Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Erivan ve Washington’ın yatırımları teşvik amacıyla “Trump Yolu”nun inşasına ilişkin 49 ve 99 yıllık iki senaryoyu değerlendirdiğini açıkladı; bu gelişmeye karşın Azerbaycan, söz konusu projeyi hâlâ “Zengezur Koridoru” olarak nitelendirerek bu tanıma ısrar ediyor.

Welayet News - Ermenistan ve ABD,“Trump Koridoru” (TRIPP) olarak bilinen “Uluslararası Nakliye ve Altyapı Gelişimi Projesi” için iki senaryoyu masaya yatırıyor: 49 yıllık ya da 99 yıllık kullanım hakkı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bu uzun vadeli sürelerin, yatırımcıların güvenini sağlamak amacıyla kabul edildiğini açıkladı; ancak hangi sürenin Ermenistan açısından tercih edildiğini netleştirmeden şu uyarıyı yaptı: 

“Yatırımcının, belirli bir kâr marjı ile sermayesini geri alacağına dair somut bir güvenceye ihtiyacı vardır. Örneğin, bir araziye yalnızca beş yıl izin verirsek kimse yatırım yapmaz çünkü bu sürede yatırılan sermayenin geri dönmesi gerçekçi değildir.”

Trump’ın 99 Yıl İddiası ve Ermenistan’ın Eleştirisi

Ağustos ayında Washington’da varılan bir mutabakatın ardından ABD Başkanı Donald Trump, Paşinyan’ın “Ermenistan–ABD ortaklığının bu koridor üzerindeki tekelini en az 99 yıl süreyle sağlayacağına” dair söz verdiğini iddia etmişti. Ancak daha sonra hem Paşinyan hem de Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan “99 yıl konusunda hiçbir resmi anlaşma olmadığını” vurguladı.

ABD–Ermenistan Ortak Şirketi: “Ermenistan’ın Veto Hakkı Olacak”

Paşinyan, dün Cuma günü düzenlenen “Barış Çaprazı: Bölgesel Bağlantıların Gelişimi” konferansında, TRIPP projesinin ilk somut adımı olarak *“yazılı düzenleyici bir çerçeve” oluşturulacağını açıkladı. Ardından ABD ve Ermenistan arasında bir ortak şirket kurulacağı belirtildi.

Paşinyan, bu şirketin yönetim kurulunun iki ülkenin temsilcilerinden oluşacağını ve Ermenistan’ın stratejik kararlarda veto hakkına sahip olacağını teyit etti. Yönetim kurulu sandalye dağılımının, ortakların sermaye katkılarına göre belirleneceğini, ancak bu konuda henüz nihai bir anlaşmanın olmadığını da ifade etti.

TRIPP kapsamında demiryolu, yüksek gerilim hatları, doğalgaz ve petrol boru hatları, iletişim kabloları gibi çok modlu altyapı projeleri yer alacak. Paşinyan, demiryolunun Sovyet dönemi güzergâhını takip ederek geçeceğini teyit etti.

Ancak Başbakan, ortak şirketin kendi başına “demiryolu, enerji, petrol, internet gibi tüm sektörlerde profesyonel olamayacağını” belirtti ve “bazı alanlarda hatta tümünde uzman yatırımcıların ortağa çekilmesi gerekebileceğini” açıkladı.

Sunik’te Geçici Sınır Tespiti Mümkün mü?

Paşinyan, Azerbaycan ile yalnızca demiryolu güzergâhı için geçici sınır tespit çalışmalarına başlanabileceğini reddetmedi. Bu, iki tarafın daha önce, sınır çizimine kuzeydeki Tavuş bölgesinden başlamakta anlaştığı gerçeğiyle çelişiyor.

Başbakan ayrıca, inşaat çalışmalarının 2026 yılının ikinci yarısında başlaması planlandığını söyledi. Baku’ya gerçekleştirdiği Kopenhag ziyaretinde, projenin nereden başlatılması gerektiği konusunda Ermenistan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşmeler yaptığını da ekledi: 

“Görünüşe göre ilk etapta en hızlı uygulanabilir alan, elektrik nakil hatları ve doğalgaz boru hattı olabilir; ancak bu sadece ön görüşmedir nihai kararlar ileride netleşecektir.”

ABD Büyükelçisi: “TRIPP, enerji çeşitlendirmesi fırsatı”

Konferansta ABD’nin Ermenistan Büyükelçisi Kristina Kvien da konuştu. TRIPP hakkındaki detaylı bir açıklama yapmayan Kvien, yalnızca şunu vurguladı: 

“Trump Koridoru ve Barış Çaprazı, TRIPP’nin Ermenistan Başbakanı’nın bugün değindiği yüksek gerilim ve doğalgaz hatlarına dayalı olarak, enerji tedarikinde çeşitlendirmeyi sağlayacak fırsatlar sunar.”

Azerbaycan: “Bu Zengezur Koridoru’dur ve Türk birleşmesinin temelidir”

Ermenistan’ın TRIPP’nin “egemenlik, yargı yetkisi ve mukabil fayda” ilkeleri çerçevesinde yürütüleceğini vurgulamasına karşın, Azerbaycan bu güzergâhı hâlâ “Zengezur Koridoru” olarak tanımlıyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu rotanın “doğrudan ve engelsiz bağlantıların kurulmasında kilit rol oynayacağını” belirterek, taşımacılık hatlarını yalnızca ekonomik kalkınma aracı olarak değil, “Türk ülkelerinin yakınlaşması ve bütünleşmesinin stratejik temeli” olarak gördüğünü ifade etti.

Aliyev ayrıca, ismini açmadan “bu ulaşım merkezlerinin artan önemi nedeniyle yıkıcı güçlerin hedefinde olduklarını” iddia etti.