Netanyahu’nun Müttefiklerinin Askerlikten Kaçınması İsrail Ordusuna 3 Milyar Dolarlık Zarar Verdi

Cu, 19/12/2025 - 13:18

Likud Partisi milletvekili Boaz Bismuth tarafından hazırlanan ve Knesset’in (parlamento) Dışişleri ve Güvenlik Komitesi’nde ele alınan Haredi genç erkeklerin askerlik muafiyetinin uzatılmasına ilişkin yasa tasarısı, Siyonist rejimin ekonomik kurumlarının olumsuz tepkisiyle karşılandı.

Welayet News -  Haredilerin Siyonist rejim ordusunda askerlik hizmetinden muaf tutulmasının uzatılması meselesi, Binyamin Netanyahu’nun 2023 yılının başında aşırı sağcı kabinesinin göreve gelmesinden bu yana rejimin en tartışmalı konularından biri olarak öne çıkmış; işgal altındaki topraklarda siyasi anlaşmazlıkların derinleşmesine ve toplumsal fay hatlarının genişlemesine yol açmıştır.
Halihazırda Likud Partisi milletvekili Boaz Bismuth tarafından hazırlanan Haredi genç erkeklerin muafiyetinin uzatılmasına ilişkin yasa tasarısı, Knesset’in Dışişleri ve Güvenlik Komitesi’nde görüşülmekte olup, söz konusu yasanın taslağının yakın zamanda ikinci ve üçüncü okumalar için parlamentoya sunulması beklenmektedir.
Ancak bu yasa, toplumda ayrımcılığı kalıcı hale getirdiği gerekçesiyle Haredi olmayan Yahudiler arasındaki muhalefetin yanı sıra, İsrail’in ekonomik kurumlarının da olumsuz tepkisiyle karşı karşıya kalmıştır. İsrail Demokrasi Enstitüsü tarafından bu yılın Aralık ayı başında yayımlanan son rapora göre, işgal altındaki topraklarda yaşayan Haredilerin sayısı yaklaşık 1 milyon 500 bin olup, bu rakam bölge nüfusunun yaklaşık yüzde 14,3’ünü oluşturmaktadır.
Haredilerin yüzde 57’sinin 19 yaşın altında olduğu dikkate alındığında, bu grup işgal altındaki topraklarda yaşayan en genç nüfus grubunu oluşturmaktadır. Ancak asıl önemli nokta, Siyonist rejimin bu gençlerin gelir ve servet üretimindeki rolüne ve aynı zamanda askeri alandaki katkılarına güvenememesidir. Zira bu gençlerin neredeyse tamamı dini okullara (yeşiva) yönelmekte; bunun sonucunda istihdama katılıp gelir elde etmek yerine, İsrail kabinesinden aylık mali yardımlar almakta ve askerlik hizmetinden muaf tutulmaktadır.
Yayımlanan yeni bir rapora göre, dini okul öğrencilerinin sayısı 2013–2023 yılları arasında her yıl yüzde 6’nın üzerinde bir büyüme oranıyla yaklaşık 93 binden 170 bin kişiye yükselmiştir. Yeşiva öğrencilerinin sayısı artarken, İsrail ordusunda görev yapan Haredilerin sayısı ise değişmeden kalmıştır.
Bu arada muafiyet yasasının süresinin dolmasıyla birlikte, Netanyahu kabinesini oluşturan Haredi partiler, bu ayrıcalığın uzatılması için kendisine baskı yapmıştır. Nihayetinde Bismuth’un yasa tasarısı gündeme gelmiştir. Oysa Haredi genç erkeklerin orduya katılmasının zorunlu tutulmaması, yedek kuvvetler üzerindeki baskının artması anlamına gelmektedir. Bu durum, Netanyahu’nun son iki yıldaki politikalarının savaşın sürdürülmesine dayanması ve ordunun yedek kuvvet ihtiyacının artmasıyla daha da belirginleşmiştir.
Bu çerçevede, Netanyahu’nun Haredi partilerin desteğini kaybedip kabinesinin düşmesini istememesi nedeniyle, Savunma Bakanlığı gelecek yıl da 60 bin yedek askerin orduda görev yapacağını açıkladı. Ancak bu plan, Maliye Bakanlığı’nın muhalefetiyle karşılaştı; zira bu sayıda gücün göreve çağrılması, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in 2026 yılında bütçe açığını azaltmayı hedeflediği bir dönemde bütçe üzerinde ciddi bir baskı oluşturacaktı.
Bu nedenle Savunma ve Maliye bakanları arasındaki istişareler sonucunda, gelecek yıl görev yapacak yedek asker sayısı 40 bine düşürüldü. Siyonist medyanın aktardığına göre, İsrail ordusu yetkilileri bu sayının ihtiyaçları karşılamaya yetmeyeceğini belirtmiş; ancak bu konuda Netanyahu ve Savunma Bakanı ile yeni bir anlaşmazlığa girmek istemediklerini de ifade etmişlerdir.
Savunma Bakanlığı’nın tasarruf odaklı yaklaşımına rağmen, 40 bin yedek askerin göreve çağrılması dahi İsrailli vergi mükelleflerine yaklaşık 6 milyar dolarlık bir maliyet yüklemektedir.

Siyonist rejimin vergi yapısına ilişkin analizler, Haredi olmayan Yahudilerin hem ordunun ve yedek kuvvetlerin ana omurgasını oluşturduğunu hem de devlet gelirlerinin temel kaynağı olduğunu göstermektedir. Bu durum, zorunlu askerlik yapan birliklerin maliyetinin, yedek kuvvet birliklerinin maliyetinin yarısından biraz fazla olduğu bir ortamda gerçekleşmektedir.
Bu bağlamda Maliye Bakanlığı’nın bütçe dairesi, Haredilerin askerlikten muaf tutulmasına ilişkin yasa taslağına dair tutumunu açıkladı. Bütçe dairesi yetkililerine göre: “Bu plan, İsrail ekonomisi için yıllık olarak onlarca milyar şekel olarak tahmin edilen ciddi olumsuz ekonomik sonuçlar doğurmakta ve aynı zamanda ekonomi üzerinde kalıcı negatif etkiler bırakmaktadır.”
Ayrıca Bank of Israel, bu yasaya karşı çıktığını duyurarak yayımladığı bir raporda, Haredi erkeklerin zorunlu askerlik hizmeti sürelerinin yıllık olarak artırılmasının, zaman içinde ekonomik maliyeti yılda en az 9 milyar şekel (yaklaşık 3 milyar dolar) azaltacağını bildirdi. Rapora göre bir yedek askerin ekonomik maliyeti aylık 38 bin şekel (11.850 dolar) olup, bunun yüzde 80’i doğrudan yedek askere yapılan ödemelerden, yüzde 20’si ise askerlik nedeniyle iş yerinde bulunamamasından kaynaklanan gelir kaybından oluşmaktadır. Buna karşılık, her bir Haredi genç erkeğin askerlik hizmetinden sağlanabilecek ekonomik fayda aylık 22 bin şekele (6.850 dolar) kadar çıkabilmektedir.
Sonuç olarak, Haredilerin İsrail ordusunda askerlikten muaf tutulmasının Siyonist rejim ekonomisine yüklediği ağır maliyetlere, yeni asker eksikliği ve gelecek yıl yedek kuvvet sayısındaki azalma nedeniyle ordunun yaşadığı insan gücü krizine ve Savunma Bakanı Israel Katz’ın askerlik süresini üç yıla çıkarma yönündeki son kararına rağmen (ki tüm bu unsurlar Haredi olmayanlar üzerindeki baskının artması anlamına gelmektedir) Netanyahu, koalisyon kabinesini korumak amacıyla bu yasa tasarısını ilerletmeyi planlamaktadır. Zira aksi halde Haredi partiler koalisyondan çekilecek ve Netanyahu’nun kabinesi düşecektir.

 



Yeni yorum ekle