Ensarullah’ın önde gelen üyelerinden Hizâm el-Esad, Suudi ve Emirlik araçlarıyla yürütülen Amerikan-İngiliz projesine işaret ederek, Hadramut vilayetindeki son olayların, işgalcilerin ajanları aracılığıyla Yemen’in güç ve zenginliğini paylaşma sürecinin açık bir göstergesi olduğunu vurguladı.

Welayet News - Güney Yemen’de BAE ve Suudi Arabistan destekli unsurlar arasındaki artan gerilimlerin ardından, Ensarullah Siyasi Büro üyesi Hizâm el-Esad dün gece yaptığı açıklamada: “Bugün Hadramut’ta ve tüm güney vilayetleri ile işgal altındaki bölgelerde yaşananlar, Amerikan ve İngilizlerin doğrudan gözetimi altında, Emirlik-Suudi işgal araçları arasında nüfuz ve servet paylaşımının açık bir sürecinden başka bir şey değildir.” dedi.

Hizâm el-Esad, el-Mesire’ye verdiği demeçte, BAE ve Suudi Arabistan’a bağlı unsurların tek bir gündem doğrultusunda hareket eden paralı yapılanmalardan ibaret olduğunu belirtti: “Yemen’in kaynak ve zenginliklerini yağmalamak ve stratejik coğrafi noktalara hâkim olmak.”

O, “BAE’nin güneybatı sahilleri ile Aden ve Şebve’deki bazı bölgelere hâkim olduğunu, Suudi Arabistan’ın ise hâkimiyetini Hadramut ve el-Mehra’ya doğru genişletmeye çalıştığını; aynı zamanda Abu Dabi’nin kendi nüfuz alanlarına yönelik saldırılarını engellemeye uğraştığını” ifade etti.

Bu Yemenli yetkili, Amerika ve İngiltere’nin el-Mehra, Hadramut ve diğer işgal altındaki bölgelerdeki varlığının, dış müdahalenin boyutunu ve bu bölgelerdeki karar alma mekanizmaları üzerindeki hâkimiyetlerini gösterdiğini vurguladı. Güney Yemen’deki kötü yaşam koşulları ve güvenlik çöküşü, Amerikalılar tarafından yönetilen ve BAE ile Suudi Arabistan arasında çıkarları doğrultusunda paylaşılmış çok yönlü bir işgalin niteliğini ortaya koymaktadır.

Ensarullah temsilcisi ayrıca şunu belirtti: “Suudi rejimi her zamanki gibi hedeflerine paralı unsurları aracılığıyla ulaşmaya çalışmakta, kendi sahadaki maaşlı militanlarını ön cepheye sürmekte, fakat kendisini bir arabulucu veya tarafsız bir ülke olarak göstermeye çabalamaktadır. Oysa bizzat Suudi Arabistan Yemen’deki saldırıların ve kaosun kaynağıdır.”

El-Esad şöyle devam etti: “Riyad, barış yol haritası imzalandıktan sonra, Kızıldeniz’deki gelişmeler ve Yemen’in Gazze halkını desteklemek için yürüttüğü operasyonları bahane ederek oyalama taktiklerine başvurdu ve ardından yükümlülüklerini aşmak için Hadramut’ta yeni gerilimler yarattı.”

Hizâm el-Esed, bugün Hadramut’ta yaşanan çatışmaların Suudi ve Emirlik paralı unsurları tarafından çıkarıldığını belirterek, “Yaşananlar Yemen’in ve halkının çıkarlarıyla hiçbir ilgisi olmayan, işgalci tarafların araçları arasındaki bir çatışmadır; aslında işgalci ve saldırgan taraflar arasında nüfuz ve ganimetlerin yeniden paylaşımı için yürütülen bir savaştır.” dedi.

Bu Ensarullah yetkilisi, Yemen’e yönelik uzun yıllara yayılan saldırıların, işgalcilerin ileri sürdüğü tüm sloganların bir yanılsamadan ibaret olduğunu, gerçek hedeflerinin Yemen’i ele geçirmek ve kaynaklarını paylaşmak olduğunu kanıtladığını söyledi. Amerikalıların da Suudi ve Emirlik planlarının arkasında durarak onlara askerî, istihbarî ve siyasî koruma sağladığını kaydetti.

El-Esad, işgalcilerin sözde ulusal diyalog konferansı aracılığıyla uygulamaya koymaya çalıştıkları bölme projelerinin; ardından gelen askerî operasyonların ve Yemen’deki ekonomik ve güvenlik çöküşünün, Suudi Arabistan ve BAE’nin Yemen’i bölmesini ve işgal altındaki bölgelerin halkını yabancı işgalcilerin çıkarlarına hizmet eden ucuz araçlara ve paralı askerlere dönüştürmesini sağlayacak yeni bir gerçeklik yaratmayı hedeflediğini vurguladı.

Bu Yemenli yetkili, bugün Yemen’in işgal altındaki bölgelerinde yaşananların, ayrıntıları her geçen gün daha da belirginleşen tam teşekküllü bir işgal olduğunu belirtti.

Ancak Yemen halkının uyanıklığı ve ulusal direniş cephesinin kararlılığının, tüm dış komploları boşa çıkarmak ve Hadramut da dâhil olmak üzere işgal altındaki her karış toprağı yeniden vatanın kucağına döndürmek için yeterli olduğunu söyledi.

Ensarullah yetkilisinin bu açıklamaları, birkaç gün önce güney Yemen’de, Sana'a yönetimine muhalif güçlerin kontrolündeki Hadramut vilayetinin çatışma eşiğine gelmesi ve önümüzdeki günlerde kabile güçleri ile Adenli milisler arasında çatışmaların başlamasının muhtemel görülmesi üzerine yapıldı.

Bu gerilim, Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı (Adenli ayrılıkçılar) milislerin “Ebu Ali el-Hadramî” komutasında, Hadramut’un merkezi olan liman şehri Mukella’da askeri hareketlilikte bulunmasının ardından başladı.

Ebu Ali el-Hadramî’nin Mukella’daki askerî hamleleri, Riyad’da bulunan Yemen Başkanlık Konseyi’nin, başkan Raşâd el-Alimî’nin liderliğinde, Emirlik tarafından desteklenen Hadramut Valisi “Muhbut bin Mâzî”yi sürpriz bir kararla görevden almasının ardından gerçekleşti.

Hadramut vilayeti, geçen yıl “Amr bin Habriş” komutasındaki yerel kabile güçlerinin, vilayetin petrol bölgelerinde Güney Geçiş Konseyi güçlerini geri püskürtmeyi başardığı çatışmalara da sahne olmuştu.

Yemen’deki bu yerel çatışmada dikkat çeken husus, Suudi Arabistan ile BAE’nin Hadramut’taki rolü ve iki ülke arasındaki rekabetin yerel ayrışmaları körüklemesidir.

BAE tarafından desteklenen ve bu ülkenin Yemen’i bölme politikasını sahada uygulayan Güney Geçiş Konseyi güçleri, Hadramut kabileleri ile çatışma peşindeyken, söz konusu kabilelerin Suudi Arabistan tarafından desteklendiği ve Riyad’ın son yıllarda onları silahlandırdığı bilinmektedir.