanın Afrika’da ‘katasrofik kitlesel kıtlığa’ ve yeni göç dalgalarına yol açmasından, uluslararası toplumun parçalanma riskinin önemli ölçüde artmasından korktuğunu belirtirken, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Africa CEO Forum'da yaptığı konuşmada “Afrika'nın, tüm ortaklarıyla, tıpkı Avrupa'nın gaz satın alma mekanizması gibi bir çözüm bulması gerekiyor. Bu çözüm, bize Rusya'dan gübre veya buğday ithal etmeye devam etmemiz için ödeme yapabilme kolaylığı sağlayacak. Yeteri kadar konuşmuyoruz ama ihtiyaç duyulan gübreyi alamazsak gerçek bir kıtlıkla karşı karşıya kalacağız” ifadelerini kullandı.

Yaşanan ‘gıda krizinde’ Batı blokunun alması gereken sorumlulukları Vatan Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Çiftçi Bürosu Başkanı ve Aydınlık yazarı Prof. Dr. Cengiz Çakır, Sputnik’e değerlendirdi.

‘Doğal ve beşeri kaynakları sonuna kadar sömürülmüş olan Afrika aç kalırken, ‘gelişmiş’ Batı kahveyi, kakaoyu, kolayı yudumluyor’

Gıda krizinin sebeplerini çatışmalar, iklim değişimi ve aşırılıklar, ekonomik durgunluk ve gerileme, sağlıklı öğünlere güç yetirememe şeklinde sıralayan Çakır “En önemli husus en ucuz öğünün en pahalıya mal olduğu kıtanın Afrika olmasıdır. ‘Kuzey Amerika ve Avrupa’ ülkelerinde en ucuz öğün 3.43 dolar iken Afrika’da 4.37 dolardır. Arada 94 sent fark olup bu Afrika’nın yüzde 27 daha pahalı olduğu anlamına gelir. Çer çöp, börtü böcek ne bulursa yemek zorunda kalan Afrikalının en ucuz öğünü ile Amerika ve Avrupa’nın en ucuz öğünü arasında kalite bakımından da elbette büyük fark olacağını da belirtmek gerekir. Doğal ve beşeri kaynakları sonuna kadar sömürülmüş olan Afrika aç kalırken ‘gelişmiş’ Batı ülkeleri kahveyi, kakaoyu, kolayı yudumlamakta ancak bu ürünleri Afrika ve Latin Amerika halkları bunları tüketiminden mahrumdur. Birkaç kez gittiğim Almanya’da muz ve çikolatanın ucuz olduğunu gözlemledim. Bir hevenk muz veya bir tek kakao çekirdeği yetişmeyen Almanya’daki bu bolluk nereden geliyor? Tek açıklaması dış ticaret ve döviz kurları yoluyla gerçekleşen büyük aldatmacadır” dedi.

‘Küresel gıda, enerji ve gübre fiyatları ve tedarik güçlükleri, henüz ülke düzeyindeki çoğu projeksiyon analizine dahil edilmedi’

Çakır, 2022'de küresel akut gıda güvensizliği görünümünün 2021'e göre daha da kötüleşmesinin beklendiğini ifade ederek “Özellikle, Ukrayna'da sürmekte olan harekâtın yansımaları göz önüne alındığında, raporda yer alan zaten ciddi olan 2022 akut gıda güvensizliği tahminlerinin daha da kötüleştirmesi olasıdır. Küresel gıda, enerji ve gübre fiyatları ve tedarik güçlükleri, henüz ülke düzeyindeki çoğu projeksiyon analizine dahil edilmemiştir” diye konuştu.

‘Ticaret savaşları, ambargolar, yaptırımlar ekonomik gelişmeyi ve serbest ticareti engelliyor’

Batı ülkeleri öncülüğünde başlayan sorunların serbest ticareti engellediğini ifade eden Prof. Dr. Çakır “Dünya jandarmalığına soyunan ABD’nin ve onun güdümünde kalan Batı Avrupa ülkeleri ile İsrail, Japonya ve Avustralya’nın dünyamızın bu halde olmasında büyük bir sorumluluğu vardır. En büyük askeri güce ve donanmaya sahip olmakla övünen ABD’nin Afganistan, Irak, Suriye, Libya, İran, Kazakistan, Ermenistan-Azerbaycan, Ukrayna-Rusya, Yunanistan- Türkiye, Çin-Tayvan sorunlarını yarattığı ve çatışma ve savaşları tetiklediği bilinmektedir. Latin Amerika ülkelerinde yapılanlar, Büyük Ortadoğu Projesi gibi 24 ülkenin sınırlarını değiştirme girişimleri de bu aradadır. Amerika’nın üye ülkeleri denetim altına almak için kullandığı silahlı güç olan NATO’yu doğuya genişletme çabaları yeni sorunlar yaratmaktadır. Çin ve Rusya Federasyonu ile olan ticaret savaşları, yaptırımlar, İran ve Venezuela başta olmak üzere çeşitli ülkelere uygulanan ambargolar ekonomik gelişmeyi ve serbest ticareti engellemektedir” diye konuştu.

 

Tags: 


Yeni yorum ekle