Hizbullah: İran'ın gücü tüm bölgenin yararınadır
Üst düzey Hizbullah yetkililerinden Mahmud Kamati, İran'ın ABD ve İsrail'e utanç verici bir yenilgi yaşatarak Orta Doğu planlarını yerle bir ettiğini belirtti ve Lübnan'daki Direniş'in gücünü koruduğunu ve herhangi bir düşman saldırısına karşılık vermeye hazır olduğunu söyledi.
Welayet News - Amerikan-Siyonist komplolarının Lübnan'a yönelik genişlemesinin, ülke hükümetine baskı yapmasının ve Direniş'e karşı iç atmosferi kışkırtmaya çalışmasının ardından, Hizbullah Siyasi Konseyi üyesi Mahmud Kamati bir konuşmasında şunları söyledi: İster düşmanla işbirliği yaparak, ister medya aldatmacasıyla insanları bu silahlar konusunda korkutarak olsun, Direniş'in silahlarının teslim edilmesini talep edenler, Amerikan-Siyonist proje doğrultusunda hareket etmektedir.
Düşman, Lübnan ve Bölgedeki Direniş Silahlarını Yok Edemez
Mahmud Kamati, direnişin silahsızlandırılmasını isteyenlerin, Amerika ve İsrail projeleri doğrultusunda hareket ettiğini, ancak Lübnan halkının büyük çoğunluğunun bunu reddettiğini söyledi. Amerika ve İsrail’in, Filistin çevresindeki ülkelerden İran, Yemen ve Irak’a kadar tüm askeri kabiliyetleri zayıflatmak istediğini vurguladı. Buna rağmen direniş silahlarının kalıcı ve güçlü olduğunu, İsrail’in son saldırılarında bile bunları yok edemediğini belirtti.
Direniş silahlarının, İran İslam Devrimi öncesine, Filistin direnişi aktifken ve İmam Musa Sadr 1974'te Siyonist düşmana karşı direnişi başlattığı yıllara dayandığını belirten Kamati, İran İslam Devrimi'nin zaferinin ardından Siyonist düşmana karşı direnişin İran'ın desteğiyle güçlendiğini dolayısıyla direniş silahlarının istikrarlı ve sürekli olduğunu ve düşmanın onları yok edemeyeceğini vurguladı.
Silah Tekeli Direniş Silahlarını Kapsamıyor
Kamati, silahsızlandırma veya teslim ifadelerinin kabul edilemez olduğunu, direniş silahlarının ülkenin savunma stratejisindeki rolüne göre Lübnan içinde kararlaştırılacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın konuşmasında geçen “silah tekeli” ifadesinin iç güvenliği kapsadığını, direniş silahlarını değil; serbest ve kontrolsüz silahları hedef aldığını belirtti. Direniş silahlarının savunma stratejisi çerçevesinde ele alınması gerektiğini, dolayısıyla, bu konuyu netleştirdikten sonra ülkenin savunma stratejisine ilişkin konuları tartışabileceklerini vurguladı.
Hizbullah’ın ABD ile Hiçbir Şekilde İlişkisi Olmayacak
Ksmati, Hizbullah’ın Amerika’ya asla güvenmediğini ve onunla görüşme niyetinde olmadığını söyledi. Amerika’nın Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’daki tüm saldırıların arkasında olduğunu, ayrıca şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın suikast kararının da Amerika’da alındığını ifade etti.
Direniş, Siyonist Rejimin Saldırılarına Karşı Koyacak Güce Sahip
Ksmati, ateşkes anlaşmasının İsrail tarafından sürekli ihlal edildiğini belirterek, Hizbullah’ın şu anda stratejik sabır politikası izlediğini söyledi. Amerika’nın, ateşkes uygulamasını denetleyen komiteye başkanlık etmesine rağmen İsrail’in saldırılarında suç ortağı olduğunu vurguladı.
Amerika, İsrail’in Güvenliğini Korumak İçin Lübnan Ordusuna Yardım Etmiyor
Kamati, Amerika ve İsrail’in Lübnan direnişini bitirmek istediğini ama bunda başarısız olduklarını belirtti. Lübnan ordusunun, etkili askeri gücü olmadığı için ülkeyi savunamadığını ve Amerika’nın, İsrail’in güvenliğini korumak adına Lübnan ordusuna gerçek yardım sağlamadığını söyledi.
Mahmud Kamati, ABD'nin Lübnan Büyükelçisi Tom Barak'ın ziyaretinden önce yaptığı propaganda ve direnişin silahları teslim edilmezse Lübnan'a savaş açılacağı yönündeki tehditlerinin eski baskıların devamı olduğunu ve Hizbullah’ın teslim olmaması nedeniyle Amerika’nın diplomatik olarak geri çekildiğini belirtti. ABD’nin ateşkes anlaşmasını desteklemediğini açıklamasının, Amerika’nın itibarını tamamen yok ettiğini vurgulayan Kamati yeni saldırıya karşı hazır olduklarını, düşmana ağır kayıplar verdirip hedeflerini başarısız kılacaklarını vurguladı. Ancak mevcut saldırıların karşılığı için özel bir karar gerektiğini ifade etti. ABD, Siyonist rejim, Avrupa ve Arap ülkeleri ile tüm uluslararası tarafların direnişin silahlarına dair imha edilmesi talebinin, direnişin silahlarının imha edilmediğini kanıtladığını belirten Kamati Direnişin hazır, mevcut, güçlü ve yeterli kapasiteye sahip olduğunu vurguladı. Kamati, Lübnan’ın yeniden inşası konusundaki yardımın, Amerika’nın direnişin silahsızlandırılması şartına bağladığını belirtti.
Hizbullah’ın hükümetle ilişkisi
Bu Hizbullah yetkilisi, Başbakan Nuvaf Selam ile dostluklarının sürdüğünü, hükümetin, Siyonist işgalin sona ermesi, esirlerin serbest bırakılması ve yıkımların şartsız onarımı gibi Hizbullah’ın önceliklerine bağlı olduğunu söyledi.
Direnişin her türlü saldırıya karşı koyabileceklerini, asıl güçlerinin halk desteği olduğunu belirten Kamati, Parlamentoda ve hükümette temsilcilerinin bulunduğunu ve siyasi, askeri, güvenlik alanlarında güçlü kadrolara sahip olduklarını vurguladı. Kamati, “Hizbullah başarısız oldu” diyenlerin yanıldığını ve zamanın direnişin zaferini göstereceğini belirtti.
İran; Amerika ve İsrail’in Ortadoğu planlarını bozdu
Ortadoğu’daki yeni denklemlerin, Amerika ve İsrail’in istediği gibi olmayacağını, İran’ın, direniş eksenine, Filistin davasına, müttefiklerine ve Arap ülkelerine güç kazandırdığını söyleyen Kamati İsrail’le normalleşen Arap ülkelerinin bile İran’ın gücünün bölge için faydalı olduğunu bildiğini ifade etti.
İran’ın saldırılarının etkisine değinen Kamati, İran’ın İsrail’e saldırılarında ortaya çıkan yıkım görüntülerinin tüm İslam dünyası ve özgür insanlar için umut olduğunu ve İran’ın dünyadaki özgür insanlara irade ve moral verdiğini vurguladı. Bu Hizbullah yetkilisi, Hizbullah-İran ilişkisinin ideolojik, siyasi, stratejik ve kalıcı olduğunu, İran’ın Lübnan direnişinin ulusal çizgisine aykırı bir talepte bulunmadığını söyledi.
Suriye meselesine değinen Kamati, Suriye’nin İsrail saldırıları ve işgalleri nedeniyle karmaşık bir durumda olduğunu, Hizbullah’ın Suriye’nin iç işlerine karışmadığını ve Suriye halkının direnişin direklerinden biri olma kapasitesine sahip olduğunu vurguladı.
Direniş ekseninin, Şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın kaybına rağmen düşmana darbe vurmaya devam ettiğini ve direniş çizgisinin sürdüğünü ifade etti.
Yeni yorum ekle