Bağdat ve Tahran'ın imzaladığı yeni güvenlik mutabakatı, Washington'un sert tepkisine neden oldu. ABD anlaşmanın kendi güvenlik ortaklıklarıyla çeliştiğini belirtirken, Irak hükümeti ise uluslararası anlaşmalar yapmanın egemenlik hakkı olduğunu vurguladı.

Welayet News  - Bağdat ile Tahran arasında imzalanan yeni bir güvenlik mutabakat zaptı, imzalanmasından 48 saat geçmeden Washington'un tepkisine yol açtı.

ABD yönetimi, anlaşmanın Washington ile Bağdat arasındaki "güvenlik ortaklığının hedefleriyle çeliştiğini" belirtirken, Irak hükümeti ise anlaşma yapmanın "egemenlik hakkı" olduğunu bildirdi.

Gözlemciler, söz konusu güvenlik mutabakatının, Irak'ın bölgesel konumunda bir dönüşümü temsil ettiğini ve ülkeyi Washington ile Tahran arasında denge kurma politikasından uzaklaştırdığını belirtiyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin himayesinde, Irak Ulusal Güvenlik Müsteşarı Kasım el-Araci ile İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı Ali Laricani tarafından bir güvenlik mutabakat zaptı imzalandı.

Anlaşmanın ortak sınırların güvenliğini sağlama, istihbarat koordinasyonu, Irak'ın kuzeyindeki İranlı muhalif gruplar meselesini ele alma ve bölgede "PKK deneyiminin" tekrarlanmasını önleme gibi konuları kapsadığı açıklandı.

Metin, iki ülkenin sınır bölgelerindeki tehditlere karşı kapasitesini artırmak amacıyla güvenlik bilgisi alışverişi ve ortak devriyeler düzenlenmesini öngörüyor.

"Denge politikası sona erdi"

Öte yandan bazı gözlemciler, güvenlik mutabakatının Irak'ın bölgesel konumunda bir dönüşümü temsil ettiğini ve ülkeyi İran'ın ulusal güvenlik sistemi içine daha fazla çekerek ABD'nin bölgedeki stratejisiyle doğrudan karşı karşıya getirebileceği görüşünde.

Güvenlik uzmanı Ahmed eş-Şerifi, katıldığı bir televizyon programında, güvenlik anlaşmasının "Amerika Birleşik Devletleri'ni kızdıracağını ve Irak hükümetini zor durumda bırakacağını" söyledi.

Şerifi, "Bölge, İran ile İsrail arasındaki çatışmanın ardından jeopolitik bir yeniden düzenlemeye tanık oluyor. Bu durum Irak'ı bir nüfuz mücadelesi alanına itebilir," dedi.

Akademisyen Mucaşi et-Temimi ise el-Ahbar'a yaptığı açıklamada, "Irak son derece karmaşık bir durumdan geçiyor. ABD ile stratejik bir anlaşmaya bağlı olması, Bağdat'ın Washington'un taleplerini görmezden gelmesi durumunda Washington'u baskı uygulamaya veya yaptırım dayatmaya itebilecek büyük yükümlülükler getiriyor," ifadelerini kullandı.

Temimi, "Irak'ın İran ve ABD ile ilişkilerindeki denge, bölgedeki son gelişmelerden sonra sona ermiştir," diye ekledi.

Strateji uzmanı Ömer en-Nasır da Bağdat ile Washington arasındaki ilişkinin "mevcut anlaşmalara rağmen kırılgan ve gergin" olduğunu belirterek, "Irak'ı İran ile bölge ülkeleri arasındaki nüfuz mücadelesinden uzak tutacak istisnai diplomatik anlayışlara dayalı yeni bir başlangıç" yapılması çağrısında bulundu.

Nasır, ülkenin "egemenliği ve karar alma bağımsızlığıyla ilgili bir yol ayrımında durduğu" uyarısını yaptı.(YDH)