Hizbullah’a Silah Transferi İçin Yeni Güzergahlar Oluşturuldu
Rai al-Youm gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülbari Atvan, “İsrail’in atacağı her kurşun, Hizbullah’ın ölümcül karşılık mekanizmasını harekete geçirebilir.” uyarısında bulundu.
Welayet News - Siyonist İsrail Savunma Bakanı’nın geçtiğimiz günlerde Hizbullah’ı “başını kesmekle” tehdit etmesi, ordu sözcüsü Avichay Adraee’nin Güney Lübnan halkına “bölgeyi terk edin” çağrısı yapması ve Tel Aviv’de savaş kabinesinin Lübnan’a saldırı planını onaylamak üzere acil toplantı düzenlemesi, bölgede savaşın “yalnızca saatler uzakta olabileceği” yorumlarını güçlendirdi.
Bu gergin atmosferi değerlendiren Rai al-Youm gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdülbari Atvan, “görünürde yaklaşan savaşın sadece bir tehdit değil, belki de an meselesi olduğunu” belirtti.
Yeni Hizbullah: Yeniden yapılanmış güç ve komuta
Atvan analizinde, Hizbullah’ın Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım’ın açıklamalarına atıfta bulunarak, “Hizbullah askeri, siyasi ve liderlik düzeyinde tamamen yeniden yapılanmış durumda ve bugün her zamankinden daha büyük bir tehdit olarak İsrail’in karşısında duruyor.” dedi.
İsrail askeri kaynaklarına göre Hizbullah, yerli üretim hassas füze kapasitesini yeniden kazanmış ve İran’dan Suriye üzerinden yapılan silah transferi için yeni güzergâhlar oluşturmuş durumda. Bu hatların, ABD destekli geçici yönetimin bilgisi dışında işletildiği öne sürülüyor.
İsrail hava saldırıları: Direnişi güçlendirdi, zayıflatmadı
Atvan, İsrail’in son dönemde Hizbullah’a ait olduğu iddia edilen “füze üretim tesisleri” ve “eğitim üslerine” yönelik hava saldırılarını da değerlendirdi.
Bu saldırıların, Tel Aviv’in asıl hedefi olan Hizbullah’ı zayıflatmak bir yana, “direnişi yeni temeller üzerinde güçlendirdiğini” belirtti.
İsrail’in, Hizbullah’ı silahsızlandırma, Lübnan’da mezhepsel iç çatışma başlatma ve ülkeyi “İbrahim Anlaşmaları” çerçevesinde normalleşme sürecine çekme girişimlerinin tamamının başarısızlıkla sonuçlandığını vurguladı.
Bir Hizbullah’a yakın kaynak ise, örgütün yeni liderlik yapısının “Arap ve uluslararası üniversitelerde eğitim görmüş, bölgesel (İran gibi) ve küresel (Rusya, Kuzey Kore gibi) askeri akademilerde yetişmiş genç kadrolardan” oluştuğunu aktardı.
Bu yeni nesil komutanlar, direnişin askeri mirasını modernize ederek komuta zincirinin tepesine geçmiş durumda.
Atvan’a göre bu “yeni Hizbullah”, geçtiğimiz pazar günü Tel Aviv ve Hayfa’daki askeri hedeflere —özellikle 8200 numaralı istihbarat birimi karargâhına ve Binyamin Netanyahu’nun Kayserya’daki ikametgahına yönelik saldırıyla— gücünü fiilen ortaya koydu.
Bu saldırı sonrası İsrail, Kasım 2024’te ilan edilen ateşkesi sürdürmek için ABD’ye başvurmak zorunda kaldı.
Hizbullah’tan üçlü makamlara açık mektup
Hizbullah’ın kısa süre önce Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun, Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Navaf Selam ve Lübnan halkına hitaben yayımladığı açık mektup, yeni liderliğin daha kararlı tutumunu yansıttı.
Mektupta dört temel mesaj öne çıktı:
- İsrail, Kasım 2024 ateşkesini 5.000’den fazla kez ihlal etti; bu nedenle Hizbullah artık buna bağlı kalmayacaktır.
- Lübnan, saldırıların durmasını istiyor ancak İsrail’in şartlarını ve ABD’nin yanlı arabuluculuğunu kabul etmeyecek.
- Hizbullah, İsrail işgali ve saldırılarına karşı meşru direniş hakkını saklı tutuyor.
- Silahsızlanma reddediliyor; işgal sürdükçe direniş de sürecek.
Atvan’a göre bu mektup, Cumhurbaşkanı Aoun’un “İsrail’le müzakere tek seçenektir” yönündeki açıklamasına doğrudan bir yanıt niteliğindeydi. Eğer mektup gecikseydi, Cumhurbaşkanı’nın ABD elçisi Tom Brack aracılığıyla Netanyahu ile temasa geçebileceği ileri sürülüyor.
Hizbullah’ın “Zekice Tuzağı”: İsrail için ölümcül bir hata mı?
Atvan’a göre, İsrail ordusu 150 milyon dolarlık bütçeyle iki haftadır yürüttüğü kara, deniz ve hava tatbikatlarının ardından saldırıyı başlatırsa, “askeri ve siyasi bir intihara” sürüklenebilir.
Bu saldırı, Hizbullah’ın bir yıldan fazla süredir itidal gösterdiği ve provokasyonlara yanıt vermekten kaçındığı ortamda, İsrail’i kendi tuzağına çekme planının bir parçası olabilir.
Atvan, Hizbullah’a yakın bir kaynağın sözlerine dikkat çekerek şöyle yazdı:
“İran, 12 günlük savaşta yalnızca 500 hassas füze (Fettah, Seccil, Hayber) kullanarak ABD yapımı gelişmiş savunma sistemlerini delmiş, Tel Aviv’in yarısını ve Weizmann Enstitüsü’nü vurmuştu.
Şimdi Hizbullah’ın elinde aynı türden yaklaşık 7.500 hassas füze bulunuyor —belki de daha fazla. İsrail saldırırsa bu füzeler depoda kalmayacak.”
Yerleşimcilerin kaçışı: Celile deneyimi, Tel Aviv için uyarı
Atvan, Hizbullah’ın “Gazze’ye destek savaşı” kapsamında 2023’ten itibaren yürüttüğü saldırılarda 150 binden fazla İsrailli yerleşimcinin Celile bölgesinden kaçtığını ve milyarlarca dolarlık zararın oluştuğunu hatırlattı.
Ateşkes sonrası sadece dörtte birinin geri döndüğünü belirten Atvan, şu soruyu yöneltti:
“Yeni Hizbullah füzeleri Tel Aviv, Hayfa ve Akka’ya ulaşırsa, bu kez kaç kişi kaçacak? Yüz binler mi, milyonlar mı?”
Ayrıca Yemen’den fırlatılacak destek füze saldırılarının da bu senaryoda devreye gireceğini öngördü.
“Füze yağmuru”: Lübnan’dan Yemen’e ortak cephe
Atvan analizini şu sözlerle tamamladı:
“Hizbullah’ın hipersonik füzelere ihtiyacı yok. Kuzey Litani hattında, İsrail sınırına sadece 30 kilometre mesafede konuşlu olduğu sürece, sıradan Katyuşa roketleri bile yeterlidir.
Ancak fazlası zarar getirmez; aksine, fazlalık berekettir.

Yeni yorum ekle