ABD’nin Yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi Yayımlandı

Cu, 05/12/2025 - 10:10

Beyaz Saray, ABD’nin küresel rolünü ve önceliklerini yeniden tanımlayan "Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Güvenlik Stratejisi" belgesini yayımladı.

Welayet News - Kasım 2025 tarihli ve Başkan Donald Trump imzalı metin, Soğuk Savaş sonrası yerleşen "liberal müdahalecilik" ve "küreselleşme" anlayışından kesin bir kopuşu temsil ediyor.

Belge, Amerikan orta sınıfını zayıflattığı savunulan uluslararası anlaşmaları reddederken, "Önce Amerika" ilkesini kurumsal bir devlet politikasına dönüştürüyor.

Küreselcilik ve serbest ticaret anlayışı terk edilecek

Strateji belgesi, geçmiş yönetimlerin dış politika tercihlerine yönelik sert eleştirilerle başlıyor. Metinde, Amerikan elitlerinin Soğuk Savaş sonrasında "tüm dünyanın kalıcı Amerikan hakimiyeti altında olmasının ülkenin çıkarına olduğuna kendilerini inandırdıkları" belirtildi.

Bu yaklaşımın Amerikan halkının çıkarlarıyla örtüşmediği savunulan belgede, "sözde serbest ticaret" anlaşmalarının ülkenin sanayi tabanını oyduğu vurgulandı.

Belgede şu ifadelere yer verildi:

"Elitlerimiz, küreselcilik ve sözde 'serbest ticaret' üzerine devasa, yanlış yönlendirilmiş ve yıkıcı bahisler oynadılar; bu durum, Amerikan ekonomik ve askeri üstünlüğünün dayandığı orta sınıfı ve sanayi tabanını çökertti."

Yönetim, yeni stratejinin temel amacını "ulus devletin önceliği" olarak tanımlıyor.

Ulusüstü organizasyonların egemenliği zedelediği savunulan metinde, "Dünyanın temel siyasi birimi ulus devlettir ve öyle kalacaktır. Tüm ulusların kendi çıkarlarını ilk sıraya koyması ve egemenliklerini koruması doğal ve adildir" denildi.

Sınır güvenliği ve göç politikası sertleşiyor

Belgenin en dikkat çekici bölümlerinden birini göç politikalarındaki radikal değişiklik oluşturuyor. Sınır güvenliğinin ulusal güvenliğin birincil unsuru olduğu belirtilen metinde, "Kitlesel göç çağı sona ermiştir" ifadesi kullanıldı.

Metinde, kontrolsüz göçün egemenlik haklarına aykırı olduğu şu sözlerle aktarıldı:

"Sınırlarından içeri kimi, hangi sayıda ve nereden kabul edeceği, kaçınılmaz olarak o ulusun geleceğini belirler. Kendini egemen sayan her ülke, geleceğini tanımlama hakkına ve görevine sahiptir... Batı'nın son on yıllardaki deneyimi bu kalıcı bilgeliği doğrulamaktadır."

Yönetim, göçün sadece "düzenli" olmasını değil, istikrarsızlaştırıcı nüfus akışlarının durdurulması için egemen ülkelerin iş birliği yapmasını hedefliyor.

NATO için yüzde 5 harcama hedefi

ABD’nin ittifak ilişkilerine bakışı, "yük paylaşımı" ilkesi çerçevesinde yeniden kurgulanıyor. Belgede, ABD'nin artık dünya düzenini tek başına ayakta tutan bir "Atlas" gibi davranmayacağı vurgulandı.

NATO müttefiklerinin savunma harcamalarını artırması gerektiği belirtilen metinde, Başkan Trump'ın belirlediği yeni standartlara atıf yapıldı.

Belgede, "Başkan Trump, NATO ülkelerinin GSYH'lerinin yüzde 5'ini savunmaya harcamasını taahhüt eden Lahey Taahhüdü ile yeni bir küresel standart belirledi" denildi. ABD'nin, kendi bölgelerinin güvenliği için daha fazla sorumluluk alan ülkelerle ticari ve teknolojik iş birliğini derinleştireceği kaydedildi.

Strateji belgesi, ekonomik güvenliği ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor. ABD'nin yeniden sanayileşmesi ve kritik tedarik zincirlerinin ülkeye geri döndürülmesi (re-shoring) hedefleniyor.

Enerji politikalarında ise "Net Sıfır" ve iklim değişikliği odaklı yaklaşımlar reddediliyor.

Metinde bu konuda şu görüşlere yer verildi:

"Avrupa'ya büyük zarar veren, ABD'yi tehdit eden ve rakiplerimizi sübvanse eden felaket niteliğindeki 'iklim değişikliği' ve 'Net Sıfır' ideolojilerini reddediyoruz. Amerikan enerji hakimiyetini (petrol, gaz, kömür ve nükleer) yeniden tesis etmek en üst stratejik önceliktir."

Çin ile ekonomik ilişkilere de değinilen belgede, ticaretin dengelenmesi ve Amerikan fikri mülkiyetinin korunması gerektiği vurgulandı. Çin'in "sözde kurallara dayalı uluslararası düzene" entegre olacağı varsayımının yanlış çıktığı belirtilen metinde, Pekin ile ilişkilerde "karşılıklılık ve adalet" ilkelerinin esas alınacağı ifade edildi.

İran detayı

Belge, bölgesel politikalarda da somut değişiklikler içeriyor. Batı Yarımküre için Monroe Doktrini'ne "Trump Ekletisi" (Trump Corollary) getirildiği ve bölgedeki yabancı etkisinin kırılacağı belirtildi.

Orta Doğu bölümünde ise İran'a yönelik askeri eylemlerden bahsedildi.

Metinde, "Başkan Trump'ın Haziran 2025'teki Gece Yarısı Çekici Operasyonu (Operation Midnight Hammer) ile İran'ın nükleer zenginleştirme kapasitesini yok ettik" bilgisi paylaşıldı. Ayrıca, İsrail ve Arap ortaklarla ilişkilerin güçlendirildiği ve "sonsuz savaşlardan" kaçınılacağı vurgulandı.

Avrupa ile ilgili bölümde ise kıtanın "medeniyetsel özgüvenini" kaybettiği ve aşırı düzenlemelerle ekonomik rekabetçiliğini yitirdiği savunuldu.

Ukrayna'daki savaşın sonlandırılmasının ABD'nin temel çıkarı olduğu belirtilen belgede, "Rusya ile Avrupa ülkeleri arasında çatışma riskini azaltmak ve Avrasya kara kütlesinde stratejik istikrarı yeniden tesis etmek" hedefleri sıralandı.(YDH)

Tags: 


Yeni yorum ekle