Afganistan; Batı hayranları için ibret tablosu

Cu, 03/09/2021 - 20:57

ABD ve NATO’daki müttefikleri, dönemin Taliban hükümetini devirmek, demokrasi ihraç etmek ve tercih ettikleri hükümet modelini dayatmak amacıyla 2001’de Afganistan'ı işgal ettiler.

Welayet News  - Şimdi ise 20 yıllık savaş ve katliamdan sonra Afganistan'dan ayrılırken açıkladıkları hiçbir hedefe ulaşamadıkları gibi destekledikleri siyasi güçleri de bu ülke yalnız bırakıp panik içinde paldır küldür Afganistan'dan kaçtılar. Afganistan'ın ahval ve şeraiti 2000'dekinden daha kötü değilse daha iyi de değildir ve analistler işgal sırasında olduğundan daha kötü olmayacağını söylese de Afgan halkını nasıl bir geleceğin beklediği belli değil.  

Kabil’in kukla hükümetinin birçok siyasi yetkilisi, ABD'nin istediği ütopyayı Afganistan’da gerçekleştirmek ve bu ülke halkına Batı'nın ideal ve değerlerine uygun bir toplumu armağan etmek için yurtdışından Afganistan'a getirildi. Afganistan ve Irak'taki iki ABD savaşından sonra, bölgedeki birçok Batı yanlısı siyasi güç, bunu dünyanın süper gücü için büyük bir zafer olarak görüp Batı demokrasisinin savaş yoluyla daha az gelişmiş ülkelere ihracatını uluslararası siyasette başarılı bir model olarak nitelendirdiler ve bu modelin dünyanın diğer ülkelerinde de uygulanması çağrısında bulundular. George W. Bush'u Irak ve Afganistan'ın kahramanı ve kurtarıcısı olarak görüyor ve diğer ülkelerde daha fazla ABD ve NATO askeri müdahalesi ve kendilerince ulusların otoriter rejimlerin boyunduruğundan kurtulmasını istiyorlardı.

Şimdi, ABD’nin "ulus-devlet inşa projesi"nin başlamasından yirmi yıl sonra, Afgan halkı demokrasiye mi ulaştı? Afgan halkının siyasi, ekonomik ve sosyal durumu 2000 yılına göre daha mı iyi? Afgan güvenlik güçleri ve ordusu eskisinden daha mı güçlendi? Tüm bu soruların cevabı olumsuzdur ve olumsuzluğunun nedenini bulmak için Amerika'nın bu yıkıcı savaşlarla neyi amaçladığına bakmak gerekir.

Rusya Federal Güvenlik Konseyi Başkanı Pyotr Patrushev’e göre, Afganistan savaşı silah şirketleri ve ABD silah mafyası için bir “altın madeni” idi. ABD sadece Afgan ordusunu eğitmek için 90 milyar dolardan fazla harcadı ama sonunda gördük ki bu ordu hafif silahlarla savaşan Taliban'a karşı tek bir gün bile direnemedi. Ayrıca ABD, Afganistan'daki savaşta silahlara milyarlarca dolar yatırım yaptı ve bu, bölge ülkeleri için giderek daha da tescilli hale geliyor. ABD'nin Afganistan'dan çekilmesiyle birlikte İslam Cumhuriyeti, Afganistan'da tüm farklı kabile ve grupların katılımıyla yeni bir hükümetin kurulmasını destekliyor. Bu da ülkeye istikrarı geri getirebilecek bir şey. İslam Cumhuriyeti her zaman çeşitli Afgan kabilelerinin yer aldığı bağımsız bir ulusun varlığını vurgulamış ve Taliban'ın son ilerleyişi sırasında İslam Cumhuriyeti'nin Afganistan'daki hiçbir grubu desteklemediği, aksine Afganistan'ın güvenliğini temel önceliği olarak gördüğü ve bu hedef doğrultusunda bu ülkede istikrarı sağlama peşinde olduğu herkes tarafından anlaşılmıştır. Ancak yine de yabancı ve bazı yerli medya organları, İslam Cumhuriyeti'ni, kaydedilen ilerlemelerde ve Kabil’in ele geçirilmesinde Taliban'ın bir ortağı olarak ve İran'ı köktencilik ve terör destekçisi olarak sunmaya çalışıyorlar.

Öte yandan, şerûr, muanit ve devrim karşıtı teröristlerin varlığının kontrol edilmesi açısından Afganistan'daki istikrar İslam Cumhuriyeti için önemlidir. IŞİD gibi terörist grupların varlığı her zaman İslam Cumhuriyeti'nin sınırlarını tehdit edebilir. Afganistan'da güçlü bir hükümetin kurulması, İran ile bu ülke arasındaki 900 kilometrelik sınırda istikrarı yeniden sağlayabilir. Afganistan'da istikrarı İslam Cumhuriyeti için önemli kılabilecek bir diğer konu da Afganların İran’a göç etme krizidir. Resmi istatistiklere göre, İslam Cumhuriyeti'nde 5 milyondan fazla Afgan var ve bu ülkedeki istikrarsızlık İran’a yeni göçlerin meydana gelmesine neden olabilir ki bu ise İslam Cumhuriyeti için çeşitli krizlere yol açabilir.

Uluslararası boyuttan bakıldığında, Afganistan'daki etkili ülkelerin her biri kendi amaçlarını ve çıkarlarını takip etmekte ve ülkedeki çeşitli grupları desteklemektedir. Batılılar için Afganistan'daki gerilim, her zaman vurguladıkları ve amaçları doğrultusunda gördükleri arzu edilen bir noktadır. Pakistan ve Rusya merkezli Orta Asya ülkeleri de dahil olmak üzere Afganistan'ın komşularının bu ülkede farklı çıkarları var. Pakistanlılar, Taliban'ın vasıtasıyla bir hükümetin (İslam Emirliği) kurulmasını azru ediyorlar ve Pakistan Dışişleri Bakanı İranlı yetkililerle yaptığı bir toplantıda bu noktaya vurgu yaparken İslam Cumhuriyeti'nin yanıtı mantıklı ve ikna edici olmuştur: Afganistan'ın bir kayyıma ihtiyacı yok. Ruslar ise arka bahçeleri olan Orta Asya için endişeleniyorlar. Ruslar Afganistan'da istikrar istiyor. Ancak İslam Cumhuriyeti, Afganistan'daki ilgili ve etkili ülkelerle yaptığı çeşitli görüşmelerde her zaman halkın öncelenmesini ve kutuplaştırmaktan kaçınması gerektiğini vurgulamıştır.

Bu politika, mevcut koşullarda istikrarın sağlanmasının yanı sıra, gelecekte Afgan toplumunun istikrarı için gerekli zeminin hazırlanacağı anlamına gelmektedir. Bu, Afganistan'daki tüm kesimlerin ve etnik grupların güç paylaşımını kabul ederek bu ülkenin siyasetinde pay sahibi olmaları halinde ancak sağlanabilir. Etnik topluluklar için güç paylaşımı modellerinden biri, her etnisitenin nüfusuna dayalı güç paylaşımıdır. Bu da Afganistan örneğinde, her etnik grubun, nüfus yüzdesi oranında hükümette eşit bir paya sahip olacağı anlamına gelir.

Taliban'ın tartışmasız hakimiyeti ışığında Afganistan'daki mevcut durum göz önüne alındığında, güç paylaşımı modeline dayalı bir hükümetin kurulması biraz zor görünüyor olsa da ancak Taliban liderleri, şu açık noktaya, yani Afganistan'da kısa ve uzun vadede istikrarın diğer grupların katılımı olmadan mümkün olmadığına varırlarsa, ülkedeki gücü paylaşmaktan memnun olabilirler. Yoksa zamanın akışı, Taliban'ın Afganistan'daki tartışmasız egemenliğine karşı çıkan muhalifleri girdikleri savunma kabuğu veya pozisyonundan çıkaracak ve Afganistan'ın birçok yerinde bu gruba karşı direniş çekirdekleri oluşacaktır.

Welayet News

Tags: 


Yeni yorum ekle