Kur’an ayetleri ve Ehlibeyt (a.s) hadisleri ışığında nefsi eğitmenin engelleri (3)

Pa, 25/04/2021 - 10:20

Tahran İmam Humeyni (r.a) Medresesi Yönetim Kurulu Başkanı Hüccetül İslam Adil Muhsini’nin  “Kur’an ayetleri ve Ehlibeyt (a.s) hadisleri ışığında nefsi eğitmenin engelleri” konulu beyanatını ilginize sunuyoruz.

Welayet News  - Nefis terbiyesi, arındırılması ve manevi seyr-i süluk yolundaki en önemli teorik engellerden biri, gaflettir. Gaflet, yakza/ayıklık halinin karşıtıdır. Gafil insanın aklı başında değildir, murakıp/dikkatli değildir ve her an düşmanı tarafından saldırıya uğrayabilir. Gafil insanın işiten kulağı yoktur ve hak sözü işitmeyebilir. Ayık insanın, müteyakkız insanın ise işiten bir kulağı vardır, düşmanlara ve problemlere karşı müteyakkız ve duyarlıdır. Buna karşın, gafil insan asla ayık değildir.

İlahi peygamberlerin ve rabbani mürabbilerin deyişiyle, uyanıp kendimize gelmeliyiz, yoksa gaflet insanın uyumasına ve bazen yaşayan ölü haline gelmesine neden olur ki artık bir şey duymaz olur.  O halde, uyanmalıyız ki hareket edebilelim. Gafil insanlar ayık değil. Rüşt, terbiye ve arınmanın peşinden gidebilmemiz için gaflet uykusundan uyanmalıyız yoksa günlerimizi, zamanımızı gaflet uykusunda geçiririz ve artık maneviyata, rüştümüze nail olmamız mümkün olmaz. Bu nedenle bazı rivayetlerde: “İki günü eşit olan kimse zarardadır, bugünü dününden daha kötü olan kimse Allah’ın rahmetinden uzaktır, kendinde bir ilerleme görmeyen kimse geridedir ve geriye giden kimse için ölüm yaşamaktan daha hayırlıdır”[1] diye buyrulmuştur. İki günü aynı olan, yeknesak olan kimse ziyankardır. Hatta daha dakik söyleyecek olursak, eğer bir kimsenin iki saati, hatta iki anı aynı olursa yine ziyandadır, zira Allahu Teala Kur’anı Kerim’de, “Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir”[2] diye buyurmakta. Biz ömrümüzü şu anda elden veriyoruz. Onun için ömrümüzü en iyisine dönüştürmeliyiz. Nefis terbiyesi yolunda insana yardım eden şey de yakzadır, uyanıp kendine gelmektir. Yine hadislerde, “Nefislerin delalete gitmesinin, insanların heba olmasının nedeni gaflettir”[3] diye geçer. Gafil insan, ömrünü heba eder.

Şa’baniye Münacatı’nda ise “...Ve li-tathir-i kalbi min evsahi-l gafleti anke.../ Sen’den gaflet etmenin kirlerinden kalbimin temizlenmesi için...”[4] ifadesi kullanılarak gaflet, ruhun kiri ve pası olarak tanımlanmıştır. Kalp Sen’den (Allah) gafil olma kirinden temiz olmalı. Demek ki gaflet kirdir ve insanı kirletir. İmam Sadık’dan (a.s) nakledilen bir hadiste de şöyle burulmakta: “Gaflete düşmekten sakının, zira gaflete düşen kimse kendinden gafil olur”[5]. Kendinden gafil olmak; değerini, varlığını ve yeteneklerini zayi etmek, yitirmek demektir. Gaflete düşmemek için dikkatli olmalıyız, ayık olmalıyız ve nefis terbiyesine, maneviyata giden yolda Allahu Teala’nın, ilahi peygamberlerin emrine kulak asmalıyız.

Çev.: Mehmet Gönül  - Welayet News 

1] Biharu’l-Envar, c. 78, s. 327.

[2] Asr Suresi: 1, 2.

[3] Gureru’l-Hikem, 1404 sayılı hadis.

[4] Münacat-ı Şa’baniyye, beşinci paragraf.

[5] Seva



Yeni yorum ekle