Erdoğan: Boşuna heveslenmeyin Afrin'den çıkmayacağız!!!

Per, 15/03/2018 - 16:06

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Parlamentosu'nun 'Afrin harekâtını durdurdun' çağrısına ilişkin konuştu.

Welayet News - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Avrupa Parlamentosu'nun "Afrin harekâtını durdurdun" çağrısına ilişkin olarak, "Avrupa Parlamentosu'nda bizim harekatı durdurmamız isteniyormuş.Genişlemeden sorumlu bayan var bir tane, o söylüyormuş.Boşuna heveslenmeyin. İşimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız bunu bilesiniz. İşimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız" ifadesini kullandı.

Tabela, yazışma ve konuşmalarda kullanılan yabancı kelimeleri kullanma alışkanlığının "tahammül sınırı"nı aştığını belirten Erdoğan, "Osmanlı Türkçesi'nin okullarda öğretilmesi gerekiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde, Liseliler Destan Yazıyor Şiir ve Kompozisyon Yarışması Ödül Töreni'nde konuştu.

Erdoğan açıklamalarında şunları dile getirdi:

Türkçe, dünyanın en kadim dillerinden biridir. Türkçe en azından ilk yazılı metni Orhun Abideleri ile gücünü ve yaygınlığını ispatlamış bir dildir. Dilimizin siyasi tartışmaların tarafı haline getirilmiş olmasını yakın tarihte yaşadığımız en ciddi sıkıntılardan biri olarak görüyorum.
Bu cinnet dönemini geride bıraktığımıza inanıyorum

Dil devrimi adı altında Türkçemiz, tatsız, tuzsuz, ruhsuz kelimelerin tasallutu altına sokularak kadim medeniyet ile arasındaki bağ kopartılmaya çalışılmıştır. Bizim aslında damarlarımız kesilmiştir. Bir milletin siz dil noktasında bu damarı kestiğiniz anda dedesi ile arasındaki bağı kesmiş oluyorsunuz.

Bu cinnet dönemini geride bıraktığımıza inanıyorum. Kadim Türkçe'nin önemli bir zenginliği olarak gördüğümüz Osmanlı Türkçesi'nin okullarda öğretilmesini önemli bir adım olarak görüyorum.

'TÜRKÇE OLMAYAN YAZIŞMALARA ARTIK TAHAMMÜLÜMÜZ YOK'

Türkçemizde internet ortamı başta olmak üzere pek çok mecrada yeni bir bozulma süreci yaşıyoruz. Bu konuda aileden, okula, basın yayın kuruluşlarından iş dünyasına kadar herkese düşen önemli görevler var.

Yabancı kelimelere, Türkçe olmayan yazışmalar artık tahammülümüz kalmadı.Osmanlı Türkçesi'nin okullarda öğretilmesi gerekiyor.

Sigara konusunda da kampanya başlatmıştık. En yakın arkadaşlarımız dahi konuşuyoruz, konuşuyoruz, söz diyor, bir ay sonra yine afedersiniz leş gibi sigara kokuyor. Gençler sizleri çok seviyorum. Okulların önünde elinde sigara gördüğüm zaman kahroluyorum. Ciğerlerini, kalbini adeta tehdit ediyor. Buna fırsat vermeyin. Allah'ın bizlere emameti olan bu vücudu hep beraber kullanalım. Kızlar, siz zaten içmiyorsunuz biliyorum.

'İNTERNET CAFE. BİZİM KIRAATHANEMİZE NE OLDU?'

Türkçe dışı tabelalar gördüğüm mekanların sorumlularına bu isimlerin değiştirilmesini, bugün sesleniyor ve tavsiye ediyorum. İnternet cafe. Cafe. Bizim kıraathanemize ne oldu? Vardı ya bizim kıraathanemiz. Kumar oynama yeri değildir, okuma yeridir. Okuma yeridir. Oralarda hem kitaplarımızı okuyalım, hem çayımızı hem kahvemizi içelim hem de okula gidelim. Şimdi evler bile adeta cafe house oldu. Böyle şey olur mu? Bu konuda arzu ettiğim hassasiyeti henüz göremediğimi de ifade etmeliyim. Bu işin de üstesinden el birliği ile geleceğiz, bunu başaracağız.

Bu defa daha önceki darbelerin hiçbirinde görülmemiş bir hadise yaşandı. Şahsım, böyle bir darbe girişimini asla kabul edemezdi, kabul etmedim ve tüm devlet mekanizmalarını darbecilere karşı koymak için davet ettik. Milletimi de meydanlara davet etmek suretiyle bu belayı defettik.

'İŞİMİZ BİTMEDİKÇE ORADAN ÇIKMAYACAĞIZ'

Avrupa Parlamentosu'nda bizim harekatı durdurmamız isteniyormuş. Genişlemeden sorumlu bayan var bir tane, o söylüyormuş. Boşuna heveslenmeyin. İşimiz bitmedikçe oradan çıkmayacağız bunu bilesiniz. Türkiye bir şamar oğlanı değildir, kendi iradesini kullanabilen bir ülkedir. Bu iş bitecek. 3.5 milyon Suriyeli benim ülkemde yaşıyor şu an. Ey Avrupa Parlamentosu, sen bugüne kadar hangi yükü aldın da konuşuyorsun?

Biz geleceğine güvenle bakan bir ülkeyiz. Dün Çanakkale'de, Kafkasya'da, Kut-ül Amare'de ortaya çıkan ruh bize Kurtuluş Savaşını kazanma imkanı verdi. Pazar günü Çanakkale'deyiz. Sadece zafer türküleri söylemeyeceğiz, aynı zamanda 18 Mart Köprüsü'nün temel atma törenini yapacağız. Bugün de 15 Temmuz'da ve sınırötesi harekatlarımızla büyüyen bir nesle teslim edeceğiz, 2050, 2070 vizyonlarımızın başarıya ulaşacağının huzuru içindeyiz. Yerle yeksan olmuş bir Türkiye'yi 2023 hedeflerimize kadar getirdi. İnşallah ülkemizde yepyeni bir dönem açacağız.

Gençler, sizlere güveniyorum. Sizlerden tek istediğim şu, biz tek milletiz. Tek vatanız, tek bayrağız, tek devletiz. Bizi bölemeyecekler. Bizi parçalayamayacaklar. 81 milyon tek milletiz. Bir yaratanı yaratandan ötürü sevdik, makam mevki için değil. Bizde bölücülük olamaz.

Ah ah gençler. Daha şurada, fazla geriye gitmeyelim 1900'lü yıllarda 500 bin kilometrekareyi yine kaybettik düştük 780 bin metrekareye. Onun için sizlerden beklentimiz tek vatan, tek bayrak, tek devlet, tek millet. Türkiye Cumhuriyeti'nden başka bizim, devletimiz yoktur. Bu çatıda birleşeceğiz. Birileri Güneydoğu'da devlet kuracakmış, birileri çıktı paralel devlet falan diye. Sonra 90'larda kaçtı gitti Pensilvanya'ya. E kursaydın ya devleti, niye kaçtın? Şimdi arkasını birilerine dayamış, oralardan dünyanın değişik yerlerine mesajlar gönderiyor. İnlerine gireceğiz inlerine.

İşte bugün, buraya gelirken Hakkari'de onlarca teröristi etkisiz hale getirdik. Sadece Afrin'de değiliz, buralarda da mücadelemiz devam ediyor. Çıkmış oradan Avrupa Parlamentosu da karar alıyor. Dürüst olun dürüst. 2053 Türkiyesi'ni bu vizyonla kurmaya hazır mısınız? Biz o günleri göremeyeceğiz. Birilerinin gençlerimizi sürekli tenkit eden, küçümseyen, iğneleyen tavrını asla doğru bulmuyoruz. Pırlanta gibi gençliğimiz var. Şahsen gençlerimize, daha önce hiç olmadığı kadar güveniyorum.

 



Yeni yorum ekle