Güney Afrika Dışişleri Bakanı Ronald Lamola, "G-20, dünyanın ABD ile veya onsuz yoluna devam edebileceğine dair net bir mesaj vermeli," dedi. "Onları yok sayacağız ve işimize devam edeceğiz."

Welayet News  - Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa,  bu hafta sonu Johannesburg'da düzenlenen G-20 liderler zirvesinde çok taraflılığı savundu  . Ancak, bloğun en büyük güçlerinden birinin kayda değer yokluğu ve buna karşılık gelen bir dizi bozulmuş gelenek, bazı uzmanların sembolik bir diplomatik zafer olarak adlandırdığı ancak zayıf bir nihai bildirgeyle sonuçlandı.

ABD Başkanı Donald Trump, Güney Afrika'daki  asılsız  "beyaz soykırımı" iddiaları nedeniyle zirveyi boykot etti  ve Pretorya'yı beyaz Afrikalılara karşı ayrımcılık yapmakla ve hatta öldürülmelerine izin vermekle suçladı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da  bu yılki G-20'nin "Dayanışma, Eşitlik, Sürdürülebilirlik" temasını, "DEI" (çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık) ve iklim değişikliği girişimlerini desteklediği gerekçesiyle kınamıştı .

Ramaphosa, Washington'un boş koltuğunun getirdiği kısıtlamalara boyun eğmek yerine,   ABD'nin yokluğundan yararlanarak küresel iş birliğine ve Afrika çıkarlarına odaklanmayı tercih etti .

Güney Afrika Dışişleri Bakanı Ronald Lamola, "G-20, dünyanın ABD ile veya onsuz yoluna devam edebileceğine dair net bir mesaj vermeli," dedi. "Onları yok sayacağız ve işimize devam edeceğiz."

Ramaphosa, özellikle zirvenin sonunda değil, başında bloğun 122 maddelik  nihai liderler bildirgesini yayınlayarak gelenekten koptu  . Bildirge, Afrika'nın borç krizi, kritik mineral erişimi ve yasadışı finansal akışlar gibi ilgili tüm tarafların temel endişelerine değiniyordu. Ancak aynı zamanda, ABD yetkililerinin konferans öncesinde karşı çıktığı "adil enerji geçişleri", "iklim değişikliği" ve "cinsiyet eşitliği" gibi bazı terimleri de vurguladı.

Ramaphosa'ya göre, bildirge,   toplantıya katılan tüm delegasyonlardan oybirliğiyle destek aldı. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri hariç tutulurken, toplantıya katılan ve Washington'ın taleplerini destekleyen Arjantin'in protestoları da göz ardı edildi. Buenos Aires, Beyaz Saray'ın  geçen ay açıklanan 40 milyar dolarlık devasa kurtarma paketini Arjantin'e vermesinin ardından Trump'ın önerilerini defalarca destekledi.

Ancak uzmanlar, metnin bağlayıcı olmaması ve devasa ekonomisiyle ABD'nin, bildirgenin hitap ettiği Uluslararası Para Fonu gibi kurumları hâlâ güçlü bir şekilde etkileyebilmesi nedeniyle bildirgenin çok az etkili olabileceği konusunda uyarıyor.

Bu hafta sonu düzenlenen zirvede kaydedilen ilerlemenin büyük bir kısmı, gelecek yıl ABD'nin toplantıya ev sahipliği yapmasıyla tersine dönebilir. Beyaz Saray,  Güney Afrika'yı, bloğun dönüşümlü başkanlığını elinde tutarak oybirliğiyle varılan mutabakatı baltalamak için zamanını silah olarak kullanmakla suçladı  ve ABD'nin önümüzdeki hafta gerçekleşmesi beklenen rolü üstlenmesiyle konferansın "meşruiyetini" yeniden tesis edeceğine söz verdi. Analistler, Washington'ın gelecek yıl G-20 gündemini sadece liderler zirvesi ve finans forumuyla sınırlandırmasını ve enerji, sağlık ve çevre konulu diğer toplantıları iptal etmesini bekliyor.

Ancak bu, Güney Afrika'nın son gülen olmasını engellemedi. Zirveden sadece iki gün önce Trump, dönüşümlü başkanlık devir teslim töreni için Johannesburg'a bir ABD heyeti göndermeyi talep etti. Ancak Ramaphosa, tokmağı daha alt rütbeli bir ABD yetkilisine teslim etmeyi reddetti ve bunun yerine Washington temsilcilerinin devir teslim töreni için Pazartesi günü Güney Afrika Dışişleri Bakanlığı'na gelebileceğini söyledi.(Ajanslar)