İran: ABD İle Hiçbir Müzakere Olmayacak

Pt, 16/12/2019 - 11:48

İslam İnkılabı Lideri İmam Hamanei’nin Savunma Sanayii Danışmanı ve Eski Savunma Bakanı Tuğgeneral Hüseyin Deghan, gündemdeki konulara ilişkin açıklamada bulundu.

Welayet News - İslam İnkılabı Rehberi’nin savunma sanayileri alanındaki üstdüzey danışmanı General Hüseyin Dehkan, El Alem haber kanalına verdiği geniş mülakatta, bölgenin son gelişmelerini değerlendirdi.

Mülakatın ayrıntılarını ilginize sunuyoruz.

Pentagon bir hafta önce bölgeye 7 bin civarında yeni bir askeri güç göndereceğini açıkladı. Daha önce de 3000 askeri Yemen’e göndermişti. İran bu konuyu kendisine karşı bir plan veya bir tehdit olarak görüyor mu?

Amerika’nın buradaki girişimini ele almak için öncelikle bölgenin mevcut durumunu, bölge dışı güçlerin çıkardığı krizleri ve bu krizlerin çıkarılmasında yer alan aktörleri tahlil etmemiz gerekiyor. Şimdi bölgede güvensizlik ve istikrarsılıkla karşıkarşıyayız. Bu istikrarsızlığın kaynağı ise, Garbi-Arabi-İbrani olarak bildiğimiz bir üçkendir. Bu istikrarsız ve kırılgan durumun üzerinden birkaç açık hedef takip ediliyor: Birincisi, İranfobisinin ilka edilerek bölgedeki, özellikle Arabistan’daki mali bünyeyinin, ekonomik kaynakların boşaltılması; ikincisi, Arabistan gibi geleneksel bir siyasi rejim olmaları hasebiyle toplumun gövdesinden kopuk olan ve kendi milletlerinin iradesinin bir yansıması olmayan ama Amerika’nın çıkarlarının bekçisi olan ülkelerin bölgede korunması.

Daha temel olan nokta ise şudur; İran kendilerine karşı sessiz kalacakmış gibi bir algı Amerikalıların zihninde şekillenmişti ancak İran Amerikan insasız hava uçağını düşürerek İran İslam Cumhuriyeti’nin her türlü olası saldırıya karşılık vermek konusunda ciddi olduğunu ve sonuçlarını yönetebileceğini kanıtladı. Amerikalılar, ‘bölgede üslerimizi kendimiz savunacağız ve bölge ülkeleri kendilerini savunma maliyetini kendileri ödemelidir’ dediler. Bu konular bölge ülkelerinin zihninde şöyle bir boşluk yarattı; Amerika’nın masrafını ödüyorlar, silah pazarlarını da temin etmişler ama diğer taraftan Trump çıkıyor Arabistan’a sütlü inek diyor, biz olmasak Arabistan rejiminin hemen düşeceğini söylüyor ve onlara böyle yaklaşıyor. Bu yüzden kendi güvenliklerini koruma konusunda sorun yaşıyorlar, zira belini Amerika’nın kırılgan duvarına dayamışlar.

Amerikalıların bu girişimini kendimiz için bir tehdit olarak değil, gerici Arap liderleri için bir ağrı kesici hap olarak görüyoruz. Amerika askerlerini bölgeye getirerek bizim için ulaşılabilir iyi hedefler icat etmiştir.

İran tehditlere karşı Amerika’ya net bir mesaj verdi mi?

Mesaja gerek yok, çünkü tutumlarımızı açık ve net bir şekilde ilam ediyoruz veya bölgede bize karşı bir tehdit gelişirse yanıtımız hazırdır ve çıkarlarımız dışında hiçbir unsur bizi sınırlamaz. Dolaysıyla Amerikalılar çeşitli merkezler, düşünce kuruluşları ve stratejistleri vasıtasıyla bölgeyi istihbari olarak denetlediklerini, bölge gelişmelerini izleyip gözettiklerini ileri sürüyorlarsa İran İslam Cumhuriyeti’nin kendisine düşmanlık yapan kimseyle şakası olmadığını bilmelidir.

Açıklamalarınızda, Amerika’nın bölgede kendi çıkarları temelinde Arap ülkelerle ilişki kurduğunu belirttiniz. Arap ülkeleri bu konuyu derk ederek İran’la ilişki kurmayı düşünüyor mu?

Dayatılan İran-Irak savaşı sırasında Arap ülkeleri, Amerika’nın yönlendirmesiyle, Saddam’ı desteklemek, İran İslam Cumhuriyeti’nin bölge ülkelerine yönelik etkisinin sınırlandırılması ve diğer taraftan yeni kurulan bu nizamı zayıflatıp etkisiz kılmaları için “Körfez İşbirliği Konseyi” adında bir ideyi hayata geçirdiler. Körfez İşbirliği Konseyi Saddam’a 100 yirmi milyar dolara aşkın para yardımı yaptı. Saddam da İran’la savaşmak için Amerika, Avrupa ve Fransa’dan mühimmat ve silah satın aldı. Nihayetinde ise Saddam BAE ve Arabistan’ı tehdit edip Kuveyt’i işgal etti. Yani Körfez İşbirliği Konseyi’nin işlevinin neticesi, Saddam’ın takviye edilip silahlandırılması kendileri için tehdit oldu. Çünkü bütün dünya Saddam’ın İslam Cumhuriyeti’nin üstesinden gelemeyeceğini ve sahada galip tarafın İran olduğunu itiraf ediyordu. Şimdi de Körfez İşbirliği Konseyi’ne kimlik kazandırma konusu Amerikalılarla İsraillilerin gümdeminde yer alıyor ve amacı ise İsrail’le ilişkilerin normalleştirilmesi ve gasıp Siyonist rejimin mevcudiyetinin kabul edilmesidir. Geçmişte bir Arap ülkesi İsrail’e elçilik vermişti ve şimdi de Arabistan aleni bir şekilde (Benyamin Netanyahu, Bin Selman ve John Bolton’dan oluşan) B ekibini kurarak Körfez İşbirliği Konseyi’nin diriltilmesi ve yeni bir ortamın oluşturulmasının peşindeler.

Son aylarda bölgede yaşananlar şunu kanıtladı: Eğer İran için kısıtlama ve istikrarsızlık olacaksa başka hiç kimse de güvende olmayacak, dolaysıyla biz eğer petrolü satamayacaksak başkaları da satamayacak; bir darbe vururlarsa daha şiddetli bir darbeyi beklemelidirler. Arap ülkeleri arasında ihtilaf çıktı ve neden savaştıklarını, bu savaşın kendileri için yıkım, tehdit ve istikrarsızlık dışında bir sonuç vermediğini, makul ve meşru bir savaş olmadığını ve bir kazanımı da bulunmadığını düşünmeye başladılar.

BAE ve Arabistan, Umman Dışişleri Bakanı’nın aracılığıyla bir nevi kendi itibarlarını korumak için sorunları çözmek istiyorlar. Biz de gerilim ve istikrasızlık peşinde olmadığımızı, bölgenin güvenliğini savunduğumuzu ve bölgenin istikrarını korumak için en fazla maliyet ödeyen taraf olduğumuzu açıkladık. Biz Ortadoğu’da en baştan bugüne kadar bölgede barış ve istikrarın sağlanmasını göğüslemiş bir ülkeyiz. Bunu kendi sorumluluğumuz ve misyonumuz olarak görüyoruz. Zira İslam dünyası sürekli medeniyet içi çatışma peşinde olacak değildir, bu İsrail ve Amerika’nın istediği bir şeydir ve bunu son yıllarda Irak, Yemen ve Suriye’de uyguladılar, buralarda sadece Müslümanların kanı aktı, altyapıları ve kaynakları yok edildi ve evlerinden parklarından avare oldular.

İstikrar ve güvenlik bölgede kollektif akılla sağlanacak ortak bir meseledir. Bölge ülkeleri bu meseleyi takip etmelidir. Onlar bizim irade ve azmimizi ve diğer taraftan Amerikalıların siyasi istikrarsızlığını görünce güçlü ve bağımsız bir ülke olan İran’la sorunlarını çözme kararı aldılar.

Welayet News 

Tags: 


Yeni yorum ekle