Suudi Arabistan'ın Irak'taki Kirli Planı

Sa, 03/11/2020 - 11:21

Irak hükümetinin Suudi Arabistan'a yatırım yapmak hedefi ile arazi devretme girişimi Irak'ta geniş çaplı tepkilere yol açtı. Suudi Arabistan ile Irak ilişkileri 25 yılın ardından 2015 yılında tekrar normalleşti. Böylece Suudi Arabistan 2015 yılında Bağdat'taki büyükelçiliğini açtı.

Welayet News  - Son beş yıl içerisinde ise  iki ülke ilişkileri süreklilikten yoksun bir şekilde devam etti.  Suudi Arabistan  Samir El Sabhan'ı  büyükelçi olarak Bağdat'a atadı ancak  Irak kısa bir süre sonra  El Sabhan'ın  Riyad'a geri dönmesini istedi. Bu çerçevede  Irak hükümeti elinde bulunan belgelere dayanarak  onun Irak hükümeti karşıtı  gösteriler ve  kaos olaylarına karıştığını belirtti.  Suudi Arabistan ise bu sürecin devamında Almanya'daki askeri ataşesi Abdülaziz el Şimri'yi  15 Ekim  2016'da  bir yılın ardından maslahatgüzar olarak  Bağdat'taki büyükelçiliğine atadı.

Al-ı Suud son yıllarda  Irak ile ilişkilerini  geliştirmek amacı ile çabalarını arttırdı.  Bu doğrultuda da  iki ülke arasında diplomatik görüşler gerçekleştirildi.  Bu çabalara rağmen  Irak'ta Suudi Arabistan'a yönelik  olumlu bir görüş söz konusu değildir. Kimi Iraklı gruplar ve şahsiyetler ve genel olarak da Irak halkı  Suudi Arabistan'ın IŞİD terör örgütünün hamisi olduğunu  ve şimdi de Irak çıkarları doğrultusunda adım atmadığını düşünüyor.

Dış siyasette Araplık öğesine önem veren Mustafa El Kazımi hükümeti   Riyad ile ilişkileri güçlendirme doğrultusunda adım atıp  Irak'ın da karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunlardan yola çıkarak Suudilerin ekonomik gücünden yararlanmak istemiştir.  Bu doğrultuda  da Irak hükümeti, ülkenin Batısı ve Güneyinde   Suudilerin yatırımı için  araziler ayırmıştır.  Irak'ın  375  milyon metre kare kadar  araziyi Suudilere devrettiği  söylenmektedir. Riyad'ın  Kerbela, Müsenna, El Anbar ve Basra eyaletindeki  bu arazileri  tarım ve hayvan yetiştirmeciliği için kullanacağı bildirilmiştir. 

Irak hükümetinin bu girişimi ise ülke genelinde geniş çaplı uyarılar ve eleştirilere de neden olmuştur.   Nuri El Maliki liderliğindeki Yasalar Hükümeti Koalisyonu, Kays Hazali genel sekreterliğindeki  Asaib Ehli Hak  hareketi, Ali El Esedi  liderliğindeki  Nüceba İslami Direniş Hareketi ve bir kaç  siyasi aktivist ve  temsilci de bu girişimi eleştiren en tanınan isimlerden olmuşlardır.

 Eleştirilerin ekseni ise  Suudi Arabistan'a yatırım yapma bahanesi ile toprak ve arazi devredilmesinin  Irak içişlerine  müdahale anlamına gelmesidir.  Eleştiriler   Suudi Arabistan'ın daha önce  özellikle de ülkenin Batısındaki aşiretleri  Riyad'a yandaş olarak toplamak istemesi ancak bunda başarılı olamaması  durumu daha da kuşkulu hale getirmiştir. Şimdi de ekonomik mazeretlerle aynı hedeflerin kovalandığı belirtilmektedir.

Kimileri Suudi Arabistan'ın Irak'ta parlak bir geçmişe sahip olmadığını  kaos ve kargaşalarda rolü olduğunu  Irak'ta hep zayıf yönetimden yana olduğunu belirtiyorlar.  Bir başka eleştiri konusu da,  Suudilerin Irak çöllerinde ekimini yapacağı  ürünler ile ilgilidir. Bu ekimin Irak yeraltı su kaynaklarına zarar vereceği kısa vadede kâr elde edilmesine rağmen uzun vadede ülkeye zarar vereceği söylenmektedir.

Buna rağmen  Irak parlamentosu üyesi Naim El Abud gibi kimi  temsilciler de  Suudi Arabistan'ın yatırım bahanesi ile bu toprakları sahiplenmek istediğini  söylüyor.  Iraklı yazar Ahmed Abdüssade ise  El Kazımi hükümetinin bu girişimini eleştirerek  Suudi Arabistan'ın ekonomi bahanesi ile Irak'ı işgal etmek istediğini belirtti.

Eleştirilerde bulunanların bir çoğu da iki hususa vurgu yapıyor. İlk olarak  Suudi Arabistan'ın  bu yatırım projesi çerçevesinde kimi İsrailli şirketlerin de Irak'a gelmesidir.  Gerçekte Suudi şirketleri asıl olarak İsrailli şirketlerin başka bir şeklidir.  İkinci olarak Suudi Arabistan'ın bölgeye yatırım yaparak kendi bölgesel hedeflerini izlemesidir.  Burada Irak çıkarları söz konusu değil, İran İslam Cumhuriyeti ile Irak'ta rekabet söz konusudur.



Yeni yorum ekle