Hizbullah’tan Lübnan yetkililerine mektup: “Siyasi müzakere yalnızca Siyonistlerin yararınadır”
Hizbullah, ABD’nin Lübnan’ı İsrail ile doğrudan müzakerelere zorlamaya yönelik baskısı ile Siyonist rejimin psikolojik savaş ve savaş tehditlerinin arttığı bu dönemde, Lübnanlı yetkililere mektup yazdı…
Welayet News - Hizbullah’ın mektubunda, Kasım 2024’te varılan ateşkes anlaşmasında Hizbullah’ın silahsızlandırılmasıyla ilgili hiçbir hüküm yer almadığı, hareketin bu anlaşmaya tam olarak bağlı kaldığı vurgulanırken, “Siyasi müzakerelerin yalnızca düşmanın çıkarına hizmet ettiği ve varoluşsal tehditler barındırdığı” açıkça ifade edildi.
Mektupta öncelikle Hizbullah’ın ulusal uzlaşmaya, Lübnan’ın egemenliğine, güvenliğine ve istikrarına verdiği bağlılık hatırlatıldı. Mektupta ayrıca, ABD temsilcisi Amos Hochstein’in arabuluculuğunda Lübnan hükûmeti ile Siyonist rejim arasında yürütülen dolaylı müzakereler sonucu sağlanan ateşkesin, İsrail’in sürekli ihlallerine rağmen Lübnan tarafınca titizlikle yerine getirildiği belirtildi.
Ateşkes bildirgesinin 27 Kasım 2024 tarihli metninin, BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararının uygulanması amacıyla hazırlandığı ve bu kararın Litani Nehri’nin güneyindeki bölgenin sivilleştirilmesini ve İsrail’in Mavi Hat’ın güneyine geri çekilmesini öngördüğü hatırlatıldı.
Mektupta ateşkesin maddeleri şunlarla özetlendi:
-27 Kasım 2024, saat 04.00 itibarıyla İsrail ile Lübnan ateşkesi yürürlüğe girmiştir.
-Lübnan hükûmeti, Hizbullah ve diğer silahlı grupların İsrail’e karşı operasyon yapmasını önleyecektir.
-İsrail ise Lübnan topraklarına karşı kara, hava ve denizden herhangi bir saldırgan askeri operasyon gerçekleştirmeyecektir.
Hizbullah, bu maddelerin Lübnan ve Hizbullah tarafından titizlikle yerine getirildiğini, ancak İsrail’in hala tüm bu hükümleri ihlal ettiğini ve saldırılarına devam ettiğini vurguladı.
Mektupta ayrıca, İsrail’in Lübnan’a baskı uygulayarak “siyasi bir anlaşmaya” zorlamaya çalıştığı, bunun gerçek amacının ise Lübnan’ı Siyonist rejimin Filistin işgalini tanımasına ve bölgedeki hegemonik çıkarlarını kabul etmesine zorlamak olduğu ifade edildi.
Hizbullah, Lübnan hükûmetinin “silahın devlet elinde toplanması” yönündeki kararıyla iyi niyetinin bir işareti vermeye çalıştığını kabul etse de, İsrail bu adımı Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını dayatmak için fırsat bilmiş ve bu talebin ateşkes metninde hiç yer almadığını hatırlattı.
Mektupta şu kritik vurgu yapıldı:
“Silah meselesi, İsrail rejiminin şantajlarına veya dış baskıya tepki olarak değil, sadece **ulusal bir strateji çerçevesinde, yani ulusal güvenlik, savunma ve egemenliğin korunması üzerine kurulmuş kapsamlı bir mutabakatla değerlendirilmelidir.”
Hizbullah ayrıca, İsrail’in sadece Hizbullah’ı değil, tüm Lübnan’ı hedef aldığını** ve amacının Lübnan’ın direniş gücünü ortadan kaldırarak ülkeyi boyun eğmeye zorlamak olduğunu açıkladı.
Mektup şu şekilde devam etti:
“Bu durum, Lübnan’ın varlığını, onurunu ve egemenliğini koruyacak tek ve şerefli bir ulusal duruşun gerekliliğini ortaya koyar. Siyonist rejimle müzakereye girmek ise yalnızca İsrail’e yeni kazanımlar sağlar. Bu rejim, hiçbir taahhüt yerine getirmeden sürekli yeni tavizler alır. Bu düşman, ABD gibi küresel emperyalistlerin açık desteğiyle hareket eder; bu yüzden ona karşı taktik yapmak ya da uzlaşma peşinde gitmek mümkün değildir.”
Hizbullah, Lübnan’ın şu anki önceliğinin ateşkesin tam olarak uygulanmasını sağlamak ve İsrail’i bu yönde baskı altına almaktan ibaret olduğunu,hiçbir şekilde İsrail’in şantajına boyun eğerek siyasi müzakerelere girmeyi kabul etmediğini açıkladı. “Çünkü bu tür müzakerelerin Lübnan için hiçbir ulusal menfaati yoktur; aksine, varoluşsal tehditler doğurur.”
Mektubun sonunda Hizbullah, “Lübnan’ın kurucu unsurlarından biri olarak tüm halkın koruyucusu olduğunu” ve “meşru direniş hakkını hiçbir şartta terk etmeyeceğini” vurguladı:
“Savunma hakkımız, barış ya da savaş durumuna göre değil, İsrail’in Lübnan’a savaş tayin etmeye devam etmesine ve saldırılara son vermeyişine göre kullanılır. Biz bu hakkı meşru olarak kullanmaya devam edeceğiz"
Hizbullah, son olarak, halkın direnişine ve sabrına teşekkür ederek, “Varlığımızı, toprağımızı ve gelecek nesillerimizin umutlarını, onur, kadir ve dürüstlük içinde koruyacağımıza söz veriyoruz” dedi.
Hizbullah Medya İlişkiler Birimi
Cuma, 6 Kasım 2025

Yeni yorum ekle