Yemen Ensarullah’ı temsilcisi Ahmed el-İmam, şunları vurguladı: İmam Hamanei İslam ümmetinin güçlü kalesidir ve İran'ın dayatılan 12 günlük savaşta kazandığı zafer sadece kendisinin değil, aynı zamanda İslam ümmetinin zaferidir.

Welayet News  -  Siyonist rejimin İran'a karşı 12 günlük savaşının ardından yapılan anketler ve ABD Başkanı Donald Trump ile sahte Siyonist rejimin Başbakanı Netanyahu'nun İslam Devrimi'nin Yüce Lideri'ni suikastle tehdit etmesi, Devrim Lideri'nin popülaritesinin sadece İran kamuoyunda değil, Arap dünyasında ve hatta Avrupa kamuoyunda da arttığını gösteriyor.

İran, Irak, Afganistan, Pakistan, Bahreyn ve Lübnan'daki birçok dini otorite ve alim, Trump'ın Devrim Lideri'ne yönelik saçmalıklarına tepki gösterdi. Ayrıca, Devrim Lideri'ni desteklemek için sosyal ağlarda birçok kampanya başlatıldı. Trump'ın Devrim Lideri'ne yönelik tehdidine yönelik belirtilen tüm tepkiler, öncelikle küresel istikbarın şeytani yüzünü ortaya koydu; çünkü bu tehdit, bir ulusun liderine değil, tüm dünyadaki özgür insanların manevi liderinin onur ve şerefine yapılmış bir saldırıydı;

İkincisi, Devrim Lider'in İran'ın coğrafi sınırlarının ötesine ulaşan yüksek düzeydeki popülaritesini gösteriyor. Bu nedenle, Amerikan ve İbranice haber ajansları, özellikle bölge ülkelerinde bu popülerliğin artmasından endişe duyuyor.

Bu bağlamda İran'daki Ensarullah’ın Özel Kültür Temsilcisi Ahmed el-İmam, Tesnim’e verdiği yaptığı şunları söyledi: İran'ın Siyonist rejim tarafından İran'a dayatılan 12 günlük savaşta zaferinin sırrı, İmam Hamanei’nin (gölgesi üzerimizde daim olsun) savaşı akıllıca tedbirler alması ve yönetmesiydi. İran’ı iç, askeri ve güvenlik açısından yönetebildi; aslında dayatılan 12 günlük savaşta İran'da iç güvenlik ve istikrara tanık olduk. İran'ın zaferi İran'a özgü değildi, aksine İslam ümmetinin zaferiydi.

Ensarullah’ın Yemen Özel Kültür Temsilcisi, İmam Hamanei'nin dünyadaki gücüne ve popülaritesine atıfta bulunarak şunları ekledi: İmam Hamanei'nin gücü ve popülaritesi, Yüce Allah ile olan bağlarından ve Yüce Allah’a olan net ve güçlü tevekkülünden kaynaklanmaktadır. Fakat dünya Müslümanlarının davası sadece Yemenli, Lübnanlı, Iraklı, Pakistanlı, Afganlı, Bahreynli ve Filistinli mücahitler için değil, aynı zamanda tüm dünya için bir semboldür. O, Filistin'deki direnişin ve mücahitlerin ve savaşın tüm cephelerindeki başlıca destekçisidir. İmam Hamanei'nin (Allah onu korusun) tutumundan bahsetmek istersek onu "İslam ümmetinin güçlü kalesi" olarak görmeden tarif edemeyiz.

Temsilci konuşmasına şöyle devam etti: İmam Hamanei İslam ümmetinin birliğinde önemli, temel ve önemli bir rol oynamıştır. Bu rol, İmam Humeyni (r.a) liderliğindeki İslam Devrimi'nden önce Meşhed'deki hareketlerinin başlangıcından itibaren başladı. Öncelikle İslam ümmetinin birliğine ve gerçek dini, onun gerçekliğini ve değerlerini ortaya koymaya odaklandılar. İmam Hamanei, insanların “Muhakkak ki müminler kardeştir” diyerek hareket etmeleri ve Yahudilere ve Hıristiyanlara karşı sağlam bir bina gibi tek bir safta durmaları gerektiğini vurguladı. Devrim Lideri, fitneleri susturmada ve İslam ümmetinin iç saflarını bir araya getirmede ve düşmanlığın merkezini Yahudilere ve Hıristiyanlara, Amerika ve İsrail'e yöneltmede büyük rol oynadı.

Ahmed el-İmam, Donald Trump'ın Devrim'in Yüce Liderine suikast tehdidini İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı psikolojik ve medya savaşı olarak değerlendirdi ve şöyle dedi: Amerikan-Siyonist şeytanların akılsızca eylemleri, İslam'a ve Müslümanlara karşı küstahlıklarını ortaya koyuyor. Bu tür tehditler, dünya perspektifi açısından değer ve güvenilirlikten yoksundur ve reddedilir. Bu tehditlerin olumsuz geri dönüşü, Allah'ın izniyle, düşmanların kendilerine yönelik olacaktır ve bu tehditler ve saçmalıklar onlara sadece hayal kırıklığı getirecektir.