İslam Devrimi Lideri’nin uluslararası ilişkiler danışmanı, İran milletinin her zaman baskı, tehdit ve saldırılar karşısında dimdik durduğunu, asla teslim olmayacağını ve hiçbir gücün İran milletini meşru haklarına ulaşmaktan alıkoyamayacağını vurguladı.

Welayet News  - İslam Devrimi Lideri’nin uluslararası ilişkiler danışmanı Ali Ekber Velayeti, son gelişmeler ve Amerika ile Siyonist rejimin İran’a karşı yürüttüğü savaştaki yenilgileri hakkında şunları söyledi: Amerika hükümeti, İsrail rejiminin İran milletine karşı yürüttüğü canice saldırıların onuncu gününün sabahında, bu rejimle işbirliği yaparak İran’ın barışçıl nükleer tesislerine askeri saldırıda bulundu. Bu gayrimeşru askeri eylem, İran’ın barışçıl nükleer tesislerinde ciddi hasarlara yol açmış olup, şiddetle kınıyoruz ve bu büyük cinayetin faili ve sorumlusu olarak kanun tanımaz Amerika hükümetini görüyoruz.

Amerika’nın bu canice eylemi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi olmasına rağmen, uluslararası hukuk kurallarının ve Birleşmiş Milletler Şartının temel ilkelerinin (özellikle, devletlerarası ilişkilerde güç kullanımından kaçınılmasını öngören yasanın 2. maddesinin 4. fıkrası) açık ihlali, İran’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik bariz bir saldırı ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararının doğrudan ihlali olup, aynı zamanda uluslararası nükleer silahların yayılmasını önleme rejimini (NPT) geçersiz kılan bir unsur olarak değerlendirilmektedir.

İran İslam Cumhuriyeti, ülkenin nükleer tesislerinin tamamen barışçıl amaçlarla ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) dahil uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın sürekli denetimi altında faaliyet gösterdiğini vurgulamaktadır. Buna rağmen bazı Avrupa ülkeleri, İran’ın meşru hakkı ile düşmanlarının yasa dışı eylemleri arasında ayrım yapmak yerine, Amerika ve Siyonist rejimin yanında yer almış ve sessizlikleri veya zaman zaman verdikleri destekle adalet ilkeleri ve uluslararası hukuk normlarının zayıflamasına zemin hazırlamışlardır.

İran İslam Cumhuriyeti, yasal hakkını kullanarak orantılı şekilde karşılık verme hakkını saklı tuttuğunu güçlü şekilde beyan ederken, bu suçu ilgili uluslararası mercilerde, özellikle Birleşmiş Milletler nezdinde hukuki ve diplomatik yollarla takip edeceğini ilan etmektedir. Bu saldırılar, uluslararası hukukun emredici kurallarının açık ihlali olup, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi Başkanı’nın yasal ve ahlaki sorumlulukları doğrultusunda; BM Şartının 39. maddesinin uygulanması, saldırganın tespiti ve gerekli yaptırım ile cezalandırılmasına yönelik adımlar atmaları ve saldırgan rejimlerin İran İslam Cumhuriyeti’ne verdikleri maddi ve manevi zararları tazmin etmelerinin sağlanması beklenmektedir.

İran milleti her zaman baskıya, tehditlere ve saldırganlığa karşı duracak ve asla teslim olmayacak ve bilimsel ilerleme, teknolojik bağımsızlık ve milli izzet yolunda eskisinden daha kararlı bir şekilde adım atacaktır. Hiçbir güç İran milletinin meşru haklarına kavuşmasını engelleyemez.