Ellerinizdeki kılıç bizimdir…

Çar, 22/02/2017 - 15:46

Ellerinizdeki kılıç bizimdir…

İnsanlığın İnsanlığa susamış olduğu her dönemde araç ve malzeme olarak kullanılan yegane güç inançtır. İnsanların en zayıf noktası inançlarında olan zafiyet ve tembellikten kaynaklanan bariz ve görülür bir başı boşluktur.

Buda en çok gücü tamamı ile kendinde barındırmak isteyen modern dünyanın modern silahları ile donanmış emparyel ülkelerine yaramaktadır. Bugün bizim en büyük sıkıntımız olan cehaletin göstergesi ellerine bir imkan sunulan dağınık ama bir o kadarda inançlı olduğunu zanneden kullanılmaya elverişli teşeronlarla yürütülmektedir.

Bir ateş yakılmıştır ve ışığı gören herkes bir pay almak üzere ışığa doğru hareket etmektedir.

Yüce Peygamberin insanlığa sunduğu İslam kılıcı Kerbela’da onun ümmetini temsil ettiğini söyleyen taşeronların elinde Gerçek Sahibi olana çekildi. O günden beridir bu taşeronlar tarihin her sayfasında farklı isim ve benzerliklerle karşımıza çıkmatadırlar. Bütün direniş cephelerine karşı Tek slogan şeklinde İslam devleti kurmak amacı ile Kılıçlarını gerçek Hak sahiplerine çekerek saltanat peşindedirler. Kerbela Şahının şu sözleri dünü bugünü ve yarını özetlemektedir…

“Ellerinizdeki kılıç bizimdir, ancak siz onu bize çektiniz, sizin ve bizim düşmanımıza yaktığımız ateşi bize yönelttiniz, böylece size bir adalet göstermeden, onlardan beklentiniz olabilecek bir ümit görmeden onlara yönelip etraflarında toplandınız.

Bugünü dün yorumlayan İmam gerçek Hak sahiplerinin gönüllerine su serpmektedir adeta bu sözleri ile.

İslamın en büyük düşmanı olan Emperyal ve Siyonist cephe bugün Saltanat meraklısı tüm Müslümanları mızrakların ucuna takılan Kur’an gibi tüm dünyada dolaştırmaktadır, ve peşinden sürüklenen İnanç ekseninde zayıflık gösterenlerle.

İslamın kılıcını İslama çeken Emevilerden sonra varisleri bugün aynı doğrultuda tüm merkezi noktalarda karınca misali bir sonraki adıma erzak depolamaktadırlar.

Bu taşeronun en büyük ayağı Türkiye’dir.  Suriyede başarızlığı yok etmek adına kendi ülkesinde kendi halkına taarruza geçmiştir, buda bu projenin bir parçasıdır ve yanına arkasına emparyellerin haricinde islami görünen akımlarıda almıştır. Doğu illeri yeniden inşa edilip yabancı servislere peşkeş çekilmektedir. Ortadoğu projesinin ikinci ayağı olan bu proje kusursuz devam etmektedir taki sahipleri boşaltılan halkın yerine oturtulana kadar. Filistine uygulanan ilk yıllardaki ambargo bu gün doğu insanına uygulanmaktadır. Adım adım hedeflerine ilerlerken gasıb İsrail aynı zamandada kendi halkını yağmaladığı yerlere yerleştiriyor du, diğer bir taraftan da halkı kendi vatanında mülteci konumuna sürüklüyordu Birleşmiş Milletlerin desteği ile.

Görünen O ki Peygamberin Kılıcı altında Tüm İnsanlığı yani gerçek Hak sahiplerini tamamı ile ortadan kaldırmadan da bu akım asla rahat durmayacaktır..

Bu nedenledir ki gün be gün Direniş cepheleri çoğalmakta zulme karşı blok oluşturmaktadırlar.  Türkiye Cephesi Hariç!!!!!!

Bir yandan ‘Terör ile müzakere olmaz’ deyip bahnesi ile doğuyu Gazzeleştirirken bir yandanda dışarda desteklediği Terör grupları ile müzakerelere ön ayak olmaktadır. İşte bu noktada taassup ve kin ile hareket eden tüm islami kesimde buna sessiz kalarak hem medya hemde real olarak bu kılıcı hak göstermektedirler.

Büyük bir Fitne büyük bir proje Türkiyenin doğusu Gazzeye çeviriliyor tüm insanlıkta kulaklarına nefislerine sunulan güzel sözlerle bu katliama sessiz kalıyor.

Bir slogan başlamalı ve bu slogan tüm insani değerlere değer veren insanlığa sunulmalı!!

Biz İnsani değerler ölçüsünde hiç Kimsenin Hakka çekilen kılıçların altında ölmesini istemiyoruz.

Bu zulme Heyhat diyecek biliçli bir Halk Kılıcın Gerçek sahibini tanıyacak bir bilinç istemeliyiz.

Kerbela da başlayan sahte kılıçlara karşı Hüseyni bir hareket başlatılmalıdır. Bu hareket askeri veya ordu düzeninde değil gönüllü nefislerindekini yenmiş ve Hak için Zalimi göstererek onların sinsi planını bozacak bir hareket.

Hakkı Hak Sahibine teslim edecek bir Hareket.

Zalimin Planını Bozacak bir hareket.

 

Murat Avci



Yeni yorum ekle