ABD Deniz Ambargolarını İran-Çin Demiryolu Hattı İle Aşmak
İran-Çin demiryolu hattı, yalnızca Trump’ın İran’ın petrol ihracatına baskı kurma planlarını boşa çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel ticarette Malakka Boğazı’na bir alternatif olarak da öne çıkıyor.
Welayet News - ABD hükümeti geçtiğimiz yılın mart ayında Malakka Boğazı’nda İran petrol tankerlerini durdurup denetlemeye yönelik bir plan başlattı. Bu, İran’ın petrol akışını durdurma ve ülke ekonomisinin nefesini kesme girişimiydi. Ancak İran, her zaman başka bir yerde yeni bir yol açarak bu çabaları boşa çıkardı.
Artık İran ve Çin arasındaki stratejik iş birlikleri kapsamında hayata geçirilen demiryolu hattı, petrol piyasası ve küresel ticaret için farklı bir perspektif sunuyor. 1350 kilometrelik İran-Çin demiryolu projesi, yeni bir ufuk oluşturdu ve 2025 sonlarında hizmete girmesi planlanan bu hat, iki büyük ülke arasında kara köprüsü oluşturacak.
Bu demiryolu hattı sadece İran’ın petrol taşımacılığı için bir yol değil; aynı zamanda Malakka Boğazı ve Batı’nın hâkimiyetindeki tüm deniz yollarını aşmanın bir sembolüdür. Ve şu soruyu gündeme getiriyor: “Amerika, stratejik hatalarını ne zaman fark edecek?”
Ambargoya Karşı Demiryolu
Bu yeni kara güzergâhıyla Çin, artık petrol ihtiyacını karşılamak için ABD’nin kontrolündeki güvensiz deniz yollarına bağlı kalmak zorunda değil. Bu demiryolu, İran’ı küresel ticaret ağına bağlamakla kalmıyor; Asya ve Avrupa’ya, iş birliği ve kararlılıkla ambargo duvarlarının aşılabileceği mesajını veriyor.
Kazakistan ve Türkmenistan’dan geçerek İran’a ulaşacak bu çok uluslu proje, Orta Asya ülkelerine Hint Okyanusu’na doğrudan erişim imkânı sağlayacak ve bölgesel ticaret erişimini genişletecek. Her ne kadar proje Orta Asya’da odaklanmış ve gecikmeler yaşamış olsa da, Tahran ve Pekin arasında imzalanan 25 yıllık stratejik anlaşmanın ardından inşaat çalışmaları büyük bir ivme kazandı.
PetroYuan, PetroDolar’ın Yerini Alıyor
Ancak mesele sadece ulaşımdan ibaret değil. Bu demiryolunun arkasında yeni bir mali sistemin temelleri atılıyor. Çin Yuan’ının küresel ölçekte yaygınlaşması ve RMB (Renminbi) bazlı petrol ticaretinin yükselmesi, ABD dolarının dünya petrol yollarındaki tek para birimi olma konumunu sarsacak. Bu büyük finansal hedeflere ulaşmak için İran’a doğrudan demiryolu bağlantısı hayati önem taşımakla kalmıyor, bilakis bunun önemi her geçen gün daha çok anlaşılıyor. Bu stratejik bağlantı, Ortadoğu piyasalarında Yuan’ın kabulünü güçlendiriyor ve Otoban Girişimi’nin mali hedeflerine sağlam bir destek sağlıyor. İran ve Çin, bu adımla “kendi yolumuzu çiziyoruz” mesajı veriyor. Burada finansal ve ekonomik bağımsızlık ön planda ve siyasi baskılar etkili olamıyor.
Bu küresel mali dönüşüm, geniş kapsamlı değişimlerin temelini atabilir. Petrol ticaretinde doların rolünün azalması, Ortadoğu ülkeleri ve petrol bağımlısı diğer ekonomilere daha çeşitli mali araçlar sunarak, ABD ambargolarının ekonomik-siyasi baskısını azaltabilir.
Bu gelişmeler sadece petrol ile ilgili değil; küresel düzeni dönüştürebilecek bir gelecek ve Ortadoğu’daki petrol ekonomilerine daha adil ve çeşitli bir mali sistemin kapısını aralayacak. İran, bu büyük dönüşümde kilit bir aktör olarak, yaptırımların ve tehditlerin bir milletin iradesini teslim alamayacağını gösteriyor.
Aprin Kuru Limanı Tamamlandı
İran Dışişleri Bakanlığı Ekonomik İşler Dairesi Başkan Vekili Seyyid Abdurresul Muhacir Hicazi, Aprin Kuru Limanı’nın tamamlanan fazının açılış töreninde yaptığı konuşmada, İran’ın transit kapasitesine dikkat çekerek; ülkenin Rusya, Belarus, Orta Asya ülkeleri ve Kafkasya bölgesi (Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan) ile Fars Körfezi arasında bir köprü olabileceğini belirtti. İran’ın transit güzergahları, özellikle Bender Abbas Limanı üzerinden, bu hayati erişimi sağlayabilir. Hatta bazı ülkelerin kendi özel limanlarını Bender Abbas’ta kurmaları mümkündür.
Hicazi, ülkenin güney bölgelerinin kapasitesine değinerek, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de Orta Asya’ya erişim için İran güzergâhını kullanabileceğini söyledi.
Çabahar-Zahidan demiryolu hattının yıl sonuna kadar tamamlanacağını belirten Hicazi, bu projenin İran’ın demiryolu taşımacılığını geliştirmede stratejik bir adım olduğunu ve ülkenin transit konumunu daha da güçlendireceğini ifade etti.
Çin’e ait bir yük treninin Aprin projesine ulaşmasının, bu planın vaat aşamasından uygulamaya geçtiğini gösteren sembolik bir gelişme olduğunu vurguladı.
Aprin’de Sıradaki Açılışlar
İran Demiryolları Yatırım ve Taşımacılık Ekonomisi Başkan Yardımcısı Nurullah Biranvend, Aprin Kuru Yük Limanı’nın tamamlanan fazının açılışında yaptığı konuşmada, yük girişinin damarlara benzer şekilde dağıtıldığını, tüm yükleme, paketleme, işleme ve tren oluşumunun burada gerçekleştiğini belirtti.
Biranvend, bu limanın rekabet gücünün artırılması gerektiğini vurgulayarak, donanım yatırımları, yük otomasyonu ve dijital altyapı geliştirmesiyle Aprin Limanı’nın benzer limanlarla rekabet edebilecek hale gelmesini umduklarını söyledi. Çin ile Kazakistan sınırındaki Korgos Limanı ile yapılacak iş birliğinin, eşgüdümlü gelişim ve mal alışverişi açısından önemli olduğunu kaydetti.
Yakın zamanda büyük yatırımların duyurulacağını belirten Biranvend, önümüzdeki ay içinde 1500 milyar tümenlik bir yatırımın resmî törenle açıklanacağını söyledi. Yolcu taşımacılığı alanında da ilerlemeler olduğunu, odaklarının özel sektörden mali kaynak çekmek olduğunu ifade etti.
Son olarak, birkaç lokomotif şirketinin yatırım yaptığını belirten Biranvend, yıl sonuna kadar bu alanda yeni sözleşmelerin imzalanacağını, Aprin Limanı’na yönelik yeni yatırım miktarının yaklaşık 5 bin milyar tümene ulaşacağını ve yakın gelecekte yeni anlaşmaların yapılacağını duyurdu.
Yeni yorum ekle