Siyonist İsrail’in Yemen’deki BAE Paralı Askerleri İçin Yeni Yol Haritası
İsrail, Yemen'in güneyindeki çatışmaları ve BAE destekli paralı askerlerin ilerleyişini destekliyor. Hava ve deniz saldırılarının yetersiz kaldığını kabul eden İsrail, Ensarullah'a karşı karadan bir cephe açmak için paralı askerleri kullanmayı hedefliyor.
Welayet News - Yemen'in güney ve doğusunda Suudi Arabistan ile BAE destekli gruplar arasındaki çatışmalar sürerken, BAE'ye bağlı Güney Geçiş Konseyi'nin doğu bölgelerinde kontrolü ele geçirmesi İsrail tarafından yakından takip ediliyor. Siyonistler bu gelişmeleri savaşın denklemini değiştiren yapısal bir dönüşüm olarak değerlendiriyor ve bu sürece müdahale etmeye hazırlanıyor.
Lübnan'ın El-Ahbar gazetesi, İsrail'in Kızıldeniz ile Hint Okyanusu arasındaki bağlantı noktası olan Babü'l-Mendeb Boğazı'nın stratejik önemine odaklandığını yazdı. İşgal rejimi, Ensarullah'ın deniz yollarını ve işgal altındaki Eylat Limanı'nın güvenliğini tehdit etmesini engelleyecek her türlü süreci destekliyor. Ayrıca İsrail, Ensarullah'ın bu süreci silah sistemlerini geliştirmek ve İran ile Hizbullah ile ilişkilerini derinleştirmek için kullanmasından endişe duyuyor.
Hava ve Deniz Saldırıları Yetersiz: Kara Operasyonu Şart
İsrail stratejik araştırma merkezleri, Ensarullah'ı dizginlemek için sadece hava ve deniz saldırılarının yeterli olmadığı, Yemen'deki yerel temsilciler (paralı askerler) üzerinden bir kara harekatı başlatılması gerektiği konusunda hemfikir. İsrail için doğrudan müdahale maliyetli ve belirsiz sonuçlar doğuracağından "aracıları ve paralı askerleri" kullanmak en güvenli ve emin yöntem olarak görülüyor.
Bu yaklaşıma göre; Yemen'in güney ve batı kıyıları paralı askerlerin ana kaleleri, Sana ve Saada ise Ensarullah'ın güç merkezi olarak sınıflandırılıyor. BAE'nin bölgedeki rolünü merkezi bir ortak olarak gören İsrail, Ebu Dabi'nin bu grupları kendi yeni güvenlik doktrinine hizmet edecek şekilde organize etmesi gerektiğini savunuyor.
İbrani medyası, BAE destekli grupların doğu illerini ele geçirmesini, stratejik kıyı ve adaları kontrol edebilecek bağımsız bir güney devleti kurma fırsatı olarak sunuyor. İsrail ayrıca bu değişikliği Arap Denizi ve Aden Körfezi'ndeki nüfuzunu artırmak ve Suudi Arabistan üzerinde normalleşme baskısı kurmak için diplomatik bir koz olarak değerlendiriyor. Ağustos ayında İsrail Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (INSS), Kızıldeniz'de İsrail varlığını pekiştirecek ve bölge ülkelerinin İsrail güvenlik doktrinine hizmet edeceği geniş bir bölgesel ittifak kurulması çağrısında bulunmuştu.

Yeni yorum ekle