Pezeşkiyan: Üç Avrupa Ülkesinin Amerika’nın Talimatıyla Attığı Adım Yasa Dışıdır
İran Cumhurbaşkanı, Birleşmiş Milletler’de yaptığı konuşmada, “Geçtiğimiz hafta üç Avrupa ülkesi, Amerika’nın talimatıyla, daha önce iptal edilmiş olan Güvenlik Konseyi kararlarını İran’a karşı yeniden yürürlüğe koymaya çalıştı. Bu girişim yasadışıdır ve uluslararası destekten yoksundur.” ifadesini kullandı.
Welayet News - İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan, dün New York’a gitti ve şu anda 80. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, dünya liderlerinin huzurunda konuşmasını sürdürüyor.
Pezeşkiyan, bu ziyaretinde İran halkının mesajını dünyaya iletmeyi amaçladığını daha önce açıklamıştı.
Konuşmasından öne çıkan başlıklar aşağıdaki şekildedir:
* Seküler ahlaki öğretiler de vicdana dayalı bir akılla aynı sonuca ulaşmıştır. Ekselansları, bugünkü dünya gerçekten böyle midir?
* Son iki yılda Gazze’de soykırıma, evlerin yıkılmasına, Lübnan’da egemenliğin ve toprak bütünlüğünün defalarca ihlaline, Suriye’nin altyapısının tahribine ve Yemen halkına saldırılara tanık olduk.
* Annelerinin kucağında zayıf çocukların zorla aç bırakılması, ülkelerin egemenlik haklarının çiğnenmesi ve halkların doğrudan hedef alınması gerçekleşti.
* Tüm bunlar, dünyanın en güçlü silahlı hükümetinin koşulsuz desteğiyle ve “kendini savunma” bahanesiyle yapıldı.
* Böyle bir durumu kendiniz için kabul eder misiniz? Bölgenin ve dünyanın istikrarını kim bozdu, uluslararası barış ve güvenlik için tehdit kimdir?
* Geçtiğimiz Haziran ayında İran, uluslararası hukukun temel ilkelerine aykırı vahşi bir saldırıya maruz kaldı.
* Siyonist rejim ve Amerika Birleşik Devletleri’nin İran şehirlerine, evlerine ve altyapısına yönelik hava saldırıları, diplomatik görüşmelerin devam ettiği bir dönemde gerçekleşti. Bu saldırılar, diplomasya için büyük bir ihanet ve barış çabalarının zayıflatılması anlamına gelmektedir.
* Bu saldırılar sırasında bazı komutanların, çocukların, kadınların, bilim insanlarının ve ülkenin seçkinlerinin şehit edilmesi, uluslararası güvene ve bölgesel barış perspektifine ağır bir darbe vurdu.
* Bu katliamlarda yaşananlar, bölgede barış ve huzur adına işlenen Siyonist rejim suçlarının kara bir kitabıdır.
* Uluslararası denetim altındaki tesislere saldırılar, devletlerin resmî liderlerinin suikastı, gazetecilerin sistematik biçimde hedef alınması ve yalnızca bilgi ve uzmanlıkları nedeniyle öldürülen insanların varlığı, açık bir şekilde insan haklarının ve uluslararası hukukun ihlalidir.
* Dünyanın en eski kesintisiz medeniyeti olan İran halkı, tarihin fırtınalarına karşı her zaman dimdik durmuş ve defalarca saldırganlara boyun eğmeyeceğini göstermiştir.
* Son 12 günlük savunmada da halk, birlik ve inançla düşmanların hesaplarını bozmuş; en ağır yaptırımlara ve psikolojik baskılara rağmen silahlı kuvvetlerinin yanında yekvücut olmuştur.
* İran, bu süreçte milletlerin, devletlerin ve uluslararası kuruluşların destek ve dayanışmasını minnetle karşılamaktadır. Buna karşılık Siyonist rejim, saldırgan ve yayılmacı planlarıyla yalnızca bölgeyi değil, dünyayı da tehdit etmektedir; barış yerine tahakkümü ve apartheid rejimini yaymaktadır.
* İran, bölge için aydınlık ve umut verici bir vizyon çizmektedir: Kolektif işbirliğine, ortak güvenliğe, sürdürülebilir kalkınmaya, ekonomik adalete, çevrenin korunmasına, insan onurunun savunulmasına ve ulusal egemenliğe saygıya dayalı bir bölge. Bu vizyon, zor yoluyla dayatılan değil, gerçek ve kalıcı bir barış üzerine kuruludur.
* Kendilerini en büyük nükleer cephaneliklerin sahibi sayan ülkeler, NPT Antlaşması’nı ihlal ederek silahlarını artırmakta ve yıllardır asılsız suçlamalarla İran’a baskı yapmaktadır.
* Geçen hafta üç Avrupa ülkesi, Amerika’nın talimatıyla, iptal edilmiş Güvenlik Konseyi kararlarını İran’a karşı geri getirmeye çalıştı. Bu, iyi niyetin ve yasal yükümlülüklerin göz ardı edilmesi, ve bir zamanlar en büyük diplomatik başarı olarak gördükleri nükleer anlaşmayı (KOEP) yok etmek anlamına gelmektedir.
* Bu girişim yasa dışıdır ve uluslararası destekten yoksundur. İran bir kez daha vurgulamaktadır ki, hiçbir şekilde nükleer silah peşinde değildir ve aksine, bölgenin huzurunu bozan İsrail gibi aktörlerin yaptırımlara tabi tutulması gerekmektedir.
Yeni yorum ekle