Naftali Bennett’in Sızdırılan Ses Dosyası; Netanyahu Sonrası Dönem İçin Siyasi Manifesto

Cu, 12/09/2025 - 15:03

Sızdırılan Naftali Bennett’in açıklamaları, basit bir hükümet eleştirisinden çok Netanyahu sonrası dönem için hazırladığı siyasi manifestosu gibi görünüyor ve bu ifadelerin bilinçli olarak medyaya aktarıldığı anlaşılıyor.

Welayet News  - İşgal altındaki topraklarda siyasi anlaşmazlıkların yoğunlaştığı bir dönemde, Siyonist rejimin eski başbakanı Naftali Bennett, Benjamin Netanyahu kabinesine eşi benzeri görülmemiş eleştiriler yönelterek, gelecek seçimler için yol haritasını ve planlarını açıkladı.

İbranice yayın yapan medya kuruluşları tarafından kısa süre önce yayımlanan ses kayıtlarında Bennett, aşırı sağcı bakanlara sert saldırılarda bulunarak, İsrail’in siyasi geleceğine dair planının ana hatlarını anlattı. “Netanyahu’yu devirmek için Bennett planı” olarak adlandırılabilecek bu tasarı dört ana eksene dayanıyor: geniş bir muhalefet koalisyonu oluşturmak, yapısal reformlar, Haredilerle ilgili politikaların değiştirilmesi ve Filistinlilerle ihtilafın yönetilmesi.

1.Netanyahu’yu Yenmek İçin ‘Büyük Parti’ Kurmak

Bennett’in planının merkezinde, Netanyahu’ya karşı ılımlı ve muhalif figürlerden oluşan geniş kapsamlı bir siyasi birlik kurmak yer alıyor. Bennett, “çeşitli ılımlı partileri birleştirme” görevini üstlendiğini açıkça belirterek, herkesi tek büyük bir partide bir araya getirmek" amacıyla Avigdor Lieberman (İsrail Evimiz Partisi Genel Başkanı) ve Gadi Eisenkot (eski ordu Genelkurmay Başkanı ve muhalefetin önde gelen isimlerinden) gibi isimlerle müzakerelere girmeyi planladığını belirtti.

Bu ittifakın hedefi, Knesset seçimlerinde “açık ve net bir çoğunluk” elde ederek Netanyahu ve aşırı sağcı partilerin bulunmadığı bir kabine kurmaktır. Bu strateji, Bennett’in muhalefet içindeki dağınıklığın yalnızca Netanyahu’nun iktidarda kalmasına hizmet ettiğini düşündüğünü gösteriyor. Bennett, muhalefeti hizmet koalisyonu temelinde bir ulusal birlik kabinesi oluşturmaya çağırıyor; bu ifade orduya ve ekonomiye katkıda bulunan kesimleri işaret ediyor.

Elbette, muhalefet güçleri arasında kurulacak bir ittifakın tek bir seçim listesiyle seçime girmesinin, muhalefetin sandalye sayısını artıracağına dair hiçbir garanti yok. Bu senaryo ile yapılan ilk anket, kısa süre önce Walla News sitesi tarafından yayımlandı. Ankete göre, adı geçen üç isim bağımsız şekilde seçime girerse toplam 42 sandalye kazanıyor; ancak tek bir ortak listeyle girildiğinde bu rakam 37 sandalyeye düşüyor, yani 5 sandalye daha az.

Dolayısıyla, ortak bir liste oluşturmanın muhalefetin lehine ve Netanyahu’nun aleyhine olduğu kesin olarak söylenemez. Ancak kuşkusuz böyle bir girişim, ittifakın liderliği ve muhalefetin merkezi figürü olma konusunda şimdiden Bennett’in elini güçlendirebilir.

2.Yapısal Reformlar: Anayasa ve Başbakanlık Süresinin Sınırlandırılması

Bennett’in planının ikinci ve iddialı bölümü, Siyonist rejimin siyasi yapısında köklü değişiklikler öngörüyor. Netanyahu kabinesinin yargıyı zayıflatmaya yönelik girişimlerine atıfta bulunan Bennett, önceki tutumunu değiştirdiğini ve artık İsrail’in acilen yazılı bir anayasaya ihtiyaç duyduğunu kabul etti. Ona göre bu anayasa şu çerçeveleri belirlemelidir:

* Yasaların çıkarılması ve iptal edilme usulleri

* Yasama sürecinde farklı kurumların yetkileri

* Yargıçların atanma yöntemi

Bunun yanı sıra, başbakanlık süresini 8 yıl ile sınırlayan bir yasa çıkarmayı planlıyor. Bu adım doğrudan, rejim tarihinde en uzun süre başbakanlık yapan Benjamin Netanyahu’yu hedef alıyor. Böyle bir reform, gücün uzun vadeli olarak tek bir kişinin elinde toplanmasını önleyebilir.

3.Haredilerin Zorunlu Askerliği

Bennett’in planındaki en tartışmalı başlıklardan biri, Haredi Yahudilere yönelik yaklaşımın değiştirilmesidir. Bennett, Gazze savaşı sonrasında ve ordudaki ciddi personel açığı nedeniyle önceliklerinin değiştiğini kabul ediyor. Şöyle ifade ediyor:

“Savaştan önce, Haredilerin zorunlu askerliği benim için onların istihdamı ve eğitimi kadar önemli değildi. Ama artık başka çaremiz yok.”

Bu tutum, onun önceki politikalarından açık bir sapma ve Şas ile Birleşik Tevrat Yahudiliği gibi her zaman sağcı kabinelerin kilit müttefikleri olmuş Haredi partilerle derin bir çatlak anlamına geliyor. Bennett, daha da ileri giderek, matematik ve fen gibi temel dersleri öğretmeyen Haredi okullarının devlet bütçesi almaması gerektiğini açıkladı. Bu politikalar uygulanırsa, Haredi dini ve siyasi liderlerle doğrudan bir çatışmaya yol açacak ve Knesset’teki geleneksel koalisyon dengelerini bozacaktır.

4.Dış Politika ve Filistin ile Çatışmanın Yönetimi

Dış politika alanında Bennett, “Şahin-Liberal” (Hawkish-Liberal) adını verdiği bir tutum benimsiyor. O, bağımsız bir Filistin devleti kurulmasına ve herhangi bir toprak tavizine açıkça karşı çıkıyor azami güvenlik, asgari sürtüşme ilkesini Filistinlilerle ilişkilerin temeli olarak öne çıkarıyor. Bu çerçevede planı şu unsurları içeriyor:

Filistin devleti kurulmasına kesin muhalefet: Bu yönde hiçbir ciddi adım atmayacağını vurguluyor.

Sınırlı özerklik desteği: Bennett, Filistinlilerin kendi iç işlerini yönetmesini öngören özerklik fikrini destekliyor, ancak bu özerklik sınırlar üzerinde egemenlik anlamına gelmeyecek. Bu tutum, fiilen mevcut statükonun korunması ve işgalin güvenlik yönetimi kisvesi altında sürdürülmesi demektir.

Filistin Yönetiminin korunması: Aşırı sağcı birçok figürün aksine, Bennett’in, Filistinlilerin işlerini idare etmesi için bu yapının devamından yana olduğu görülüyor.

Sızdırılan Bennett açıklamaları, basit bir eleştiriden öte, Netanyahu sonrası dönem için hazırlanmış bilinçli bir siyasi manifesto niteliğinde. Devamında, radikal bakanların “aptallığını” ve “kötülüğünü” hedef alarak, kendisini Siyonist toplum nezdinde mantıklı ve pragmatik bir lider olarak konumlandırmaya çalışıyor. Muhalefeti birleştirme, siyasi yapıyı reforme etme ve Haredi etkisine karşı koyma planı, işgal altındaki topraklarda siyasi bir deprem potansiyeli taşıyor ve bu rejimin yönetiminde derinleşen çatlaklara işaret ediyor.

Bununla birlikte, muhalefetin farklı karakterlerinin, onun liderliğini kabul ederek “büyük parti” çatısı altında birleşip birleşmeyeceği henüz belirsiz. Yakın zamanda, eski Mossad başkanı Yossi Cohen de birkaç röportajında Netanyahu’yu eleştirerek muhalefetin liderliğini üstlenme çağrısı yaptı. Şimdi gözler, Netanyahu’ya karşı yarışan muhalefet lider adaylarının mücadelesinin nereye varacağına çevrilmiş durumdadır.



Yeni yorum ekle