Nepal'de ayaklanma: Yolsuzluk protestoları mı, ABD destekli monarşist darbe mi?

Per, 11/09/2025 - 10:49

Nepal'de dün hızla büyüyen protestolar hükümeti istifaya zorladı. Ülkede eşitsizlik ve yolsuzluklara dair uzun süredir huzursuzluk mevcuttu. Ancak protestolarda öne çıkan monarşist yanlısı ve ABD bağlantılı kişi ve kurumlar renkli devrim şüphelerini güçlendiriyor.

Welayet News  - Son üç yıl, Hindistan'ın komşularında siyasi sarsılmalara tanık oldu. Sri Lanka ekonomik krizinden, Pakistan'da İmran Han'ın devrilmesine ve Bangladeş'teki rejim değişikliğine kadar her gelişmede, vaziyetten rahatsızlık öne çıktı: Hükümetlerin çöküşüne yol açan kitlesel protestolar.

Himalayalar ülkesi Nepal de, hükümetin, devlet nezdinde akredite olmayı reddeden sosyal medya platformlarını yasaklama kararına karşı başlayan büyük protestolarla bu listeye dahil oldu. Pazartesi günü başlayan protestolar, yaklaşık 22 kişinin ölümüne yol açtı.

Nepal'deki protestolar da bölge ülkelerindekilerine benzer bir örüntü izledi. Sosyal medya yasağına karşı başlayan protestolar, hızla yolsuzluk protestolarına dönüşerek Başbakan Şarma Oli ve Cumhurbaşkanı'nı istifaya zorladı. Kaynaklar, Cumhurbaşkanı'nın Dubai'ye kaçmasının muhtemel olduğunu belirtiyor.

Nepal'deki ani çalkantı şu soruyu akla getiriyor: Bu kadar kan dökülmesinin arkasında yalnızca sosyal medya yasağı ve yolsuzluk mu var, yoksa burası da ABD ile Çin arasında, Hindistan'ın da dahil olduğu bir vekalet savaşının oyun alanı haline mi geliyor?

Bir günde büyüyen protesto

Nepal'deki huzursuzluğun arkasında dış güçlerin olduğu fikri, hükümetin sosyal medya yasağını kaldırmasına rağmen protestoların dinmemesiyle ivme kazandı. Başkentte "Oli hırsız, ülkeyi terk et" sloganları yankılanıyor.

Dün, eylemciler Cumhurbaşkanı Ramçandra Paudel, Oli ve diğer bakanların özel konutlarını tahrip edip ateşe verdiler. İktidar partisi liderlerinden birine ait olan Katmandu'daki Hilton Oteli de ateşe verildi.

Benzer bir durum 2024'te Bangladeş'te ve 2022'de Sri Lanka'da yaşanmıştı. İç meseleler konusundaki kamuoyu öfkesi hızla yolsuzluk karşıtı protestolara dönüşmüştü.

Protestocuların eşyaları yağmaladığı, mobilyaları kırdığı, yatak odalarında dinlendiği ve yüzme havuzunda yüzdüğü benzer görüntüler hem Bangladeş'te hem de Sri Lanka'da da görülmüştü.

Sonunda eylemler Bangladeş'te Şeyh Hasina'yı ve dönemin Sri Lanka Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa'yı sırasıyla Hindistan'a ve Maldivler'e kaçmaya zorladı.

Protestoların arkasında dış güçler var mı?

Ülkedeki bu hareketlenmenin temelinde daha derin şeyler yattığına dair değerlendirmeler yapılıyor.

Nepal'de aylardır siyasi gerginlik yaşanıyor. Nepal'de 2008'de devrim oldu, Kral devrildi ve cumhuriyet ilan edildi. Devrime Maocu çizgideki hareketler öncülük etti. 1990'lı yıllardan itibaren ülkedeki Maocu hareket, geniş cephe stratejisiyle üç aktör arasında mekik dokuyan bir ittifak politikası izlemişti: Kral, düzen partileri ve Nepal'de büyük etkisi olan ve geçmişte askeri müdahalelerde de bulunmuş olan Hindistan. 

Sık sık ve ani ittifak değişiklikleriyle geçen yılların ardından 2008'de kral devrildi ve diğer güçler arasında bir denge dönemi başladı.

2008'den bu yana Çin yanlısı olarak görülen Oli, Maoist Merkez partisinden Puşpa Kamal Dahal "Praçanda" ve beş dönem başbakanlık yapmış Şer Bahadur Deuba arasında iktidar el değiştiriyor.

Üç lider de yolsuzluk iddialarıyla karşı karşıya. Mevcut siyasi sistem, Nepal'de özellikle genç nüfusu yabancılaştırmış durumda. Ekonomik durgunluk ve işsizlik ise ülkedeki siyasi yangını büyütüyor.

Sosyal medya uygulamalarının yasaklanmasından haftalar önce, Nepalli politikacıların çocuklarının lüks yaşam tarzlarını ve yolsuzluk iddialarını öne çıkaran "nepo kid" adlı kampanya sosyal medyada ana gündem oldu.

Nepal, son 17 yılda çoğunluğu koalisyon olmak üzere 14 hükümet gördü. Bu yılın başlarında, Nepal'de monarşinin yeniden kurulmasını talep eden protestolar patlak verdi. Birçok kişi bu süreçte Nepal'i laik bir cumhuriyet yapma deneyinin başarısız olduğunu iddia etti.

2008 devrimi öncesinde Kral, asırlarca Hindu bir din devletinin lideri olarak hareket etmişti. Hinduizm, halen ülkedeki egemen inanış. 

Monarşi yanlısı protestoların yaşandığı dönemde, bir öğrenci hareketi liderinin kürsüde ülkenin eski kralı Brendra'nın sözüne referans verdiği bir konuşması sosyal medyada viral olmuştu. Öğrenci, eski kralın şu sözünü alıntılamıştı: "Ben ölsem de ülkem yaşayacak."

Aynı gencin bugünkü protestolarda da mikrofonu eline alıp konuşma yaptığı görüntüler sosyal medyada yayıldı. Hindu krallığı yanlısı gencin, bugünkü protestolarda da en etkili isim olduğu iddia ediliyor.

Protestolara Amerikancı STK destek verdi mi?

Dün Batı medyası, Nepal'de hükümeti deviren protestoları "Hami Nepal" adlı bir sivil toplum kuruluşunun organize ettiğini iddia etmişti.

Eski ABD deniz piyadesi olan jeopolitik uzmanı Brian Berletic, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Hami Nepal'in, Çin karşıtı "Özgür Tibet" kampanyası gibi Ulusal Demokrasi Vakfı (NED) tarafından finanse edilen projelerle bağlantılarıyla övündüğüne dikkat çekerek, Coca-Cola gibi ABD şirketleriyle ortaklık kurduğuna dair birtakım görseller paylaştı.

Sosyal medyada yayılan linç görüntüleri, parlamentoyu basan silahlı gruplar

Bu arada, dünkü protestolara dair sosyal medyada birçok linç görüntüleri paylaşıldı. İktidardaki Nepal Komünist Partisi (BML) üyesi olan bakan ve diğer politikacıların evlerinde ya da sokaklarda linç edildiğinin iddia edildiği görüntüler kısa sürede yayıldı. Bu arada, istifa eden eski başbakan Jhalanath Khanal'ın evi yakılırken, eşinin hayatını kaybettiğine dair videolar da paylaşıma sokuldu.

soL'un Nepal'deki kaynaklardan edindiği bilgiler, komünist parti üyelerine karşı bir cadı avı örgütlenmeye çalışıldığına işaret ediyor.

Protestolar sırasında orak çekiçli bayrakların indirilmesi de görüntülere yansıdı.

Bununla birlikte, parlamento baskını sırasında bazı silahlı grupların bina kapısında toplandığı görüldü.

Nepal'in Çin'le ilişkileri ve ABD'nin hamleleri

Oli hükümeti, son bir yılda, geleneksel müttefiki Hindistan'dan uzaklaşırken Çin'le ilişkiler kurmaya çalıştı.

Oli, Temmuz ayında dördüncü dönemi için yemin ettikten sonra, alışılmışın dışında bir şekilde ilk yurtdışı seyahati için Çin'i seçti. Geleneksel olarak, Nepal liderleri önce Hindistan'ı ziyaret etmeyi tercih ediyordu.

Oli, Çin ziyareti sırasında Şi Cinping'in gözde projesi olan Kuşak ve Yol Girişimi'nin (BRI) taslak anlaşmasını imzaladı. Bu girişim, borç yükü altındaki Nepal'e 41 milyon ABD doları tutarında mali yardım sağladı.

Kuşak ve Yol Girişimi, Çin'in Güney Asya bölgesinde hegemonyasını artırma yolundaki uzun vadeli planının bir parçası. Kuşak ve Yol kredilerinin önemli alıcılarından biri olan Sri Lanka, Mayıs 2022'de dış borçlarını ödeyememişti. Rajapaksa hükümetinin devrilmesine yol açan ekonomik krizin arkasındaki nedenlerden biri de buydu.

ABD'nin Güney Asya bölgesinde Çin nüfuzunun artmasından çekindiği biliniyor.

Bu yılın başlarında Donald Trump yönetimi, ABD'nin 500 milyon ABD doları tutarında yardım sağlamasını öngören bir enerji ve yol iyileştirme projeleri paketi olan Milenyum Mücadelesi Nepal Sözleşmesi'ni yeniden gündeme getirdi.

Projenin yeniden canlandırılma çabası, Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'nin Nepal ayağına bir çomak sokma girişimiydi. Ayrıca Oli'nin Çin'in Zafer Günü yürüyüşüne katılması, Nepal'in ABD karşıtı kampta yer aldığının bir göstergesi olarak görüldü.

Bu durum, Nepalli bazı analist ve uzmanların, Bangladeş örneğinde olduğu gibi, Nepal'deki huzursuzluğun arkasında ABD'nin olabileceği ihtimalini vurgulamasına yol açtı. Jeopolitik analisti SL Kanthan, Nepal'deki devrimi "yüzde 100 ABD yapımı" bir darbe olarak nitelendirdi.

Kanthan, "Dünya çapında onlarca kez görülen standart taktik, beyni yıkanmış gençlerin Parlamento'yu ve üst düzey politikacıların evlerini yakması; liderlerin muhtemelen ülkeyi terk etmesi vb. Şimdi, tıpkı Bangladeş ve Pakistan'da olduğu gibi, yeni lider olarak yemin eden bir Amerikan kuklasını izleyin" diye tweet attı.

Başka bir uzman, "Protestolar bu yıl Nepal'de yoğunlaşıyor. Çin dostu hükümeti devirerek, yakında Nepal'de ABD dostu bir 'monarşi' kurulabilir. Tıpkı Sri Lanka ve Bangladeş'te olduğu gibi" dedi.

Bangladeş'te benzer senaryo

Bangladeş de geçen yıl Hasina'nın devrilmesine yol açan benzer bir iç politika ve uluslararası etki etkileşimiyle karşı karşıya kaldı. Hasina ile ABD arasında zaten bir husumet vardı. ABD, Ocak 2024'teki yeniden seçilmesini "güvenilir, özgür ve adil olmayan" bir seçim olarak değerlendirmişti.

Hasina, görevden alınmasının ardından ABD'yi iktidardan uzaklaştırılması için iş çevirmekle suçlamıştı. Ülke lideri, Bengal Körfezi'nde stratejik bir konumda bulunan St. Martin Adası'nda bir ABD hava üssü kurulmasına izin vermemesinin Amerika'yı hayal kırıklığına uğrattığını iddia etmişti. ABD, uzun zamandır Çin'in Bengal Körfezi'ndeki nüfuzunun artmasından endişe duyuyordu.

Nepal'deki kaosun zamanlaması da şüphe uyandırıyor. Hindistan ile ABD arasında sürtüşmelerin yaşandığı bu dönemde, Oli'nin Eylül ayı sonlarında Hindistan'ı ziyaret etmeyi planladığına dair haberler basına yansımıştı.

Nepal'in Bangladeş'e benzer bir rejim değişikliği planına sürüklenmesiyle paralellikler kurulabilir. Oluşan tablo, Nepal'in jeopolitik rekabetlerin yeni bir oyun alanı haline gelip gelmediği konusunda yeni sorular gündeme getiriyor.(soL)

Tags: 


Yeni yorum ekle